Ne savunma ne hücum tek avantaj tecrübe

Haberin Devamı ›
Beşiktaş’ın Kasımpaşa’ya kaybetmesinin ardından matematiksel açıdan ipler Fenerbahçe’ye geçti. Basit bir matematikle ‘8 maçı kazan şampiyon ol’ denebilir. Ama bu, gerçekten derinliği olmayan basit bir hesap olur. Ligin boyu bu kadar kısalmışken hiç bir futbol aklı Fenerbahçe için 8’de 8 yapar cümlesini rahatlıkla kuramaz. Aynı şey Beşiktaş için de geçerli.
İki takım adına da ortada büyük bir avantajdan bahsetmek mümkün değil. Fakat Fenerbahçe’yi bu yarışta Beşiktaş’a karşı avantajlı kılan tek şey kadro tecrübesi olabilir. Sarı-Lacivertli takımda şampiyonluk gören oyuncuların sayısı çift hanelere ulaşmışken görmeyenler bir elin parmaklarını bulmuyor. Kjaer, Fernandao, Şener ve Ozan Tufan dışında Pereira’nın ligde şans verdiği isimlerin tamamı şampiyonluk coşkusunu yaşamış oyuncular. Son üç sezonu mart-nisan aylarında kaybeden Beşiktaş’ın belki de en büyük eksiği bu olacak. Serdar Kurtuluş (BJK), Atiba (Kopenhag), Gomez (Stutgart, B.Münih), Quaresma (S.Lizbon, Porto, İnter), Sosa (B.Münih, A.Madrid)dışındaki oyuncuların hiç biri lig şampiyonluk nedir bilmiyor.
Esasında teknik direktörler için de durum çok farklı sayılmaz. Şenol Güneş’ten 16 yaş küçük olan ve birinci lig teknik direktörlüğüne 2011/12 sezonunda Porto ile başlayan Vitor Pereira, kısacık kariyerine şimdiden 3 şampiyonluk sığdırmış vaziyetteyken, Şenol hocanın henüz mutlu sona ulaşamamış olması da dikkate değer bir istatistik olsa gerek.
Sorun RVP’de değil 8 numaralarda
Osmanlıspor’a Kadıköy’de puan kaptıran Fenerbahçe’nin birinci sorunu Van Persie değil 8 numaraların oyun içerisindeki rolleri. Pereira 7. haftadaki Akhisar maçından bu yana savunma kaygıları ağır basan bir oyun oynuyor. Yer yarılsa gök delinse Topal-Souza ikilisinden vazgeçmiyor. Belki de bu tercihi ona şampiyonluğu getirir... Bilinmez. Ama tarihe en vasat hücum performansıyla şampiyon olan Fenerbahçe diye geçer. Hocanın son Osmanlı maçında Van Persie’nin yalnızlaşması üzerine kafa yorması şart. Bu problemin çözümü bizzat Pereira’nın elinde aslında. 21. haftadaki Kasımpaşa maçı, Beşiktaş derbisi, Akhisar deplasmanı hatta kazanamamasına rağmen Bursa maçlarındaki düzene dönmeli. Yani iki 8 numarasını kanat kademesine değil santrfor desteğine odaklamalı. Başka türlü Diego’ya skor yaptırmak, Van Persie’ye gol attırmak çok kolay olmayacak.
Torku Konya artık başka bir takım
Pereira’yı Konya’da sahanın her alanını iyi kullanan zor bir rakip bekliyor. Devre arasında yaptığı iki bek transferiyle oyunun eksik parçalarını tamamlayan Aykut Kocaman’ın takımı defansta Ali Turan-Vukovic ve merkezde Ali Çamdalı-Holmen tandemleriyle zor gol yiyen bir ekibe dönüştü. İlk yarıda 19 atıp 24 yiyen bir takımken ikinci yarıda oynadıkları 9 maçta 13 gol atıp sadece 2 gol yemeleri sanırım en çok Pereira’yı tedirgin ediyordur. Eminim ki Pereira’nın savunma kaygısı yine ön planda olacaktır. Fenerbahçe adına işleri kolaylaştırmanın yolu Konya’nın oyun merkezine Souza’nın yapacağı baskıdan geçiyor. Şayet Ali Çamdalı’nın pas metrajını uzatmayı başarabilirlerse Konya’yı düzenlerinin dışına çıkarabilirler. Yoksa 40 bin taraftarın önünde işler çok zorlaşır.
Podolski fikstürü biliyor mu?
Podolski’nun dünkü basın toplantısında sarfettiği, “Beşiktaş şampiyonluk yarışında daha avantajlı çünkü Fenerbahçe bizimle oynayacak” cümlesi sahibini zor durumda bırakır. Galatasaray için Fenerbahçe derbisi hayat memat meselesi. Buna kimin itirazı olabilir. Zaten durum ortada; Avrupa Ligi biletini almak için bu derbi başta olmak üzere hep kazanmak zorunda. Peki Podolski 32. haftada takımının Beşiktaş ile oynayacağını bilmiyor mu?