Siyahla beyaz kadar farklı
Haberin Devamı ›
Aradan geçen 5 ayda iki takımın sadece forma renkleri aynı kalmış. Beşiktaş’ın 11’nde (5’i yeni) 7, Bursa’nın kadrosunda ise 6 farklı oyuncu vardı.
Biliç’in takımı 6 resmi maçta rakiplere kaleyi göstermedi, Erciyes ve Trömsö’den yedikleri ikişer gol Escude ile Ersan’ın asistleri ve bir de Atiba’nın sebep olduğu penaltıdan geldi. Siyah-Beyazlılar sete sette pozisyon vermiyor, dün gece de Bursaspor’u resmen cezasahasına sokmadılar.
Beşiktaş’ta 5 ayda değişen çok şey var. Biliç’in takımında parola, ‘Ayakta kal ve bilinçsiz uzun top atma’. İkili mücadelede düşen hemen kalkıyor kademeye koşuyor, amaç faul almak değil, ayakta kalmak. Dürüst futbol oynuyor Biliç’in öğrencileri.
En önemli farklardan birisi de kimsenin boşa, bilinçsiz ve hedefsiz uzun top atmaması. Stoperlerin uzun
vurmaması için herkes birbirine yakın oynuyor. Sırf stoperler sağlıklı top çıkarsınlar diye Fernandes’in defalarca kendi ceza yayına kadar gelip atak başlatması bu yüzden.
Beşiktaş’a gelene kadar, yeteneklerine inanılan ama performansına güvenilmeyen oyuncu sınıfında işlem gören Gökhan Töre, Chelsea sonrası kaybettiği değerini bulacağa benziyor. Çalım yeteneğine her gün yeni bir halka ekleyen Töre, asıl gelişimi savunmada gösteriyor. Bu sezon rakiplerin sol bekleriyle çarpışan Gökhan, sırasıyla Olcan Adın, Ekrem Ekşioğlu, Şenol Can, milli maçta Rumen Razvan Rat ve dün gece de Taiwo’ya karşı hep kazanan oldu. Tek handikapı peş peşe attığı çalımların ardından bir sonraki hamlesini kafasında canlandırmaması.
Motta doğru karar
Sezon başında Önder Özen ile Biliç’in kadro mühendisliğine itirazım vardı. Şampiyonluğa oynayan bir takımın asıl sol beki sakatken stoperden devşirme bir bekle sezona başlaması büyük handikaptı. Ramon Motta transferi hızır gibi yetişti Biliç’in imdadına. Çünkü Ersan’ın sol bek olduğu Beşiktaş, nefis bir takım elbisenin altına alakasız ayakkabı giyen rüküş adam gibiydi. Brezilyalı sol bek ilk maçında ‘yeterli’ göründü. Motta’nın geçen yıl bir maçını 90 dakika izledim, sonra da maç özetlerini. Oyun karakteri gereği Motta’nın bu sezon takımda kırmızı karta en yakın oyuncu olduğu söylenebilir. Motta’yla birlikte bu sezon ilk kez gerçek bir sol bekle 90 dakika oynadı Beşiktaş. Takım temposu çok yükseldi, Sivok ve Escude rahat çıktı. Motta hızlı bir bek, yan toplarda stoperleri gönderip takımının hücum opsiyonlarını zenginleştirdi. Yoksa Beşiktaş taraftarı Fernandes’in ortaladığı topu Sivok’un indirip Escude’nin nefis bir vuruşla ağlara göndermesini nasıl görecekti?
Son bir detay: Barcelona’yı son yıllarda fenomen yapan en önemli özelliklerinden biri, topu rakibe kaptırdıktan sonraki 10 saniye içinde kazanması. Beşiktaş’lı futbolcuların Bursa karşısında, kaptırdıkları toplardan sonra geri kazanım mücadelesi Barcelona pratikliğinde olmasa da Türkiye standartlarının hayli üzerindeydi. Aradaki farkı oluşturanlardan biri de buydu.
Tepeden tırnağa futbolcu
Fernandes bu ligin en üretken, en faydalı ofansif orta sahası. Futbolun tüm inceliklerini biliyor. Feldkamp 2007’de ikinci kez Galatasaray’a geldiğinde Barış Özbek’e ‘kornerde rakibin ayağına nasıl çaktırmadan basılır’ı öğretiyordu. Fernandes dün gece futbolun arka sokaklarındaki jargona hakim olduğunu da gösterdi. Topun nasıl saklanacağını, ikili sıkıştıran rakibe karşı nasıl durulacağını öğretti. Yani Fernandes, ‘tepeden tırnağa futbolcu nasıl olunur’un tarifini yaptı.