Varela, Fener'in ayarını bozdu
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe mutsuz takım. Futbolcu oynadığından keyif almıyor, suratlar hep asık. Trabzon’dan şen dönen takıma Adana maçından bu yana bir haller oldu. Belli ki bu bol savunmacı, az hücumcu, yoğun eforlu oyun modeli Fenerbahçeli futbolcuların yüzüne yansıyor. Avrupa’nın büyük liglerini dikkate alırsak yakın zamanda savunarak şampiyon olan takım yok. (Atletico Madrid, Arda Turan’lı kadrosuyla La Liga’yı kazanırken Barça ve Real dışındaki takımlara karşı dominant oyunlar oynadı.) Bunu en iyi Advocaat’ın biliyor olması gerek. İyi savunma bazı maçları kazandırır ama şampiyon olmak için hücum repertuarının zengin olması şart. Fenerbahçe, Kayseri maçının önemli bir bölümünü Pereira dönemindeki gibi oynamaya çalıştı. Ancak Advocaat’ın Pereira’dan farkı gözümüzün içine bakarak iyi oynadık yalanını söylememesiydi.
Latin ligleri gibiyiz
Bizim ligimizin genetiğinde bir Latin Amerika esintisi vardır. Bu tespiti yaparken teknik benzerlikten bahsetmiyorum. Yazılı bir kurala bağlı olmasa da bizim ligimiz tıpkı bir çok Latin ligi gibi ‘Apertura’ (Açılış) ve Clausura (Kapanış) esasına göre oynanıyor. Son 5 yılda Manisa, Gaziantep, Erciyes gibi bir çok örnek varken şimdi Kayseri bunu ispatlıyor. Ocak’ta aldığı 9 oyuncunun 6’sı dün Fenerbahçe’ye karşı ilk 11 başladı. Bambaşka bir takım bambaşka bir anlayış bambaşka bir hoca... Porto’da Villas Boas ve Vitor Pereira ile 3 lig, 1 Avrupa Ligi kazandıktan sonra Brezilya 2014’te Portekiz kadrosunda olan Varela’nın Kayseri’ye ocak ayında gelmesini başka türlü izah edemezsiniz. Kayseri yönetimi kesin Varela’ya, ‘Açılış’ ligini kaybettik gel ‘Kapanış’ı kazanalım diyerek ikna etmiştir. O Varela belki şimdi bir şehrin kaderini değiştirecek.
Varela oynadı, Lens durdu
Fenerbahçe’nin tek plana dayalı oyununa karşı Sergen Yalçın’ın senaryosu Varela-Deniz Türüç ve Güray Vural etrafında şekillendi. Sezonun ilk yarısını sağ açıkta geçiren Deniz’in forvet arkasındaki 10 numara performansı Souza ile Topal’ı birbirinden uzaklaştırdı. Fakat Fenerbahçe’nin kemikleşmiş merkezini dağıtan asıl unsur maça sol açıkta başlayan Varela’ydı. Kayseri’nin ilk golünde Varela, Lens ve Şener’in içinden geçtiği için Topal’ı sağ bek kademesine kadar çekti. Souza, belinden Topal’a bağlı olduğu için o da sağa kayarak Deniz’in alanını boşalttı. Kaleci Volkan’ın topu merkeze çelmesi de tuz biber oldu. İşte bu golün anatomisi bize Fenerbahçe’nin neden kaybettiğini anlatıyor. İkinci yarı Varela, Lens ile eşleşmek için sağa Güray sola geçtiğinde ise durum Fenerbahçe için tam bir faciaya dönüştü. Lens elbet bir gün duracaktı, o durunca da Fenerbahçe hiçbir şey üretemez hale geldi. Bu takımın orta sahası iki yıldır bir şey üretmiyor. Ocak döneminde her takım eksik bölgesine takviye yaparken, Fenerbahçe’nin kanayan ‘10 numara’ yarasına bir pansuman yapmamasının izahı olamaz.