99 + 1
Haberin Devamı ›
Anadolu’da Ağrı, Güney Amerika’da Aconcagua, Avrupa’da Mont Blanc, Asya’da Somoni, Afrika’da Klimanjaro derken; en sona en yükseği, Everest kaldı. Kolay tırmanışlar değil bunlar. 15 gün, belki daha fazla süreni de var. 99 yıl + 15 gün mesela...Aydınlandı Fenerbahçe Stadı. Görenlerde ve hatta sadece bakanlarda bile coşku uyandıracak parlaklıkta. Yeryüzündeki binlerce spor kulübünün bir çoğunun bütçesinden fazla parayla; bir yıl boyunca, aslında 99 + 1 yıl boyunca ışıl ışıl Fenerbahçe...Bayanıyla erkeğiyle voleyboldan neredeyse kopalı, basketbol için böylesine heyecanlanmayalı ne kadar olmuştu Fenerbahçeli’nin. Sanki futbol, kürek ve bokstan ibaretti asırlık çınar. Nerede çim hokeyi, nerede rugby, nerede Küçüksu Çayırı’ndaki 6 x 2, yani 12’lik şimdi çoklarının bilmediği ezeli ve ebedi farklar. Uzunca bir zaman sonra, 100. yılında her dalda olması gereken yerlere çok yakın seyrediyor, seyrediliyor, seyrettiriyor Fenerbahçe. 99 koca yılın getirisiyle 1. yüzyılında...81 bin ‘Taraftar Kart’ kolay sahiplenilmez. Parayla pulla ve dahi reklamla olacak iş değil bu talep, bu arz. “100. yılda, 100 bin kart” hedefi koymak ve hayata geçirmek için büyük tacir olmak yetmez. Fenerbahçe olmak gerek, Fenerbahçeli olmak gerek. 99 + 1 bin kart, başka türlü izah edilemez.Keşke stadı da 100 bin kişilik olabilseydi Fenerbahçe’nin. Bu kadar büyük ve artık sempatizanı olmayanı bile etkileyen idealler uğrunda yürürken, koşar adımlarla.. Ve keşke, sadece kombinelerle dolabilseydi, o 99 + 1 bin kişilik mabed.Salonu da olsaydı, en şaşaalısından. O da salkım saçak dolsaydı, basketbol, voleybol, boks ve hatta ATA sporu güreş karşılaşmalarında. Ulusal turnuvalarda dişe diş, uluslararası olanında dalga geçmek üzere... Dünya Güreş Şampiyonası o salonda organize edilseydi mesela. Ne bileyim, Dünya Şampiyonu Hamza Yerlikaya’nın kolu orada havaya kaldırılsaydı. Halil Mutlu Halter, Haldun Alagaş Karate Şubesi’nin başında bulunsaydı.100. yılında 99 yenilgili Fenerbahçe, 1 yenilgi daha alsaydı da en popüler branşında, milyonlar bir kenara, yenilgiyi yerinde yaşayan on binler bile bunu umursamasaydı. Hatta Ulusoy tüm federasyonların başkanı olsaydı da, kaale alınmasaydı. 99 + 1 yılın olgunluğu, büyüklüğü ve sevgisiyle; sırada bayrağı dikecek bir tek Everest kalmışken ve başkaları başka tepelerle, başka türlü uğraşıyorken hâlâ, utanıp sıkılmadan...