Arama

Popüler aramalar

Ağlama Nilay

Haberin Devamı

Elinden gelenin en iyisini yapma arzusu, cesaret, onur ve saygı duyulacak mücadele... Hepsi vardı sen ve diğer arkadaşlarında, Final Four fırsatını kaybederken bile. “Helal olsun” dedirten, asırlık kulübe yakışan sporculardınız her zaman olduğu gibi. Ancak ‘gurur’la anılabilirsiniz. Hangi oyunun sonucu gururdan daha önemli ki?Emin ol; bir damla gözyaşın bile nice galibiyetlerden değerli...Hala bir önceki akşamla ilgili satırlar yazıyorsa bu adam, bir başka kulvarda 24 yıllık hasreti dindirmek için sahadayken Deivid, Kemal, Appiah, Serkan; bir garabet var demektir bu işte.. Ya bu satırları yazandadır sorun ve derhal çözülmelidir birileri tarafından ya da bunları yazdıranlardadır keramet.Sonuçta çözülmesi gerekir düğüm; sorun yaratıyorsa...Öyle ya; vatandaş Gençlerbirliği Fenerbahçe futbol maçı için okuma gereği duymuşken bu yazıyı, çok saçma gelebilir, bir önceki akşama üstelik basketbolla geri dönmek...Serdar’ı, Lugano’yu, Aurelio’yu, Mehmet’i yazmak gerek Fenerbahçe kanadından, üstelik karşılarında bir rakip yokmuş gibi davranarak belki. Yokmuş gibi Mesut Bakkal, yokmuş gibi Mehmet Çakır, yokmuş gibi İsaac, yokmuş gibi Gençlerbirliği. Zico’nun oyuncu tercihleri, dizilişi, taktik anlayışı kesinlikle es geçilmemeli.. Ve hakemler özellikle irdelenmeli. Bak şimdi! “Hakemler” deyince aklıma yine bir önceki akşamın art niyetlileri geldi...Neyse, asıl konumuz futbol ve 24 yıllık bir özlemin peşinde koşanların Ankara rövanşı. En ilginç ya da sıradan yanı bu çeyrek finalin, takımının vazgeçilmez silahı Alex’in yine sahada olmaması. Uzunca bir süredir olduğu gibi...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü