Anlayamazsan kudur!

Haberin Devamı ›
Murat Şahin, Mustafa Doğan, Ali Güneş, Tayfun Korkut, Fahri Tatan, Marcio Nobre, Mehmet Yozgatlı, Rüştü Reçber ve belki Serhat Akın... Demirören’in transfer icraatlarından bazıları bunlar. Benhur’lu, Saffet’li dönemleri düşünüp, “Ali Şen başkan, Beşiktaş şampiyon” diyecek oluyor insan!..Özenmek böyle bir şey demek ki... Neyse, özenilen! 80’lerin, 90’ların Fenerbahçesi mi? Özenmek, Carlos mu, Ronaldo mu? Dünya Kulübü olabilmek adına! Özenmek, Middlesbrough mu, artık Fenerbahçeli değil, Sakaryalı Tuncay için!Yaranmak, ne peki! Aydın Örs’ten vazgeçme zorunluluğu mu, sponsor boyunduruğuyla!Çaresizlik ne! Alex de Souza kalacak mı sezon sonuna kadar? Yoksa, bir ezeli rakibe gitmesin diye mi tutuldu, mürekkebinde inanç bulunmayan kuru bir imzayla!Dedikodu ne? Diyen kim, koyan kim? Diyenle koyan farklı olmalı, söz konusu dedikoduysa!Yabancı kim? Zico mu, Kalli mi, Carlos mu, Mehmet Aurelio mu, Lincholn mü, Mert Nobre mi, Makaay mı! Neye, kime ve neden yabancıyız; dünya futbol topu gibi dönüyor ve her yerden dikkatle izleniyorsa!Ne kadar yabancı kalacak, ne kadar yerli duracak; ne kadar yakınlaşıp, uzaklaşacağız futbola? “Yerli malı, yurdun malı. Herkes onu kullanmalı.” Şık ve yakışıklı bir duruş... Ya ne yapacağız, Ali Bilgin için Fenerbahçe’den 4 milyon Euro talep ediliyor, Volkan Yaman Galatasaray’a 3,5’a patlıyorsa! Kantarın Topuz’u neden kaçar, isteyen üç büyükler, vermeyen Kayserili olursa!Süper Lig’in başlamasına iki aydan daha az kala neden hala belli değildir yerli, yabancı tanımlaması, sınırlaması? Nedir, buna zaman ayıramayacak iş ve oluşları Türk Futbolu’nu yönetenlerin! Yaz tatili mi? Oteller, tatil köyleri, kongreler, söyleşiler, gelişler, gidişler, alış-verişler mi yoksa!Spordan öte aslında gündem. Memleket meseleleri her şeyden daha önemli. Mesela seçim var 22 Temmuz’da. Kaça satıyor, kaça alıyoruz? Neyi satıyor, neyi alıyoruz? Kaç kişiyiz? Toplam 550 mi? Parti mi seçeceğiz, vekil mi, sandalye mi? Mühür mü, boyalı parmak mı demokrasi; verilen ve geri döneceğinden şüphe edilen bir oysa!..Yazılanların çoğu net olarak anlaşılmıyor değil mi? Anlayamamak, anlaşılamamak ciddi bir mesele. Ayakkabı kösele...Eğitim şart! Bunu akıllara nakşeden ise, bir devlet bakanı değil reklamdaki bir komik; Cem Yılmaz...Yukarıdan aşağı vaziyet budur. Anlayabilirsen ne ala; anlayamazsan kudur!..