Çok eğlenceliydi

Haberin Devamı ›
İnter gibi bir Dünya devi karşısındaki oyuna, hakimiyete, motivasyona bakıp kızarsa biri Süper Lig’deki Fenerbahçe’ye ya da teknik direktörüne, hak vermek gerekir.
Dün akşamki Lugano, Carlos, Vederson, Aurelio, Deniz, Deivid ve ille de Alex dururken, yine eleştirilecek bir şeyler bulmak da, girişte görüldüğü üzere meziyet gerektirir!
Yana ve sıkışınca geriye oynayacaksan bir Şampiyonlar Ligi karşılaşmasında, İnter gibi tecrübeli ve güçlü bir rakibe karşı yapacaksın bunu. Ancak, alışkanlık ve hastalık haline getirmeyeceksin ki, rakibin bile olamayacaklara karşı, olmayacak durumlara düşmeyesin.
Ağır da olsa, dengeliydi en azından Sarı-Beyazlılar.. Ve dengeli olmaları gerekirdi dün akşam. Şut çektiler bolca. Çoğu isabetsiz de olsa, rahatsız ediciydi İtalyanlar için ve güven vericiydi rakip keleyi çok sık görmenin farkında olmak adına. Topuk pasları da, bacak araları da, Alex’in kalça çıkaran çalımları, Deivid’in şapka çıkarttıracak soğukkanlılığı ve mükemmel gol vuruşu da çok keyifliydi. Bu vaziyet karşısında, kedi-fare ile oynarken, ‘çağdaş futbol’, ‘3-5-2’, ‘4-4-2’ kimsenin umrunda bile değildi.
Üç de olabilirdi, beş de. Aurelio heyecanlamasaydı iki kez karşı karşıyayken kaleciyle. Edu ile Lugano yere doğru vursaydı kafaları. Direk ve İtalyan şansı Carlos’un önünde durmasaydı, Kezman formda bir golcü olsaydı. Semih daha erken alınsaydı...
Çok değerli, eğlenceli, Sarı-Beyaz-Yeşilli mükemmel bir futbol akşamıydı. Keşke Zico da kendini oyuna kaptırmayıp, son dakikalarda nefes almakta zorlanan, fedakar Deniz’i ve hatta Deivid’i kenara alsaydı. Keşke, Vederson’u daha önceki haftalarda hatırlasaydı...