Arama

Popüler aramalar

Çok yaşa Meduna

Haberin Devamı

Çok değil birkaç saniye önce, Orhan Ak’ın üç adım atlayışını kural dışı bulan Papila’nın penaltı düdüğüyle birlikte kimileri sevinçten çılgına dönmüş, kimileri üzülmüş, kimileri küfür ve beddua zavallılığıyla kendinden geçmişti. Aynı Papila’nın, Necati’ye yapılan faulü penaltı olarak değerlendirmemesi ve Cem Sapmaz’ın İliç’in buz gibi golünü “ofsayt” diye eritmesi de, benzer tepkilere neden olmuştu her zamanki gibi...Nasıl olmasın! Futbol, mutlaka ve herşeye rağmen kazanılması gereken, geçen hafta da bu sayfada vurguladığımız gibi ‘ölümüne’ bir oyun değil mi!!!Spor, dostluk, eğlence, adil ve dürüst yarış ya da bunlarla eşdeğer ne varsa, hepsi sadece bir veya birkaç sözcükten ibaret değil mi!!!Peki, o, az önce ya da çok önce, ‘hayat, memat’ oyunu için zıvanadan çıkanlar, Meduna’nın çırpınışları sonrası nasıl bir anda herşeyden vazgeçti! Bırakın nasıl biteceğinin merak edilmesini, kazanılabilecek puanların hevesini, maçın hala oynanıyor olması bile çoklarınca hayret vericiydi!..Belli ki ve ne yazık ki, bir musibet olması gerek, bir karış yukarıdaki ya da kuyruk sokumu civarındaki aklımızın başımıza dönmesi için. Zaten öyle olmasa, günümüzde ne işi var atalardan kalan o meşhur deyişin!..“Bir, iki” derken, üçüncü Süper Lig haftasını da devirdik. “Artık fazla söz etmeyeceğiz, futbol dışında kalanlardan” demiştik geçen hafta, yine topa hiç girmeden yazının yarısını bitirdik. Hadi bu da bir kenara, bu kez maçlar öncesi sipariş bile verdik: “Statlarda, dakika dakika olayları not alın. Bakalım nerelerde, kimler spor ahlakını ayaklar altına alacaklar ve bunları nasıl değerlendirecek gözlemciler, Disiplin Kurulu, vs..” diye arkadaşları görevlendirdik...Neyse ki, saniyeler süren ve bir avuçların neden olduğu küçük istisnalar dışında haftayı sportif anlamda iyi geçirdik. Hatta, yenilen takımın, yeneni hem tribünde hem sahada alkışlamasını, golsüz bir beraberlik sonrası hakemin her iki taraftan da övgü almasını, fazla şımarmamak ve umutlanmamak adına, Monalisa kıvamında tebüssümlerle geçiştirdik. Şimdilik sadece, İstanbul’daki Sivaslılar’ın, Sakaryalılar’ın, Konya’da evsahiplerinin ve Antalyalılar’ın tavırlarını örnek gösterdik...Daha nicelerini yazmak umudumuz. Hatta, sıradan hale gelen bu sportmence tavırlara kayıtsız kalacak kadar ilerlemek...Hani şu abartılmaya başlanan topu taca atma zorunluluğu var ya! “Yerde yatan sahtekar mı?”, “Oyunu kesmek için mi yapıyor?” diye düşünmek yerine, hiç şüphe duyulmayacak günleri görebilmek...

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü

‘’Sow'a rağmen!‘’

22 Ağustos 2006, Salı 04:30
YAZININ DEVAMI

‘’Seyirlik maç!‘’

22 Ağustos 2006, Salı 04:30
YAZININ DEVAMI