Derbi matematiği!
Haberin Devamı ›
Ezeli rakibin, ebedi dostunu yenmesi zevk verir insana. En hakiki, en samimi arkadaşları, yakınları ve dostlarıyla dalga geçebildiği için. Tersi daha fazla zevk veriyordur belki; çok nadir rastlanması nedeniyle!
Sıradan, ancak önemli bir şey bu. Çünkü, öyle çok Galatasaraylı var ki artık. Hani neredeyse Fenerbahçeli kadar. Sağına baksan dört, soluna baksan altı!
Dün akşam ikiydi mesela; Lemi’ydi, Tayfun’du! Olsun...
Oysa, Yunanistan’ın bizi ve Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı hem de Kadıköy’de yenmesi, sanki bu kez ebedi dostun, ezeli rakibini yenebileceğinin işaretiydi. Tabular mı yıkılıyordu ne!
Olmadı! Sarısının yanında lacivert olan, sarısının yanında kırmızı olan ‘tek yumurta ikizi’ karşısında geleneği yine bozmadı.
Maç öncesi, 8 Aralık esprisi çok yaygındı. Ancak, sekiz olsaydı; dönem dönem zevkten dört köşe, altıgen olanlar, bu kez sekizgen olacak ve iyice suyu çıkacaktı ezeli ve ebedi geometrinin!
Üç bilinmeyenli; bir tarafın ya tek ya iki ya da daha farklı kazanacağı kestirilebilen, ancak yine de dünyanın en önemli derbilerinden biri bu. Söz konusu olan, bir kenarı lacivert, bir kenarı kırmızı, uzun kenarı sarı olan bir üçgense; iki kenarın karesinin toplamı, hipotenüsün karesine denk gelir neticede. Fazla zorlamaya gerek yok yani, matematiği!
Dalgasını geçer insan; en hakiki, en samimi arkadaşları, yakınları ve dostlarıyla. Sırf bu nedenle ona kızıyor ve darılıyorlarsa yapacak pek bir şey yok sonuçta. Bilim bu.. Ya da hiç ilgisi yok bilimle; sadece kader...