Her zamanki gibi!
Haberin Devamı ›
“Ne kadar seversen, o kadar acı çekersin” diye boşuna dememişler.Normallik, abesle iştigal zaten Fenerbahçe ya da Fenerbahçeli için. Abartmak sevgiyi veya üzüntüyü, abartmak kazanmayı veya kaybetmeyi ya da abartılacak sonuçlarla kazanıp, kaybetmek sıradan Sarı-Lacivert için.Normallik doğasında yok Fenerbahçe ya da Fenerbahçeli’nin. Bir devre boyunca, rakibi neredeyse adam yerine koymadan oynayıp 2 farklı öne geçip daha fazlasını kaçırmak, ikincisinde zor durumlara düşse de, maçı farka taşıyabilecek pozisyonlar bulup, yenilmeden kaybetmek sıradan Kanaryalar için.Bu maçla ilgili yazmasam da olur gibi geliyor bana. Lugano’yu, Kezman’ı, Tümer’i övmeden, Volkan’dan, Appiah’tan ve belki de en önemlisi Zico’dan hiç söz etmeden doldursam satırları da olur sanki. Ligin devre arasında yönetimin yapılabileceği bir takviyeyi ya da dün akşamın devre arasında teknik adamın yapılabileceği bir başka takviyeyi dile getirsek, yenilen goller için, orta sahadan, beklerden, kaleciden dem vursak ne olacak ki.Giden gider. Böyle gelmiş böyle gider...Her branşta, alt yapıda, tesisleşmede, orada, burada, adam gibi durur adam gibi yürür Fenerbahçe, alır başını gider rakipsizce 100. yılında. En popüleri futboldur ve durur iş oraya gelince.Dünkü gibi, salak sepet Avrupa’da durur, daha önce durduğu gibi Denizli’de, hafta sonunda da Antalya’da durur gerekirse.Yürür Fenerbahçe, durur Fenerbahçe. Daha çok forma, piyango bileti, taraftar kart, kombine ne varsa satılan, alınır gerekirse borca girerek.Daha çok futbolcu alınır, profesyonel takıma. Profesyoneller daha fazla kazanır maddi açıdan. Maçtır, oynanır biter geride kalır. Yatar uyur, Fenerbahçeli profesyonel.. Ve yatar uyur Fenerbahçeli taraftar. Ertesi sabah dinç olması, dik durması gerekir her zamanki gibi...