İlk hamle

Haberin Devamı ›
İlk hamlede rakibe basmak, sokak aralarında gelişmeye başlayan, futbolun en basit ilkelerindendir. Rakip savunmanın arasına, bunda zorluk çekiliyorsa arkasına toplar gönderip, pozisyon yaratmaya çalışmak da öyle...
İşte Gaziantepspor, sadece bu iki basit futbol ilkesini kullanarak, koca bir 35 dakika, Fenerbahçe’yi korkutmayı ve sindirmeyi becerdi. Rakibinin bu basit metodunu kıracak alternatifler üretemeyen Sarı-Lacivertliler de bu süreyi, oyun kuramadan, üstünlüğü ele alamadan ve dolayısıyla pozisyon bile bulamadan geçirdi. Kazım ve Uğur’dan dolayı kanatları da işlemeyince, uçması beklenen Kanarya sadece gezindi. Fenerbahçe geleneklerine aykırı şekilde, uzun toplarla buluşturulmaya çalışılan Güiza ve büyük usta Alex’in çok şeye kadir yeteneği, takımın gol için tek ümidiydi...
Tabata, Beto ve Mehmet Yozgatlı daha özgüvenli, inançlı ve kararlı olabilseler, karşılaşmanın ilk yarısı, beklenmedik bir sonuçla bitebilirdi. Tıpkı, Fenerbahçe’nin Partizan deplasmanı gibi değil mi?
Yine ikinci yarıda rakibi yoruldu, kontrol Fenerbahçe’nin eline geçti. Ancak üstün olunan dakikalarda gol gelmedi. Sırbistan’da hakem daha kolayını çalmıştı, Deumi’nin Güiza’ya yaptığına Yıldırım “burası Türkiye, devam” dedi. Maç döndü; Maldonadolu, Kazımlı, Uğurlu, Buraklı, hatta Gökhanlı şampiyon adayı, Deumili, Muratlı, Zuritalı, Tabatalı Gaziantep-spor’a boyun eğdi!