İşi ne!

Haberin Devamı ›
İşi ne!
Üç aylık aradan sonra yine bir Süper Lig maçında Kadıköy’deydi Fenerbahçe. Bu kez tribünler boştu; maçtan sonra saha içinde yanlışlıkla timsah yürüyüşü yapacak kimse yoktu! Son maçında onlarca ya da tonlarca pozisyon ve atamadığı tek gol yüzünden şampiyonluğu da kaçıran Sarı-Lacivertliler, bu kez o kadar şanssız ve beceriksiz değildiler. Önde Semih, Alex işbirliği, ortada Emre, Mehmet dirliği, geride Gökhan, Lugano etkinliği ile henüz ilk yarıda işi bitirdiler...
Hemen hemen sahanın hiç bir bölgesinde baskı görmediklerinden, istedikleri pozisyonlara, yeteneklerini kullanarak rahatça girdiler. Bu kadar rahatlığa rağmen, Baroni en zayıf halka olma özelliğini sürdüren futbolcuydu, itina ile! Gölge takipçisi, boş alanların vazgeçilmez bekçisi iş başındaydı yine. Dia’nın takıma katılmasıyla birlikte sağ kanadın önü ona teslim edileceğine göre, Baroni’nin yerine Mehmet, Selçuk ya da Özer’in geçmesi en sağlıklı ve mantıklı seçim olacak bize göre. Bu kadar etkisiz, mücadelesiz ve markaj engelli birinin Fenerbahçe gibi bir takımda işi ne! Brezilyalı olması nedeniyle birazcık yaratıcılığı olsa, hadi neyse...
Stoch’un Avrupa kültürü Kanarya’nın en önemli artısı olacak gibi bu sene. İkiye birler, tek veya ters toplar, beklenmeyen şutlar ve rakibi gerektiği yere kadar takip eden anlayış, Fenerbahçe için ilaç niyetine...
Acaba, Devlet Bakanı Faruk Çelik maçı seyretti mi bir başka gözle! Goller kolay, kaleci şaibeli miydi yine! Bir an önce fikir beyan etmesini bekliyor Fenerbahçeliler, zaten işi ne!