Arama

Popüler aramalar

Sadece puan!

Haberin Devamı

İlk yarıyı ele alalım mesela! Fenerbahçe’nin futboluyla ilgili ne yazabilir bir yorumcu ya da ne konuşabilir bir futbolsever! Oturmuş bir yapı ya da işleyen bir sistem var mı? Organize ataklar, yerinde ve zamanında, çoktan tanıması gereken takım arkadaşına verilen ölçülü paslar var mı? Duran top, yürüyen top, koşan top var mı? Kanat var mı, ciğer var mı, yürek var mı? Kaleci ve geride duran dörtlüden başka yerlerde, belli bir işleyiş ya da oturmuşluk var mı? Fazla derinlere inmeye gerek duymadan, şu sorulara verilebilecek, “haksızlık yapıyorsun” cevabı var mı? Varsa eğer, pardon...

Artık klasikleşen, boşa geçirilmiş kocaman bir 45 dakikanın ardından, ikinci yarı rakibin tamamen kapanması sonucu, oyun iyice çekilmez hale geldi. Egemen’in kafası ise, Sarı-Lacivert’e gönül verenlerin “goooll” sevinci ile kazanılan Fenerbahçe ve ülke puanından başka bir şey değildi.
Kasım ayına doğru ilerlerken, çok sayıda futbolcunun birden formsuz olması, oldukça dikkat çekiciydi! Kuyt’ın sözleşmesinde, “sakat değilse her maçta banko oynar” diye bir madde olmadığını tabii ki biliyoruz. Ancak, son maçları dikkate aldığımızda, aklımıza böyle bir ironi yapmak da geldi!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü