Zico'ya zaman verin! (2)

Haberin Devamı ›
Sihirli değnek ya da başka bir şey, ne değmişse değmiş, 6 ayda uygarlaşmış, çağdaşlaşmıştı birileri! Ali İpek’in birkaç gün önce söylediği gibi, “Denizlisporlu kimliği” oluşuvermiş, eski kimlik terk edilmişti!Kimin ya da kimlerin kimliğiydi terk edilen, bunu en iyi tespiti yapan Ali İpek bilir. Şimdilik kimlik sorunlarını bırakıp, dün akşamki maça, sahaya dönmek gerekir...Örneğin 7. dakikası oynanırken oyunun, Fenerbahçe ceza sahası yakınlarında Yusuf’un Edu’ya üst üste attığı çalımları, Edu’nun bu çalımları yiyişini, dizlerinin üstüne çöküşünü, yere düşüşünü görmeyen varsa, anlatmak gerekir! Üstüne, “iyi bir savunma oyuncusu kolay geçilmez” söylemini hatırlatıp, dünkü maçın tamamında Fenerbahçe savunmacılarının, tıpkı daha önceki maçlarda olduğu gibi nasıl kolay geçilebildikleri bilgi olarak verilmelidir! Sonra, Denizlisporlu futbolcuların sakin, itidalli oyunları, Tuncay ve Deniz dışındaki Sarı-Lacivertliler’in de gaza gelmeyip, her zamanki gibi ‘sıradan bir lig mücadalesi profesyonelleri’ gibi davrandıkları, görmeyenlere iletilmelidir! Kalecilerin göze batmayan randımanları ise, kalite, heyecan, güç, azim ve organizasyon ile yakından ilgilidir!..Çok yeterli olmasına rağmen, zaman tanınmadan eleştirilen Zico’nun, dünkü Edu, Uğur, Appiah ve Tümer’i oyunda tutup, Deniz ve ‘tek tabanca’ Alex’i oyundan çıkarışı ve Ümit’in yedek kulübesinde kalışı ise, teknik açıdan değerli tecrübelerdir!