Futbol ulemaları!

Haberin Devamı ›
Aksi halde Terim de, Şükür de kasım kasım kasılacaktı! Nasılsa önemli olan onların sevinememesi. Türkiye Almanya’ya gitse ne farkeder ki bizim ulemalar için. Önemli olan sevip sevmedikleri kişilerin başarı veya başarısızlığıdır. Çünkü onlar hep en doğruyu bilirler. Onlara göre İsviçre medenidir. Kişi başına milli geliri 30 bin doların üstünde olan bir ülke nasıl medeni olmaz! Onlara göre Saddam suçludur. Çünkü kitle imha silahları kullanıp insanları öldürmüştür. Ama Bush, Felluce’de 100 bin kişiyi öldürürken kitle imha silahı kullanması doğaldır. Çünkü Bush özgürlük (!) peşindedir. Dünkü maç sonrası yazılanlara baktıkça içim burkuluyor. Hani Mustafa Denizli ‘içimizdeki İrlandalılar’ dediğinde bunlar yine ayağa kalkmıştı, hatırlarsınız. Bence sevgili Denizli eksik söylemiş, içimizdeki Avrupalılar demeliydi. Bu zatı muhteremler gittikleri maçlarda en güzel otellerde kalırlar, ağırlanırlar ve evlerine dönerler!.. Halbuki o ülkelerde bir ay yaşasalar Türk düşmanlığını rahatlıkla anlayabilirler. Maçı basın tribününden değil, taraftarlar arasında izledim. İsviçre kulübesinden tahrikleri ya görmezden geliyorlar ya da körler. Bunun sebebi de batı hayranlığı. Maç sonrası yapılanlara ‘iyi oldu’ demiyoruz. Ancak Nasrettin Hoca fıkrasını bilirsiniz. Hocanın evi soyulduğunda kadı hocaya saymaya başlamış, pencereyi niye kapatmadın, kapıyı niye açık tuttun ve bir sürü soru... En sonunda hoca dayanamamış: “kadı efendi hırsızın hiç mi suçu yok!” Şimdi ben de soruyorum maçın sonunda bu noktaya gelininceye kadar İsviçreliler’in hiç mi suçu yok? Türkiye’nin en centilmen isimlerinden biri olan Mehmet Özdilek, olayları başlatmışmış. Peki Özdilek çelme taktı ve tahrik etti diyelim, o medeni İsviçreli (!), üstelik kazanmış ve 2006 Dünya Kupası’na gitmeyi haketmişken yürüyüp gidemezmiydi? Asla, çünkü o İsviçreli bizim beyaz efendimiz ona dokunamayız. Ya, böyle bir çifte standart olabilir mi!.. Beyler hangi ülkede yaşıyorsunuz? Bizim buradan başka ülkemiz yok. Bu topraklar, bu ülke bizim... Lütfen sahip çıkın ve kendinize gelin. Bu ülkenin Kurtuluş Savaşı’nda cephede olanlar Ali Kemal gibi gazetecileri bir anda karşılarında buldu. Ama biz o Ali Kemal’i basın şehitleri arasına bile soktuk! Hatta bu cumhuriyet o kadar hoş görülü ki, o Ali Kemal’in oğlunu büyükelçi bile yaptık. Bu kadar önyargısız bir cumhuriyetin çocukları olarak nedir bu Avrupalı’ya karşı olan kompleksimiz, nedir bu anlamsız hayranlık? İsviçre basınının işi çok kolay. Bizi tercüme edip yayınlasınlar yeter de artar bile. Adamlar, ‘Okuyun Türk basınını yeter’ diyecekler. Sözün özü, bu ülke şimdiye kadar ne çektiyse içerden çekti. Savunanlara paranoyak dediler. Savunanları eleştirenler kendilerinin vatan haini ilan edildiğini söylediler. Aslında herkes vicdanın sesini duyarak yazsa, o samimiyet mutlaka o satırlara yansır. Bence Terim de, Şükür de, takımımız da aslanlar gibi mücadele etti. Hepsine bize bu heyecanı doyasıya yaşattıkları için teşekkür ediyorum, canları sağolsun... Bu çocuklar o ilk maçta yere göğe koyamadığımız o müthiş (!) İsviçre’ye attılar bu 4 golü, San Marino’ya değil...