Kıymetinizi bilin!

Ortalık toz duman... Süper Lig’de yaşanan kaos, ister istemez 1.Lig’i biraz gölgede bıraktı. Çünkü futbol değil, şike ve vetoyu konuşmaktan “futbolda neler oluyor’ demeyi hep birlikte unuttuk. Kamuoyunda ortak kanı, “Bu sezon futboldan soğuduk, içimizden maç seyretmek gelmiyor” şeklinde... Aslında kitleler haksız da değil. Ama kitlelere şu soruyu soru kendimizi sorgulamamız lazım. Olaylar, bağıra bağıra bu noktaya gelirken, herkes herşeyi görmemezlikten-duymamazlıktan geldi. Herkes taraftar duygusuyla, “Aman benim takımıma bir şey olmasın, kazanalım da nasıl olursa olsun. Önemli olan kazanmak” duygusuyla, hiç tepki göstermedi. Hatta, “Helal olsun, iş bitirici başkan. Tuttuğunu koparan adam” gibi usulsüzlükleri, sergilenen çarpıklıkları alkışladı.
Haberin Devamı ›
Dokunulmazlar yine aynı!
Sonuçta bugünlere geldik, kısaca deniz bitti, kara göründü. Hiç bir şey, iyi veya kötü, sonsuza kadar devam etmez. Ama Türkiye’de yaşananlar çok aleni ve açıkken, dokunulmaz güçler yine kendilerine dokundurmadı. Oysa bu işlere zamanında müdahale edilseydi, şimdi bu işlerden suçlananlar için daha iyi olur ve herkes ayağını denk alırdı. “Bak o yaptı, ben niye yapmayayım” ya da “Bana bir şey olmaz. Arkamda çok büyük bir kitle var. Kimse bana dokunmaya cesaret edemez” gibi düşünceler insanları pervasızlaştırdı, küstahlaştırdı. Bugün Türkiye’de yaşanan kaosun en büyük sorumlusu, Türk futbolunu yöneten(!) üç büyüklerdir... Bunları derbinin oynanacağı gün yazıyorum malesef. Ama herkes biliyor ki, bu hale getirdikleri ortam yüzünden belki de kalite açısından tarihin en düşük düzeyde derbisi oynanacak. Bana göre sadece sonuç merak edilecek ama kimse geçmiş yıllarda olduğu gibi, “Dünyanın en önemli derbisi” gibi, klişe olmuş söylemlerde bulunmayacak. Çünkü bu ortamda, böyle bir şey söylemek kadar komik bir hal olamaz bence.
Haberin Devamı ›
Bakın ben bile 15 yıldır 1.Lig’in panoramasını yazan bir kişi olarak, daha futbola, maçlara gelemedim. Çünkü futbolun konuşulacak tarafı kalmadi ki... Kimse, “Kardeşim bütün olay Süper Lig’de” falan demesin. Bugün yaşanalar, futbol ailesinin, futbol liglerinin hepsini, çok yakından ilgilendiriyor. Adı geçen şahısların, takımların, yöneticilerin hepsi, Süper Lig’den mi sadece! Ama şunu unutmayalım, her karanlığın arkasında aydınlık vardır. Gecenin en karanlık hali, aydınlığa en yakın olan zamandır. Umarım ve temenni ederim ki, bugün o gündür.
Kulüpler Birliği ne yapar...
Bir an evvel hukuksal süreç işler, cezası olanlar çeker, suçsuz olanlar bir an evvel beraat eder, böylece asli işimize döneriz. Ama gelinen noktada, bundan sonra artık başta Futbol Federasyonu olmak üzere, kulüp başkanlarının kapalı kapılar ardında başka, kamuoyu önünde başka konuşan kimliklerinden sıyrılıp, gerçekçi hareket etmeleri gerek. Bugün “Kulüpler Birliği” diye bir kurum var. Bu kurum, sadece toplantı yapan ve “Digitürk’ten ne kadar para alırım”ın peşine düşen ve sadece Süper Lig’i düşünen, başka ligler yokmuş gibi davranan, bir topluluk. Sanki ilelebet, hep Süper Lig’de kalacak takımları, hiç bir zaman alt liglere düşmeyecekler. Zaten düştükleri zaman, başkanların feryatlarını duyuyorum, ama içimden de “Aklınız neredeydi, niye Süper Lig’deyken toplantılarda, bir-iki kelam etmediniz” demek geliyor.
Haberin Devamı ›
Yılların patlamasıdır
Bu konuda son sözü söyledim, artık sona geldik. Bugün yaşananlar, yılların birikmiş ve halı altına süpürülmüş sorunlarının patlamasıdır. Geçmişten bugüne, tüm yönetimlerin sorumluluğu vardır yaşananlarda. 6222 sayılı yasanın düzeltilmesi veya kabul edilmesi, geçici bir çözümdür. Olaya, kurumsal çözümler getirilmeli. Futbol Federasyonu seçiminden, kurulmasına kadar önemli radikal kararlar alınmalı. Diyetlerle gelen ve karar alırken talimatları değil, bazı kulüp ve başkanları gözeten anlayıştan, sıyrılmamız lazım.
Son bir örnekle kapatayım konuyu: Elmander’in cezasını indiren kurul, hangi kriterlere göre bunu yaptı. O kurulda o hareketi süzecek kişilerin, futbolla olan ilgisi ve bilgisi ne kadar? Bu sorunun cevabı, bence çok önemli. Hayatında o havayı solumamış, ömrü ofislerde geçmiş insanlar, bir karşılaşmada verilen kritik bir kararı, indirme ve yükseltme hakkına sahip olamaz. Bu hakka sahip, bilirkişi konumundaki kişilere sormaları lazım...
Rize maçı yeterli
Ligimiz için de kısa bir kelam edelim ve bu haftayı da böyle kapatalım: Galibiyeti olmayan iki takımdan biri olan Güngörenspor, bu hafta lider Rizespor ile deplasmanda oynadı. Biri birinci, biri de sonucuydu maç öncesi... 90 dakikanın sonunda çıkan sonuç: 0-0. Herhalde, ligi özetlemek ve tanımlamak için bu skor yeterli. Başta Akhisar Belediyespor olmak üzere, Göztepe’yi, Denizlispor’u, Karşıyaka’yı kutluyorum, iyi bir çıkış yakaladılar... Takımlara tavsiyem; futbolumuzun bu kaos ortamında, iyi futbol ve bol gollü maçlarla, 1.Lig’i cazibe merkezi haline getirmeleri ellerinde... Yani ligin kıymeti bilinirse, marka değeri de hakettiği yere tırmandırılabilir...