Orta alan üstünlüğüyle
Haberin Devamı ›
Kupada ikinci finalisti belirleyecek karşılaşmada, Ankara 19 Mayıs Stadı uzun süredir özlediği doluluktaydı. Bir tarafta 4 büyükler içinde iki kulvarda da ayakta kalan tek takım olan Fenerbahçe, diğer tarafta ise ligde müthiş bir ikinci yarı yaşayıp Süper Lig’de kalmayı başaran bir Karabükspor vardı.
Oyunun başında blöf yapan, hızlı ve istekli bir Karabükspor izledik sahada. Ancak bu anlayış fazla uzun sürmedi. Oysa Fenerbahçe klasik 11’inden aşağı yukarı 7-8 oyuncusundan yoksun, farklı bir kadroyla sahaya çıkmıştı. Aslında bu, şu demekti; birbirleriyle uzun süredir bir arada oynamayan oyuncularla mücadele edecekti Fenerbahçe. Bence Karabükspor bir anlamda rakibin bu zaafından yararlanabilirdi. Fakat orta alanda üstünlüğü ele alan Sarı-Lacivertliler, oyunu kenarlara yayarak bol pasla Karabükspor’u etkisiz hale getirdi. Doğal olarak bu üstünlük aynı zamanda Karabükspor kalesinde tehlikeli gol pozisyonları yaratmasını da sağladı. Ama Fenerbahçe’nin aradığı gol bir serbest atıştan geldi. Seriç’in sebebiyet verdiği faulden doğan serbest atışı Semih nefis bir plaseyle Karabükspor ağlarına yolladı. Ancak bu faulle ilgili bir çift sözüm de hakem Tolga Özkalfa’ya olacak. Yıllardır Süper Lig’de maç idare eden bir hakem bu kadar kolay faul çalmamalı. Bunu, bu faul golle sonuçlandı diye söylemiyorum. Maalesef hakemlerimiz, büyüklerin lehine çok kolay düdükler çalıyor. Nitekim ikinci yarıda Dia’nın, Seriç’in kaval kemiğine basması kırmızı kartlıktı, sarıyla geçiştirdi. Yine Karabüksporlu Mabiala ve Anıl Karaer’in topa elle dokunmasına ceza alanı içinde devam kararı verdi. Yani kısacası, bu kadar rahat bir maçı rahatsız edici bir şekilde yönetti. Maça dönersek ikinci yarıda da Karabükspor, Mehmet Yıldız’ın pozisyonu haricinde etkisizdi. Cernat’ı oyundan çıkarken farkettik. Kaleci Bora’nın hatasıyla Dia’dan gelen golle Fenerbahçe favori olduğu maçı kazanıp finale adını yazdırdı.