Yazık bu Adana'ya

Haberin Devamı ›
Adana’da futbol ortamı adına her şey mükemmeldi. Genç, ateşli ve müthiş bir taraftara sahipler... Adana Demirspor, kupada ve ligde büyük bir mücadele veriyor. Belli ki, bu takım Trabzonspor ve Manisa’yı kupada boşuna saf dışı bırakmamış...
Maç öncesi kadrolara baktığımızda, ev sahibinde önemli isimlerin kulübede olduğunu gördük. Asıl mücadelesi Yükselme Grubu’nda olan Mavi Şimşekler, anlaşılan bir yandan çarşamba günkü Tarsus maçını düşünüyordu. Ama sahaya çıkan 11’in, ilk yarıda ortaya koyduğu futbol, zengin kadro oluşturmanın meyvesiydi. Gençlerbirliği gibi Süper Lig’de oynayan bir ekip karşısında ayağa toplarla, kontrolü elinde tutan Adana Demir, Mehmet Akdemir ve Çetin ile iki kez gole çok yaklaştı. Zaten bu tür iki ayaklı karşılaşmalarda maceraya gerek yok. Hele içeride oynayacaksan, gol yemeyeceksin. İlk devrede Demirspor bunu başardı.
İkinci yarı gerçekten nefes kesti. Ancak Adana Demirspor, gol ararken kendi asistiyle kalesinde bir gol gördü. Aslında başta da dediğim gibi bu tip maçlarda kendi evinde yenik duruma düşmek direnci de kırar. Ama Adana Demirspor, her şeye rağmen oyunun son saniyesine kadar gol aradı. Levent Kartop, Serkan Turhan ve Ramazan ile önemli pozisyonlar yakaladılar. Ama son vuruşlar etkisizdi. Kısaca olmayınca olmuyor...
Dün Adana 5 Ocak Stadı’nda futbol adına uzun süredir özlediğim bir ambians buldum. Sadece takımlarının lehine tezahürat yapan ve asla çirkin bir sloganın seslenmediği bir tribün gördüm. Yeşil çimlerde de sahaya futbol oynamaya çıkmış bir Adana Demirspor vardı.
Gençlerbirliği adına ne desek? Kazandılar, ama Mesut Bakkal’ın yapacak çok işi vardı. Başkent ekibinin dün sadece ismi vardı. “İsmi de sadece mücadele etti” dersek yalan olmaz.
Maçın hakemi Yıldıray Arslan, biraz kategori farkının etkisi altında kalmış olacak ki, ev sahibini tercihleriyle ezdi. Oyunu durdurması da tecrübesine yakışmadı.