Arama

Popüler aramalar

Karl Heinz Feldkamp

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Alman panzeri Kalli’nin kulaklarını sık sık çınlatıyoruz sütunlarımızda. Karşılığında bazen alkış, bazen de hakaretler yağıyor mail adresime. Alkışları bir yana koyalım... Bilmukabele diyerek, eleştirileri değerlendirelim. Sizlere verilecek en güzel cevap ya da bir anlamda savunma, Feldkamp’ın artı ve eksilerini çıkarmak.
Artılar:
1- Hazırlık kampından bugüne kadar büyük küçük isim ayırt etmedi. Onun için Ümit Karan ile Serkan arasında fark yoktu. Aynen Hasan ile Barış’ta olduğu gibi. Gençlere her an şans vereceğini hissettirerek, onları hiç küstürmedi. Mehmet Topal ve Serkan bunun baş örneği.
2- Florya’ya ilk kez adım atan kramponlara en güzel şekilde, ‘Hoşgeldin’ dedi. Öyle ki, ilk 11’de 8 yeni ismi yan yana oynatarak sadece ülkemizde değil, dünyada görülmemiş bir olaya imza attı.
3- Alman futbolunun en önemli özelliğini, ‘şartlar ne olursa olsun asla kaybetme’ felsefesini öğrencilerine sonuna kadar aşıladı. Ve bu sayede takımını yenilgisiz lider olarak bugünlere getirdi.
Ve eksiler:
1- Disiplinini alkışladıkça, o abartmaya başladı. Teknik direktörlük ile başöğretmenliği karıştırdı. Futbolcularla kendi arasına devamlı birilerini soktu. Bu sayede hem ispiyon had safhaya yükseldi hem de grupların oluşmasına engel olamadı. Adnan Polat her ne kadar, “Lincoln, Kalli’ye babam diyor” dediyse de, bu bana pek inandırıcı gelmiyor. Beşiktaş derbisinden önce verilen ceza yüzünden mi bilinmez ama, Brezilyalı o tarihten beri adeta topa vurmuyor. Keza Şükür, keza Karan...
2- Her fırsatta hâlâ bir kaleci, stoper ve santrfora ihtiyacı olduğunu söylerken, başta Aykut, Orkun ve diğerlerini moral olarak bitirdiğini hesap etmiyor. Ya da Emre Aşık’ın kiralanmasında yanlış yaptığını kabul etmeyip, hâlâ bu mevkiye futbolcu aramasını nasıl değerlendirirsiniz?
3- Tereciye tere satmayalım. Fakat bu takımdaki sakat sayısının bu kadar fazla olması sadece kötü bir tesadüf mü?
Bence bu işte bir yanlış var...