Arama

Popüler aramalar

Oh be...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Yine bir umut, tuttuk Arena’nın yolunu. Her geçen gün daha da güzelleşiyor stad, eksikler gideriliyor.. Acaba Galatasaray’da nasibini alır mı diye geçiyor içimizden. Malum mu oldu ne? Ya da bu takım, o takım değil mi? Abartmıyoruz, mükemmel başladı ev sahibi. Hani derler ya, kıtlıktan çıkmış gibi. Sağdan, soldan, her yerden rakibine nefes aldırmamacasına. Aslında kadroya baktığımızda, ‘Bu Hagi ne yapmaya çalışıyor’ demeyen yoktu. Öyle ya Cana stoper, Neill ön libero garip gelmişti. Ama Floryalı kramponlar oynadıkları oyunla ve görülmemiş hırslarıyla ilk dakikadan itibaren ben dahil hepimizi susturdular...

Biraz da imzalardan söz edelim. Önce Sabri yolu açtı, Cana yön değiştirdi. Sonra Stancu devreye girdi. Kewell’da bir imza çakıyım dedi en fiyakalısından, oldu 3 hem de 45 dakikada. İnanması zor, sanırım Galatasaraylı futbolcular futbolda çerçeve diye bir olgunun varlığını hatırladılar sonunda. Gerçi şaşırılacak bir şey yok. Merkezde topu sürekli geriye oynayan müthiş üçlü(!) BAM oynamayınca ilk kez takım bu kadar şık gözüktü futbol anlamında. Culio, Stancu ve yerinde duramayan Kazım işte gerçek üçlü! Reçete basit.. Hagi’ye geldiğinden beri yazdığımız mektuplar bu şekildeydi en ağır şekilde de olsa.

İkinci yarı biraz vites düşüklüğü, Neill’in çıkışı, Sarp’ın girişi(!), yenen duble gol arka arkaya. Bir avuç incir olmasını engelleyen Baros.. Güzel bir akşamdı ve bu kadar iddiasız bir akşama 40 bine yakın şekilde iştirak ettikleri için taraftara kocaman bir bravo, üstelik temiz ve protestosuz. Eskişehir için söylenecek söz, iyi takım ama rakipleri aylar sonra uyanmıştı ve bu onlara denk gelmişti. Son olarak her şeye rağmen “Oh be futbol varmış!“ Yola devam...