Oyun boş, skor hoş

Haberin Devamı ›
Altı yıldır Avrupa’ya adeta turistik amaçla çıkan Galatasaray, efsane ismini tekrar afişlere yazdırmak için dün akşam sahaya çıktı. Hedef, en az yarı final oynamaktı. Geçen seneki Tromsö faciası akıllardan çıkmıyordu. Karl Heinz Feldkamp’a bu hatırlatılmış ki, Alman hoca defansı sağlam tutmuştu. Ne de olsa denizi geçerken derede boğulmak istemiyordu tecrübeli çalıştırıcı... Ama ne assolist Lincoln ne de maestro Linderoth vardı. Bunlara genç Barış da eklenmişti. Hasan ve Mehmet bu ikilinin yerlerini almıştı. Gerçi bunların pek önemi yoktu. Ama ne yalan söyleyeyim eksikler sıkıntı yarattı. Özellikle Hasan Şaş, geçen sene ortaya koyamadığı performansını bu sene de devam ettiriyor. Kaptırdığı toplar oldukça baş ağrıttı. Ümit Karan da düşüşte dikkat! Bunun tam tersi Mehmet ve Uğur’a da benden alkış. Hele bir de hakemin uydurma penaltısı hepimizi tedirgin etti. Tam, “Aman ne oluyor orada?” dediğimiz de, sahanın en başarılı adamı olan Ayhan’ın golü hepimize derin bir oh çektirdi. Ardından Volkan’ın füzesi. Bu kardeşim için ayrı bir paragraf açmak istiyorum. İyi ki geldin. Heyecanın, güzelliğin, efendiliğin ve Tanrı vergisi yeteneklerin seni çok önemli bir futbolcu kılıyor. Aman bunları kaybetme. Tekrar hoş geldin Volkan.Aslında oyun olarak pek bir şey yoktu. Rakibin kötü oyunu, Sarı-Kırmızılılar’ı da olumsuz etkiledi. Sadece Galatasaray yeterli skorla dönüp, yoluna devam etmesi hoştu. Belki de sıcak hava ve aşırı nem her iki takıma da futbolun güzelliğini göstermek için fren yaptırmıştı...Sonuç olarak Galatasaray bu sefer kazaya uğramadan ülkesine dönüyor. Ama bu başarıyı fazla abartmamak lazım. Neticede mağlup ettiğin takım, sadece tek tribünü olan, ismi bilinmeyen amatör kimlikte bir ekip.Yine de ellerinize sağlık, kramponlarınıza sağlık...