Yağmurun elleri...

Haberin Devamı ›
Aman Muslera olmasın da kim olursa olsun diyorlar haklı olarak. Evet artık bu kötü gidişe son vermek gerekiyor, ailecek ortak nokta bu. Fatih Hoca dünyanın sonu değil diyor ters manyel mi bilmem yalnız çeyrek puan kaybı bile bu seneye elvada demek olur Türkçe mealen Edirne ötesinde, masala gerek yok. Şansızlık top oynamak isteyen takım adına, nasıl bir yağmur durmamacasına İstanbul’da gök delinmiş adeta her yer sırılsıklam...
Öyle bir ilk 45 ki rakipten çok yağmurla mücadele. Üstüne bir de gol afiyetle. Semih ve Danny arasına atılan top yine ağlarda, klasik Muslera’nın bakışları arasında. Cluj’un kızarmasıyla on kişi kalışı, avantajın kralı. Verilen uyduruk bir penaltı ikramı geri çeviren Melo. Uyduruk falan filan neden Selçuk atmaz bu hayati vuruşu ya da Elmander nereden çıktı bu Melo. Bin kunduz. Hamit o ana kadar en iyi krampon sakatlanmamışsa neden oyundan alınır tövbe ya...
İkinci yarı elimizden ne geliyosa ardımıza bırakmadık. Bunda uzun toplarla adrese teslim planı çok önemliydi büyük ölçüde başarıldı. Dönüm noktası Sabri’nin girişi Amrabat’ın sol kulvara çekilişiydi. Çok çalıştı Faslı krampon ve sonunda muradına erdi. Kuzeyin oğlu Burak’ın imzası da aynı yerden geldi. 5 sene sonra Hasan Şaş’ın golünden sonra bu elit ligde golle tanışmış olduk. Sonraki dakikalar umut doluydu olmadı. Şapka çıkarılır çabaya, bu kadar emege yine yazık oldu. Bugün belki de her yer günlük güneşlik olacak yapacak bir şey yok terslik başınıza gelirse kurtulamazsınız, ne yazık ki, yıllar önce Werder Bremen maçını hatırlayanlar bana hak vereceklerdir. Tek tesellim bundan sonra ki maçta Melo yok. Başka da sözüm yok anlayan anlamıştır özellikle de
siz Fatih Hocam...