Yine Kuzeyin Oğlu...

Haberin Devamı ›
Fatih Hoca, ManU karşısında yeni bir maceraya gitmeyip her geçen gün mevkiine alışan Riera ve bu takımda olması gereken Amrabat’ı ilk 11’e sürmüş. Arkada Semih’i düşünmesinin açıklaması hızlılık. Tek kuşkum Elmander umarım yanılırım. Ve ilk kez Galatasaray’ da 7 yabancı aynı anda sahada. Haydi rastgele...
İyi başladık alışagelmiş dışında istekli ve seri. Gerçi İngiliz ekibinin de hızlı olması bizi bu duruma ayak uydurmamıza zorunlu kıldı belki de. Kısasa kısas. Özellikle Amrabat’ın sol, Hamit’in (ah biraz da ayağında çok fazla top tutmasa) sağ kulvardan bindirmeleri umuda yolculukla özdeşiyordu bir anlamda. Melo’yu ilk defa bu kadar istekli gördüm, adını zikredeceğim kadar yüreğini verdi. Nihayet yan paslardan kurtulup dikine oynamaya çalıştık. Lehimize bir penaltı durumu söz konusuydu gibi gibi. Devrenin sonuna doğru pozisyonlar verdik klasik, ama bu kez şans bizleydi...
İkinci yarı ‘Kuzeyin Oğlu’yla başladı. Bir dakika önce Melo’nun kafasını kurtaran İngiliz eldiven bu kez Burak karşısında kifayetsiz kalıyordu. Selçuk’un mektubuna öyle bir imza çaktı ki Kuzeyin Oğlu o anı yaşamanızı isterdim Arena’da. Dün gece çok şık oynadı tüm kramponlar Avrupa Arenası’nda kendine yakışır şekilde. Elmander’in çıkışı Engin’in antresi doğruydu merkezi 5’lemek adına. Ama En’leri arkadaşlarından biraz daha fazla Amrabat’ın çıkışını çözemedim. Kadı kızı diyelim unutalım. Evet inanın demiştik fal bakarak değil, umut tacirliği yaparak hiç değil. Tünelin ucundaki ışık göründü, bu çok normal Avrupa’da Elit ligdeyiz ve onun adı Galatasaray...