Alex de Souza

Haberin Devamı ›
Fenerbahçe’nin Arsenal ve Galatasaray maçlarında mücadele yönüyle öne çıkması, ezeli rakibini 4-1 gibi bir skorla yenmesi Alex’i yine tartışmaya açtı. Brezilyalı’nın yer almadığı kadro orta sahada dirençli, koşan, basan, rakibe boş alan bırakmayan bir görüntü sergiledi. Ancak Sarı-Lacivertli ekibin son iki 90 dakikasında mücadele, istek, rakibi yıldırma gibi gelişimini Alex’in yokluğuna bağlamak biraz haksızlık gibi durdu.
Nedenine gelince... Daha önceki haftalarda Gökhan, Uğur, Kazım, Carlos vasatın altında kaldı. Josico ve Maldonado hiç risk almadan oynadı. Selçuk yalnız kalınca dikine futbolu fazla düşünmedi, yani Fenerbahçe’nin takım savunması hiç yoktu. Sarı-Lacivertli ekibin Arsenal maçına kadar hiçbir rakibe direnenemesi tamamen bu etkenlere bağlıdır, Alex’e değil!
Gökhan, Uğur, Deivid, Kazım, Arsenal ve Galatasaray karşısında çok diri, istekli ve güçlüydü. Uğur, Deivid, Gökhan ve hatta Semih defansif orta saha çiftine, rakip hücumdayken sıkça destek verdi. Selçuk ile Maldonado göbekte adeta savaştılar. Fenerbahçeli futbolcular takım savunmasına hep birlikte katkıda bulundu. İşte bu yüzdendir ki, Londra ve Saracoğlu’nda Fenerbahçe adına başarı geldi, Alex oynamadığı için değil.
Takım savunmasını eksiksiz yapan Fenerbahçe’de Alex oynasa, Sarı-Lacivertliler’in hücum yanı da ortaya çıkar, pozisyon üretme sıkıntısı biter. Alex’siz Fenerbahçe’nin daha iyi olduğu yorumları Brezilyalı’ya haksızlık olur. Alex yoksa Fenerbahçe’nin estetik yönü siliniyor, gol organizasyonları yapılamıyor. Sarı-Lacivertliler rakip kaleye gitmekte eziyet çekiyor. Arsenal ve Galatasaray maçlarında Fenerbahçe’nin pozisyon istatistiklerine bakarsak Alex’in değeri daha iyi anlaşılır.