Arama

Popüler aramalar

Golsüz tek kale

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Fenerbahçe’den kimse mucize beklemiyordu. Koşan, mücadele eden ve estetik yanını da kullanıp, futbol oynamayı düşünen, sorumluluk alanların sayıca fazla olduğu bir Fenerbahçe’ydi gönüllerde yatan. İlk yarıda, beklentilerin çok azı gerçekleşti. 7-8 kişiyle kendi ceza sahasına gömülen Fenerbahçe, kendi kendini mahkum ilan etti. Arsenal, Djourou ve Silvestre dışında tüm hatlarıyla Fenerbahçe ceza sahasına yığıldı. Çabuk ayağa toplar, araya atılan paslar, ikiye birler, dikine oynama ısrarı... Her şeyi yapan bir Arsenal sahadaydı. Volkan’ın yerinde kurtarışları ve biraz da şans, rakibin rüm gol girişimlerine kırmızı ışık yaktı.
Emirates’de Fenerbahçe’nin yaptığı tek şey; çok adamla savunma oluşturmaktı. Bu nedenle 90 dakikanın geneli, tek kale maç havasında geçti. Gol atmaktan çok, yememeyi hedefleyen Sarı-Lacivertli oyuncular, inanılmaz bir mücadele sergiledi. Özellikle Edu-Lugano ikilisi bir meydan savaşı verdiler. Arsenal; Ramsey, Van Persie, Bendler, Denilson ve Fabregas’la inatçı dirinişi kırmak için her yolu denedi, ama Sarı-Lacivert etten örülen udvarı aşamadılar.
Aragones, belli ki Londra’ya beraberlik için gitmişti. Fenerbahçe’nin taktik anlayışı ve saha içi organizasyonlarında bu düşünce apaçık ortadaydı. Sarı-Lacivertliler Londra’da 1 puan alarak, hiç değilse UEFA şansını sürdürürken, Galatasaray derbisi öncesi moral kazandı.