İşte Semih...

Haberin Devamı ›
MTK-Fenerbahçe maçının 5. dakikasında Semih rakip fileleri havalandırdıktan sonra Fenerbahçe için tur garanti oldu. Bu dakikadan sonra Sarı-Lacivertli ekibin temposu bir antrenman maçı havasında geçerken, rakibin bir elin parmak sayısını geçmeyecek miktarda gol girişimlerinde bulunmasından öteye gitmedi. MTK zaten İstanbul’da Şampiyonlar Ligi’ne veda etmişti. Fenerbahçe, Şükrü Sarcoğlu Stadı’nda yapamadığı gol şovu deplasmanda Semih’in muhteşem oyunu ve golleriyle gerçekleştirdi.
Luis Aragones, İstanbul’da olduğu gibi yine Fenerbahçe’yi 4-1-4-1 dizilişiyle sahaya sürerken, Semih ve Alex’i orta sahada kullanma ısrarını sürdürdü. Bu taktik anlayışta Alex, daha çok Selçuk’un önünde oynayarak takımın pas organizasyonunu gerçekleştirme mücadelesi verdi. Dolayısıyla daha önceki yıllarda olduğu gibi gol bölgelerine inme fırsatını pek fazla bulamadı.
Alex gibi Semih de yıllarca oynadığı pozisyonun aksine daha çok rakibi kontrol eden bir taktik düşünceyle mücadele ederken, gol bölgelerine sızmayı da ihmal etmedi. Milli futbolcu sadece golcü değil, iyi bir futbolcu olduğunu da MTK karşısında gösterdi. Semih rakibe bastı, top çaldı, yeri geldiğinde adam eksiltti ve duvar paslarıyla arkadaşlarına pozisyon hazırlama düşüncesini de ihmal etmedi. Fenerbahçe’nin 5-0 kazandığı maçın kahramanı olmayı da hak etti.
14 milyon Euro bonservis bedeli ödenerek alınan Güiza, bir çok fırsatı kullanamazken, tutuk bir oyun sergiledi. Daha çok geriden atılan uzun paslarla pozisyon bulmaya çalışan İspanyol oyuncuyu, Aragones oyundan almakta haklıydı.
Kalite ve kadro zenginliği açısından baktığımızda Fenerbahçe, MTK karşısında çok fazla ağır basıyor. İstanbul’daki sonuç da, deplasmanda alınan farklı galibiyet de bana göre normal. Ancak, Sarı-Lacivertli ekibin 3. turdaki rakibi dünya futboluna damgasını vurmuş Yugoslav ekolünden Partizan oldu. MTK maçlarındaki gibi, Partizan karşısında çok rahat olamayacak Sarı-Lacivertliler, daha disiplinli ve dikkatli davranmak zorunda.