Arama

Popüler aramalar

Ne yazık ki...

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Aslında Köksal Özbek’in zaman zaman yönetime ince ayar göndermeler yaptığı uzun konuşmasıyla 2009 yılının ilk Divan toplantısı sıcak başladı. Sayın Özbek, Aziz Yıldırım ve ekibinin icraatlarını öne çıkartsa da, 25 dakika kendisini dinletmesini bildi.

Sayın Aziz Yıldırım’ın eski asbaşkanı Hakan Bilal Kutlualp’in önerili, bazen öven, ara sıra eleştiren ifadeler kullanmasıyla durgun hava fırtınaya döndü. Murat Özaydınlı, Şekip Mosturoğlu ve Başkan Aziz Yıldırım, oturdukları yerden Kutlualp’e göndermeler yaptılar. Oysa sakince dinleyip sırası geldiğinde yanıt vermek daha anlamlı olurdu. Kutlualp, kulübe alınan villaların tüzük ihlali olduğunu savundu. Ayrıca bunun iyi niyetle yapıldığını da vurguladı. Hakaret, iftira, küçük düşürme yoktu söylediklerinde. Başkan adayı Kemal Açıkgöz konuşurken seviye daha da düştü. “Yuh” sesleri, alkışlı protestolar, mikrofonun sesini kısmalar birbirini kovaladı. Açıkgöz’ün söylediklerine kızanlar olabilir. Kemal Açıkgöz yanlış ifadeler de kullanmış olabilir. Yanlışa daha büyük yanlışla karşılık vermek, Fenerbahçe’yi yaralar. Yüksek Divan Kurulu Başkanı Sayın Yüksel Günay’ın, “Sen birşey değilsin” sözleriyle Divan makamında oturan bir başka üyenin, “Yürüüü” şeklindeki bağırışı, hiç şık olmadı. Son kurşun Başkan Aziz Yıldırım’dan geldi. Sayın Yıldırım’ın Fenerbahçe için neler yaptığını en iyi bilenlerdenim. Kulüp için yeri geldi para harcadı, şirketinin çalışanlarını, iş makinalarını seferber etti. Ama Aziz Başkan, yaptığı iyi hizmetleri, yine kendi yaptığı hatalarla gündem dışı bırakıyor. Hakan Bilal Kutlualp’in eleştirilerini daha farklı yanıtlamasını beklerdim. Eski kuyuları açıp, “Benimle tanışmak için uçağın tuvaletinde geldiğini unutma” gibi hakaret içeren sözler sarfetmek, Sayın Yıldırım’a yakışmadı. Toplantı çıkışı üyelerle konuştum. En sıkı Aziz Yıldırım savunucuları bile, Başkan’ın Kutlualp için söylediklerinden hoşnut olmadıklarının altını çizdi.
2009’un ilk Divan toplantısının hareketli geçeceğini yazmış, herkesin sağduyulu olması gerektiğini belirtmiştim. Bekletilerim, ne yazık ki gerçekleşmedi.