Arama

Popüler aramalar

Yakıştı

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Sivas dönüşü uçaktan inip Samandıra’nın yolunu tuttuk. Barbekü partisiyle birlikte, futbolcuların medya ile en uzun birliktelik yaşadığı ortamda bulduk kendimizi. Yemeğini yiyen futbolcunun başında, hemen bir basın mensubu bitiyor ve başlıyor söyleşiye.
Bazen iki kişi ortaklaşa konuşmak zorunda kalıyordu. Oyuncuların iyi niyeti, yardımcı olma istekleri güzel görüntülerdi. Bir iki aykırı tavır çıksa da, tv ve gazete çalışanları iş anlamında dolu, dolu 2 saate yakın bir zaman geçirdi.
Gergin ve düşünceli bakışlar, asık suratlar gitmiş, güler yüz, rahatlık, pozitif sinerji Samandıra’yı etkisi altına almıştı. Kimle konuştuysam bir ton yükü atmanın hafifliğini yaşadığını söyledi. Şampiyonluğun tadı, keyfi, mutluluğu bu olsa gerek.
Kurumsal İletişim Birimi de tam kadro oradaydı. Mehmet Sümer, Orkun Yazgan, Övgü Doğan, mekik gibi çimenlerin üzerinde her tarafa yetiştiler. Orkun ile Övgü yabancı futbolcu asistanlarının yetmediği anlarda onların görevlerini de yaptılar. Şampiyonluk sonrası her şey çok güzeldi Samandıra’da.
Can Bartu Tesisleri’nden ayrıldık ama işimiz bitmiyordu. Akşam Saracoğlu’nda şampiyonluk bayramı kutlanacaktı. Tribünler dolmuş, fazlası bile vardı. Sanatçılar kitleyi coşturdu. Şampiyon şubelerin kupayla turları, havai fişek gösterileri, ışık zenginliği, organizasyonun mükemmelliği kıskandıracak türdendi. Üç yıllık özlemin acısı ancak böyle çıkardı.
Tribünler şampiyonluk kupasını görmek için kaynıyordu. Başkan Aziz Yıldırım ve kurmayları, futbolcular, teknik patron Aykut Kocaman, kulakları sağır edecek düzeyde sevgi gösterileriyle platforma geldiler. Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, kupayı kaptan Alex’e verdiğinde Kadıköy’de kıyamet koptu. Dışarıda havai fişekler, içerideki ışık zenginliği, tribünlerin sevgi seli bütünleşince, yer yerinden oynadı. Aziz Yıldırım gibi gözyaşlarını tutamayan binlerce taraftar vardı. Son yıllarda gördüğüm en görkemli şampiyonluk kutlaması diyebilirim. Keşke bitime doğru, tribünlerin sahaya inmesi gibi bir heyecan hatası da olmasaydı. Her şeye rağmen Fenerbahçe’ye yakışan bir gündü.