Arama

Popüler aramalar

Kadro yetersiz, peki ya onlar?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Ligin başlamasına 2 hafta kala, ideal kadrosuyla çıktığı maçta Fransa Ligi’ni 11. sırada bitirmiş Nice karşısında tek pozisyon bulamadan 4 gol yiyip, bir o kadar pozisyon veriyorsan, bir şeyler yanlış gidiyor demektir.

Galatasaray şampiyon olurken, savunma hattının baştan aşağı değişmesinin gerektiği, bas bas bağırıyordu. Ligin son düzlüğünde, üst üste gol yemediği 6 maçta bile Galatasaray defansı, Stancu’lar, Nakoulma’lar tarafından delik deşik edilse de, dosta güven düşmana korku veren Muslera faktörüyle, kalesini gole kapatıyordu.

Biraz geç olmadı mı?

O günlerde gayet haklı olarak takdir toplayan Hamza Hamzaoğlu’nun, “Mesajı aldık, eksikleri gördük. Transfer yapacağız” demesi için, 28 Temmuz’daki Nice maçını beklemesi ise ligin başlamasına 2 hafta kala kafa karıştırıyor. Bu hayli gecikmeli tespitin iki sebebi olabilir:

1- Takımının durumundan haberi yok, şampiyonluğun büyüsüne kapılıp, savunma zaafiyetini göremedi.
2- Teşhisi koymuştu, reçeteyi de verdi, ancak yönetim ilacı getirmeyince hastalık ilerledi.

Saymakla bitmiyor

“Bir gün Şampiyonlar Ligi’ni kazanacak takım kuracağız” diyen bir teknik adamın; Sabri gibi sahada ne yaptığı bile belli olmayan bir futbolcuya güzellemeler yapması...

Melo gibi Avrupa’nın en iyi defansif orta saha oyuncularından birini takımda tutmak için uğraşmaması...

Sırf, hocası Fatih Terim’in milli takımda çok ihtiyacı var diye, elini sıkmayan Burak’a sınırsız iltimas gösterirken, Emre Çolak’ı tek kalemde silmesi, “Forvet alırsam Burak ne olacak” demesi...

Acil sağ bek ve stoper lazımken; Selçuk ve Melo dışında, Dzemaili, Yekta, Hamit, Umut Gündoğan ve Furkan gibi, gerekli gereksiz bir sürü alternatifin olduğu orta alanı, hem de yabancı sınırı kalkmışken, Bilal ve Jem Karacan gibi takıma ne katacağı meçhul oyuncularla doldurmak, sadece tutarsızlık değil, aynı zamanda Galatasaray gibi bir camia için, yetersizliktir.