Ah Bobo ah!

Haberin Devamı ›
26. dakikada, 26 senedir beklenen kupada, Bobo eğer bu dakikalardaki iki pozisyonu da harcamasaydı şartlar çok daha farklı olurdu.
Roller değişmişti. Bu sefer itibar Beşiktaş’ındaydı. Çünkü ligdeki derbiden sonra çok değiştiler. O zaman ben de, temmuz gülleri demiştim. Herhalde çocuklar çok alınmıştı. Çoğu da sitem etmişti ama, dün gece son dakikada sakatlanıp, kaleyi Hakan’a bırakan Rüştü dahil olmak üzere, malzemeci Süreyya ve Erdal’a kadar herkesin kazanılan kupada büyük emeği vardır.
Orta sahada çok arzuluydular, istedikleri de buydu. Cisse’nin bir gün bile karşılıklı selamını almış, elini sıkmış değilim. Fakat Atatürk Stadı’nda sahaya gözlüklerimi taktığım halde 80 metreden, siyah bedeni gecenin aydınlığı oldu. Aferin Denizli’ye. Gerçi buna ihtiyacı yok ancak bu Beşiktaş takımı top rakipte iken hep sıkıntı yaşıyordu. Kendinde iken problem yoktu. Dün gece her Fenerbahçeli’nin ayağına top geldiğinde başında mutlaka iki Beşiktaş’lı hazır kıtaydı. Üzülmez’e üzülmüştüm. Dedim ya; Denizli’nin de vardır bir bildiği.
Bu ikinci yarıların kerametini bir çözsek, hiç olmazsa ilk 45 dakikalarda tansiyonumuz düşerdi. Müsabaka esnasında, Fortis Türkiye Kupası final maçının adamı için anket yaptılar. Ben söyleyeyim mi; 21.dakikada Hakan. En son oyuna dahil olan Nobre ve Uğur bile maçın adamıydı.
Tebrikler çocuklar. Lig maçında sıkıntım vardı, çünkü tribünler ve Beşiktaş çarşısı muhteşemdi. Ama dün gece sıkıntım yoktu. Çünkü Fenerbahçe’nin ayranı çok kabarmıştı. O ayran biraz ekşi.
Son olarak; dilerim 27. yılda kupayı Fenerbahçe kazanır. Çünkü ailemde ve çevremde çok Fenerli var, üzülmelerini istemem. Oğlum Hakkı da maça gelemedi, çok üzüntülüydü. O’nun da üzülmesini istemem. Ah be Bünyamin Gezer. Gönlünde Fenerbahçe’nin hakkının yenilmesini istemiyordun. Aferin sana...