Arama

Popüler aramalar

Kimi kandırıyorsunuz!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kulübün yeni sezon öncesi mali ve idari durumuna bakıyorum, çok üzülüyorum. Beşiktaş kulübü felakete gitmiyor. Adeta felaketin tam ortasında... Takım Süper Lig şampiyonu oldu, Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılma hakkı elde edildi, üstüne üstlük Şampiyonlar Ligi’nden elenmesi sonrası Fenerbahçe’nin kasasına girmesi gereken kabarık bir meblağ da Beşiktaş’ın oldu.
Divan Kurulu’nda borç açıklanıyor. 500 küsur milyon lirayı duyanlar, boşu boşuna ‘oh’ çekiyor. Neden doğrular kamuoyu ile paylaşılmıyor, kimler kandırılıyor? Borç 2 milyar lirayı geçmiş, ABD parası ile 800 milyon Dolar...

Varlıklar, borcu karşılamıyor

Kulübün halihazırdaki değerleri Akaretler, Fulya ve Vodafone Arena’nın (arsası devletin) değerini toplasan, 300 milyon Dolar etmez. Diyelim ki, bu kıymetler, bu paraya satıldı, borçlara yatırıldı. Geri kalan 500 milyon Dolar nasıl ödenecek? Devletten vergi affı isteniyor. Beklentiler bu yönde. Diyelim ki, böyle bir af çıktı. Peki, kimin parasını kimden alıp kime veriyorsunuz. Halkımızın vergilerine yazık değil mi. Son darbe kalkışması, Türk ekonomisini zaten yerle bir etti. Kısa sürede toparlanmak mümkün değil. Bu ekonomik zorlukta, devletin kulüplere yapacağı iltimas, yine halkın cebinden çıkacak. Yazık ki, ne yazık!..

Eskiden olsa...

Zamanında biz de bu kulüpte yöneticilik yaptık. O dönemde 1-2 milyon Türk Lirası’na futbolcu alıyorduk. Bir yönetici bunu cebinden rahatlıkla karşılaşabiliyordu. Benim bile paranın para olduğu 1980 senesinden 3.5 milyon lira alacağım var. Babamın parasıydı, hibe ettim. Bugün olsa, 5 kuruşunu bile vermem. Ya şimdi, öyle mi! Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaşlı yöneticiler birlikte toplanıp, “Hadi şu Beşiktaş’ın borcunu ödeyelim” dese, 50 milyon TL bile toplanamaz...

Kulübe sahip çıkalım

O nedenle yöneticilere sesleniyorum: Gomez’e gidiyorlar, Sosa’yı ikna etmeye çalışıyorlar. Gelmezse, gelmesinler. Bu kulübün parasını boşa harcamayın. Sevgili Divan Kurulu başkanımız Yalçın Karadeniz... Borçlar neden Divan’da doğru açıklanmıyor. Allah aşkına biraz kımıldayın. 3 ay sonra lüks bir otelde yapılacak bir başka Divan toplantısını mı bekleyelim.
Sayın başkanım Fikret Orman, size oy vermiş biri olarak, sizi çok seven ve Beşiktaş ailesinden biri olarak yalvarıyorum, “Ne olur lütfen, bu hovardalığı bırakın...” Hele etrafınızdaki asalak menacerleri, lütfen acilen kulüpten uzaklaştırın. Divan başkanımız Yalçın Karadeniz’e ricamdır. Ne olur kulübümüze sahip çıkalım.

Bu hatadan dönülmeli

Beni, Rahmi Koç’u, Nevzat Demir’i, Serdar Bilgili’yi, Hüsnü GÜreli’yi, Divan’a iki toplantıya katılmadık diye attınız, ne oldu. Birden bire ayranınız niye kabardı. Eğer bu hatanızdan dönmek istiyorsanız, bu insanları ne yapıp yapıp, tekrar geri alın. Bu sizin namus borcunuzdur. Koç ve Demir gibiler kolay kolay yetişmez. Serdar Bilgili bu kulüpte başkanlık yaptı. Bazılarının kişisel ihtirası nedeniyle aldığınız bu kararı, kısacası ayıbınızı hemen temizleyin. Kulüp tarihine mal olmuş bu isimleri affedin. Sakın ola ki, bu ricayı ceza verdiğiniz isimler istiyor sanmayın. Bu rica Beşiktaş’a gönül verenlerin ricasıdır. Çünkü bu ayıbın bu Divan üyelerine yettiğini biliyorlar...