Mükemmel oynadığında

Haberin Devamı ›
Hatta bu konuyu Tigana ile bile konuştum. Ancak o, Nevzat Demir Tesisleri'nde bir personelin daha fazla olmasının, fayda getirmeyeceğini, aksine zararlı olacağını söyledi. Halbu ki ne kadar Avrupalı olursan ol, öğrenmeye devam et, gelişmek asla bitmez.Ama görüldü ki, Beşiktaş'ta böyle bir açığı kapatmak için, mutlaka bir kişiye daha gerek var. Bakın Turgay Biçer Hoca ne diyor: "Maç kazandığında, bil ki; son derece rahatsındır. Kafan huzurlu ve sakindir. Enerji dolusundur. İyimser ve gerçekçisindir. Yaptığın işten bir haz alırsın. Doğalsın. Arkadaşlarınla uyumun da yüksek olur. Her şey kendiliğinden oluşur. Konsantrasyonun da yüksektir. Artık geçmiş yoktur, içinde bulunduğun anı yaşarsın. Her şey yolundadır. Özgüvenin zirveye çıkar, kendini bir başka ve 'büyük' hissedersin. Her şey senin kontrolün altındadır ve mutlusundur." Evet, galibiyetten sonra işte yukarıdakilerin hepsini yaşarsın. Ancak, her şey senin kontrolün altındadır derken, bu galibiyetler, ayaklarınızı yere bastırsın. Geçmişte yapılan hatalar bir anda unutulmasın. İşte, artık Beşiktaş'ın bu saatten sonra, bana göre iyi bir motivasyona ihtiyacı var. Ancak bu motivasyonda takım ruhu da çok önemli. Bu takım ruhundan bahsederken, Tigana'nın Beşiktaş'ın belki de bu sezon en sıkıntılı maçı olan Brugge maçı öncesi, o tür basın toplantısına iten sebep de takım ruhunun olmaması gibi geldi bana. Derler ya "Başarısızlık yoktur. Yalnızca deneyimler vardır..."Kanımca Tigana da bir sürü ders çıkartmıştır ki, son haftalarda bazı oyuncuları yerinde ve zamanında kullanmaya başladı, dolayısıyla başarılar da geldi. Bu yolda Tigana'nın yani takım olma yolunda ne futbolcularından, ne yanında çalışan yardımcılarından, ne de Ali Gültiken'den rahatsızlığı var. Tigana'nın rahatsızlığı, yönetimden belli ki. Yönetim, internet sitesinde hocasının bir istediğini yayınlamıyorsa, daha doğrusu hocasını o takımdan ve aileden kabul etmiyorsa, burada problem var demektir. Daha doğrusu yönetimin bir an önce hocaya sahip olması gerekir. Şimdi kazanıyorsun. Yukarıda saydığım maddeler doğrultusunda her şeyin kontrolün altında olduğunu sanıyorsun. Hepsinden önemlisi de mutlusun. Ama kötü bir neticede birbirlerine sevgi-saygı-güven pamuk ipliğiyle bağlıysa, işte olası kötü neticelerde o zaman vay Beşiktaş'ın haline. Çünkü şu anda anlıyorum ki fotoğraf, bana biraz karışık gibi geliyor.