Arama

Popüler aramalar

Arda'yı gönderin

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Kolay değil Türkiye’de Arda Turan olmak. Gençsin, paran pulun var, Galatasaray’da kaptansın ve Türk Futbolu’nun geleceği olarak akıllara kazınmışsın. Her maçta sen varsın, her açılışa seni götürüyorlar ve her gittiğin yerde kameralar, mikrofonlar...

4 yıl öncesinde aylık 400 Lira kazanıyorsun. Şimdi 1 yılda hesabına yatan para 2 milyon Euro... Kolay değil...

4 yıl önce PAF takımında oynadığın Galatasaray adlı devin şu an sahadaki kaptanısın. Kolay değil...

2004-2005 sezonunda Süper Lig’de sadece 1 maç... 2005-2006’da Manisaspor’da 15 maç... 2006-07’de 26, 2007-08’de 30, 2008-09’da 29 maç Galatasaray’da... Ve sonrasında Galatasaray’da kaptan... Kolay değil...

Bu sezon Galatasaray’da 18, milli takımda 3 maç... 16 Temmuz’dan bu yana tam 21 resmi maç... Herkes rotasyona girerken o hep sahada...

Herkes evinde uyurken o hep açılışta... Kolay değil... Şaşkına döndü...

Bir futbol maçına ‘Polat Alemdar’ gibi takım elbiseyle giderken, resmi bir açılışta olabildiğince spor bir kıyafetle görüntülendi. Gecesi gündüzüne karışmıştı, şaşırmıştı çünkü...

Kaptan yaptılar, onurlandırdılar. Buna kabul, ama farkında olmadan üzerindeki yükü katladılar. Şimdi nereye gitse, Galatasaray Kaptanı gibi davranmak zorunda; yani durgun, yani olgun, hep ağırbaşlı ve kocaman adam gibi yani... Fakat unuttular, o henüz 22 yaşında... Bir yatın güvertesinde kız arkadaşıyla hiç çekinmeden öpüşebileceği, izin gününde bir gece kulübünde sabaha kadar çılgınca eğlenebileceği yaş bu oysa ki... Çünkü Arda bir daha asla 22 yaşında olmayacak.

Arda sadece Galatasaraylılar için değil Türkiye için bir değer... Artık her yaptığı, hepimizi ilgilendiriyor yani.. Ve onun adına maalesef ki şu andan itibaren buradan geriye dönüş yok. İşte bu nedenle bir şey yapmalı...

Görev öncelikle Başkan Adnan Polat, sonrasında Teknik Direktör Rijkaard ve elbette son olarak da Arda’nın kendisinde...

Bakın; Wolfsburg Yönetimi, hayatında bazı zorluklar yaşayan ve Beşiktaş maçında gördüğü kırmızı kart nedeniyle ciddi bir bunalıma giren Grafite’ye 1 hafta izin vermiş. Demişler ki; “Git, kafanı dağıt, dinlen ve gel...” Bu arada Hertha Berlin ile 0-0 berabere kaldılar. 2 puanı kaybettiler, ama belki de sadece 2 puan karşılığında Grafite’yi yeniden kazanacaklar. Siz de gönderin Arda’yı, gitsin kimsenin bilmediği bir yere. 22 yaşında olmanın keyfine varsın, dönsün. Belki 2 puan kaybedersiniz, belki daha fazlasını, ama Arda’yı yeniden kazanmaya değmez mi sizce? Çünkü büyük bir değer kayıp gidiyor elimizden ve farkına bile varamıyoruz.

Sayın Adnan Polat göreve; çünkü Necip Fazıl’ın dediği gibi: “Ya çaresizsiniz ya da çareSİZsiniz...”

NOT: Bu yazı, tam 186 gün önce, yani 28 Ekim 2009’da Fanatik’te manşetten yayınlanmıştır. Yorum sizin...