Arama

Popüler aramalar

Asalım keselim ama...

Abone OlGoogle News

En başından beri, “Bu bir operasyondur” diyor Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve ekip arkadaşları...
Karşısında duranlar ise “Türk mahkemeleri kararını verdi. UEFA Disiplin Kurulu cezayı kesti. UEFA Tahkim Kurulu cezayı onayladı. CAS da UEFA kurullarının kararını onadı. Her şey ortada” diyor.
*************
Fenerbahçe Yönetimi, “şike yapmadık, şampiyon biziz” diyor.
Trabzonspor Yönetimi, “şike yaptığınız ortada, şampiyon biziz” diyor.
*************
Fenerbahçe Yönetimi de Trabzonspor Yönetimi de haklı olabilir, en nihayetinde kendi kulüplerinin haklarını savunuyorlar. Fakat gelinen noktada halâ sorulmayan, konuşulmayan ve cevabı verilmeyen veya gözden kaçırılmaya çalışılan bazı noktalar var. İsterseniz biz onlara bakalım...
*************
1- Fenerbahçe ve Beşiktaş’ı suçlu bulan UEFA, 2 yıl Avrupa Kupaları’ndan men etti. Sonuçta ‘sıfır tolerans’ kuralı nedeniyle, bu kararı vermekte haklı olduklarını söyleyelim. Fakat... Fenerbahçe ve Beşiktaş’a “Siz şike yaptınız” diyorsanız... Soruşturmada adı geçen diğer takımlara neden ceza vermiyorsunuz? Sonuçta o takımlar da ‘şike’ olayının bir parçası değil mi? Mesela o takımlardan biri, bu sezon Türkiye’yi Avrupa’da temsil etme hakkını kazanırsa, ne diyeceksiniz? ‘Sıfır tolerans’ kuralınız o zaman ne olacak?

2- UEFA Müfettişi Palacios, UEFA Disiplin Komitesi’ne sunduğu raporunda Fenerbahçe’yi 4, Beşiktaş’ı ise 1 maçtan dolayı şikayet etti. Komite de Fenerbahçe’ye 2+1, Beşiktaş’a ise 1 yıl men verdi. Palacios, UEFA Tahkim Kurulu’ndaki duruşma başlarken, Fenerbahçe’yi suçladığı maç sayısını 8’e çıkarttı. Fakat Tahkim, cezayı 2+1’den 2’ye düşürdü. Suçlama büyüyor, ceza düşüyor. Bu durumun hukuki açılımı nasıl yapılır?

Haberin Devamı

3- 3 Temmuz’da 19 maçta şike ve teşvik olduğu bizzat ‘polis’ tarafından açıklanmıştı. Her maçta en az 1 futbolcunun şike yaptığını düşünseniz bile, en az 19 futbolcunun ceza almasını beklersiniz, öyle değil mi? Peki kimdir o futbolcular, mahkeme onlara hangi cezaları verdi? O futbolcular şu an ne yapıyor? Futbol sahalarından uzaklaştırıldılar mı? Yoksa halen, izlemekte olduğumuz liglerde top koşturuyorlar mı? Hâl böyleyken, İbrahim Akın’ın günahı ne! 19 maçı da İbrahim Akın mı bağladı?

4- 8 Aralık 2011’de oynanan Dinamo Zagreb-Lyon maçı hakkında soruşturma açıldı mı? 7-1 kazanarak Ajax’ı averajla saf dışı bırakan Lyon hangi ülkenin takımıdır? Dönemin ve şu anın UEFA Başkanı Sayın Michel Platini hangi ülkenin vatandaşıdır? Aynı maçtan saatler önce, elinde bahis kuponlarıyla görüntülenen ve maç içinde Lyon’un santforu Gomis’e 5. gol sonrasında göz kırpan Zagreb’in savunma oyuncusu Domagoj Vida hakkında herhangi bir soruşturma yapılmış mıdır?

Lyon’un Dinamo Zagreb’in banka hesabına 2.1 milyon Sterlin gönderdiğini gösteren bir banka dekontu internette gezinirken, Platini’nin “Bu maç temizdir” açıklaması ne kadar inandırıcıdır.

5- Yargıtay, Fenerbahçe lehine karar verirse ne olacaktır?
*************
Şahsi fikrim şudur.

Şike yapan takımlar küme düşürülsün. Şikeye karışan şahıslar, futbol dünyasından ömür boyu men edilsin. Şike yapan takım şampiyon olmuşsa, kupası elinden alınsın.

Bu, bizim iç meselemizdir, içeride çözmeliyiz. Ama adam gibi yapmalıyız bu temizliği... Kimsenin gözünün yaşına bakmadan...

Ancak...

‘Sıfır tolerans’ diyerek bizim ülkemizin takımlarını anında kılıçtan geçiren UEFA’nın Porto’ya Milan’a neden bu kadar tolerans gösterdiğini de sormalıyız...

‘Sıfır tolerans’ diyerek bizim ülkemizin takımlarını anında kılıçtan geçiren UEFA’nın, Lyon ve bahisçi futbolcusu hakkında neden soruşturma bile açmadığını da sormalıyız.

Bizim statlarımızı kontrol ederken kılı kırk yaran UEFA’nın, diğer ülkelerdeki bataklıklarda nasıl maç oynattığını sormalıyız.

Hatta bunu yaparken, Galatasaray’ı Beşiktaş’ı Fenerbahçe’si ve Trabzonspor’u birlikte olmalı... Çünkü UEFA bize ‘başka bir dünyanın ülkesi’ gözüyle bakıyor, bize ikinci sınıf muamele yapıyor. Benim sindiremediğim sadece bu...

Haberin Devamı