Burak Yılmaz

Alex de Souza bilerek mi gördü o sarı kartı? Bilerek gördüyse iki maç ceza alır mı? İki maç ceza alırsa, Tahkim de onaylar ve Galatasaray derbisinde oynayamaz mı?
Günlerdir spor kamuoyunun gündemini oluşturuyor bu konu...
Yazılı kurallar ışığında bakarsanız bu konuya; gündeme getirenler de gündemde tutanlar da haklı...
Haberin Devamı ›
HHH
Biraz geçmişe dönelim...
Emre Belözoğlu, Cangele’ye ‘seni boğazlarım’ işareti yaptığında, televizyon görüntülerinden ceza verilmişti.
Caner Erkin ‘s...r g.t’ dediği için 3 maç ceza aldı.
Kazım Kazım da ‘fuck off’ dediği için atılmış, sonra kendisine hakim olamadığı için 4 maç ceza almıştı.
Milan Baros atılmıştı daha geçen günlerde... Bu kırmızı, onun Galatasaray macerasını bitirme noktasına bile getirmişti.
Bahsettiklerimizin tamamı, futbol dışı nedenlerle görülen kartlar ya da alınan cezalar... Yani ne gole giden adamı indirmişler, ne taktik faul yapmışlar, ne de topa elle müdahale etmişler. Daha da basitçe ifade edelim:
Küfür etmişler!
Şimdi de Beşiktaş-Trabzonspor karşılaşmasına bakalım...
Haberin Devamı ›
HHH
Trabzonspor’un muhteşem futbolu, Beşiktaş’ın yabancılarının vurdumduymazlığı ve alınan sonucun ligin 3 ile 7. sıralarında yarattığı müthiş heyecan ortada.
İnönü’de boş geçmeyerek gol sayısını 30’a çıkartan Burak Yılmaz’ı da yeterince alkışmadı spor kamuoyu...
Fatih Tekke’yi geçmesi artık kesin gibi; yani Trabzonspor tarihinde adını altın harflerle yazdırması neredeyse garanti.
Hatta 1987-88 sezonunda 38 maçta 39 gol atan Tanju Çolak’ı geçme ve Türk Futbol Tarihi’ne de adını altın harflerle yazdırma ihtimali de sürüyor.. Ve aslında Burak’ın sadece 25 maçta 30 gol attığı düşünülürse, ortalama bakımından Tanju’yu çoktan geçtiği de ortada...
HHH
Yaklaşık bir ay önce, “Çocukluktan beri Beşiktaş taraftarıyım. Halen Beşiktaşlıyım, ama Trabzonspor için ölürüm” demişti.
Türkiye’de, yani tutkuların aklın önüne geçtiği bir ülkede, böylesi sözler sarfetmek iki şekilde açıklanabilir:
1- Burak Yılmaz, gerçek bir profesyoneldir, dik bir adamdır.
2- Burak Yılmaz, Türkiye gerçeklerinden bihaberdir.
Şahsi görüşüm, 1. maddeden yana... Çünkü Slovakya maçında sakatlanacaksın, sonra çok ağır bir grip geçireceksin, 4 şişe serum yiyeceksin. Maç gününe kadar oynayıp oynamayacağın belirsiz... Hocana “Oynayacağım” diyeceksin, çıkacaksın sahaya ve “Çocukluktan beri taraftarıyım” dediğin Beşiktaş’a attığın golle, Trabzonspor’u galip getireceksin.
Tüm bu yazılanlar dolayısıyla Burak Yılmaz’ı elleri patlarcasına alkışlamalı Trabzonsporlular ve halâ varsa eğer futbolseverler...
Fakat...
Bir de işin diğer boyutu var...
HHH
FatihTekke’yi geçmek için iki...
Tanju Çolak’ı geçmek için 10 gol atması gerekirken...
Trabzonspor’un Play-Off’ta yer alması için çok hayati 5 maç (Sivasspor, Gençlerbirliği (D), Fenerbahçe, Galatasaray (D) ve Orduspor) kalmışken...
O gol atamazken, Trabzonspor dururken...
İnönü’de maçın hakemi Bülent Yıldırım’a “O....u Ç.....u” dedi Burak Yılmaz...
Bir kararını beğenmediği için...
HHH
Hakem ve gözlemci durumu rapor etse, Burak Yılmaz ceza alsa ne olacak?
Alex bilerek mi gördü o sarı kartı, sabaha karşı tartışıp durulur.
Fakat Burak tartışmasız dedi bu lafı, o maçı izleyen binlerce göz gördü...
Nurtopu gibi bir krizimiz daha oldu değil mi?
Ne olacak şimdi?