Arama

Popüler aramalar

Galatasaray ruhu

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

UEFA Kupası’nı kazanan efsane kadronun efsane hocalarından biriydi Bülent Ünder... Cartagena doğumlu Pino’ya ‘ruhsuz’ dedi, haklı... Tamam ama, çocukluğundan bu yana Florya’nın havasını soluyan yıldızlara ne demeli?

Başkan Faruk Süren... Galatasaray’a en büyük zaferleri yaşattı. Şimdi ‘ağır abi’ denilip yerden yere vuruluyor. 2.Başkan Mehmet Cansun... Başkanlık da yaptı. Artık her kongre dönemi ‘akıl danışmanı’. Asbaşkan Ali Dürüst... Adı hep ‘başkanlık’ için geçti. Hiç aday olmadı. Genel Sekreter Celal Gürcan... Bir gitti, pir gitti... Osman Hattat, Levent Soylu, Mete Başol, İbrahim Çağlar, Celal Erkut, Aziz Üstel, Burak Elmas, Orhan Mizanoğlu, Osman Güner, Serim Sunguroğlu, Tuncer Hunca... O efsaneyi bu adamlar yarattı. Neredeler şimdi?

Taffarel... Kaledeki duvardı. Gitti, yıllar sonra alacaklarını sildi! Ümit Davala... 4 şampiyonluk, 1 UEFA, 1 Süper Kupa kazandığı Cim Bom’a antrenör olarak döndü. Yönetim; Skibbe’nin kolunu kanadını kırmak için Davala’yı gönderdi... Popescu... Futbolun Muhammed Ali’siydi; ‘Kelebek gibi uçar, arı gibi sokar’dı. Destanı yazan son penaltıyı o kullandı. ‘Ajan’ dediler sonra, ‘Menacer’ dediler, ‘tu kaka’ ilan ettiler. Bülent Korkmaz... ‘Cengaver’di. UEFA Finali’nde omzu çıktı, sargıyla maçı tamamladı. Ömrünü Florya’ya adadı. Jübile bile yapmadılar. Bu da bir kenara, teknik adam olarak getirdiler; getirdikleri gibi gönderdiler. Ayıp ettiler ‘Büyük Kaptana’... Tugay Kerimoğlu... Cim Bom’un Aslanı’ydı; Ada’da Türkiye’yi Aslanlar gibi temsil etti. Yıllar sonra döndüğü Florya’da kalbi ağlıyor şimdi... Okan Buruk... İnter’e gitti, defterden silindi. Kariyeri, taraftar sayısı 100’ü geçmeyen Belediye forması altında bitti. Emrah Eren... Denizli’de... Emre Belözoğlu... Galatasaray’da oynarken ‘Geleceğin Hagi’siydi’. İnter’e gitti, Newcastle’a gitti, Fenerbahçe’ye geldi ve şimdi Sarı-Kırmızılılar’ın görmek istemediği listede 1 numara! Hagi... Büyük lider, büyük topçuydu. 2 kez döndü, 2 kez kovuldu... Hakan Ünsal... Ondan bu yana Türk Futbolu bir sol bek daha bulamadı. Futbolu Rize’de bıraktı. Arif Erdem... Belediye’de. Mehmet Yozgatlı... UEFA Kupası’nı kaldırdı, yollandı. Hakan Şükür... Türkiye’nin tartışmasız en golcüsü... Avrupa’ya gitti, dönüşte adresi hiç değişmedi. Krallar gibi değil, kovulur gibi gönderildi. Capone... Milan maçında attığı golü kim unutabildi? Ödülünü aldı, Kocaeli’ye yollandı. Suat Kaya... Tokat’ta. Ergün Penbe... Futbol hayatı boyunca bir kez kırmızı kart gördü. (İki sarıdan) Fakat Galatasaray ona direkt kırmızı gösterdi, Antep’e gönderdi. Marcio... Bedavaya alındı, çok maç kazandırdı, yollandı. Ahmet Yıldırım... UEFA’yı kazandı, 1 yıl sonra gitti. Hasan Şaş... ‘Galatasaray ruhu’nun sembolüydü. Islıklandı, yuhalandı, bıraktı. Alper Tezcan... Ayağı kırıldı, bitti. Fatih Akyel... Herkesin başına ne geldiyse onu yaşadı. Fatih Terim, Bülent Ünder, Müfit Erkasap, Eser Özaltındere... Efsane kadronun efsane hocaları... Ne zaman ihtiyaç duyulsa döndüler, onlara yakışmayan şekilde gönderildiler...

Trabzon maçı sonrası, ‘Ruhsuz’ dedi Pino için Bülent Ünder hoca... Haksız mı? Değil... Çünkü ‘Galatasaray ruhu’ kavramını yaratan, ‘o ruhla’ müthiş başarılar kazanan bir adam o... Ama... Cartagena/Kolombiya doğumlu Pino’ya ‘ruhsuz’ diyorsa; çocukluğundan bu yana Florya’nın havasını solumuş yıldızlarına ne diyecek Bülent hoca?

Maçı, aile meclisiyle izledim. Trabzon gol attığında, Galatasaraylı iki biraderimin çiftetelli oynadığını gördüm. Sonra korna sesleri çınlattı ortalığı... “Trabzonlular turda” diye geçirdim içimden... TV’ye baktım; Florya’da in-cin top oynuyor. Camdan kafamı uzattım, iki arabada büyük coşku. Arabadan sarkan gençlerin elinde, Galatasaray bayrağı, kaşkolu...

O ‘ruh’, 11 yıl önce Hak’kın rahmetine kavuşmuş hocam...
Allah rahmet eylesin...