Arama

Popüler aramalar

Gökhan'ı kim sattı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İçine melek kaçmış derler ya...
Her insanın hayatında vardır böyle dostları, arkadaşları...
Bazen hiç tanımasanız bile bilirsiniz ki; öyle bir adamdır o...
Benimkisi o hesap...
Hiç tanımıyorum, ama bazen insanları tanımak için illa ki oturup kalkmak, yemek içmek, sohbet etmek ya da sayısız anı paylaşmak gerekmez.
Hatta kimi zaman yediğiniz içtiğiniz ayrı gitmeyen adamların, zamanı geldiğinde aslında bırakın adamı, insan bile olmadığını anlarsınız.
İşte bu nedenle yazıyorum bu yazıyı... Hiç tanışmasam da... Hiç sohbet etmesek de... Biliyorum ki; iyi bir adam o... İşte bu yüzden bu yazıyı yazmak, benim birincil görevim...

Adı; Gökhan Gönül... Futbolla göz ucuyla bile olsa yakınlığı bulunan herkes tanır onu... Yıllardır hem Fenerbahçe’de hem de milli takımda oynar...Kulüpçülüğün böylesine tavan yaptığı, renklerin birbirinden bu kadar ayrıştırıldığı, ezeli rekabetin devam edip ebedi dostluğun (yeniden iyi insanlar gelip de tekrar çıkartacağı güne kadar) buzdolabına saklandığı şu günlerde bile taraflı tarafsız herkesin ‘adam’ıdır o...

Sakatsa sakattır... Formsuzsa formsuz... İyi oynamıyorsa kabul eder, çirkeflik yapmaz... Harika oynuyorsa çıkıp ortaya ‘ben’ demez, hep fotoğrafın arka tarafında kalır. Özü sözü birdir, dansöz gibi kıvırmaz...

Peki biz ne yaptık bu adama?
Tedavi sürecinde kullandığı ilacı; yetkili kurumlara bildirdiği ve o yetkili kurumlar ‘sorun yok, oynayabilir’ raporu verdiği halde...
Dopingli muamelesi yaptık.
Türkiye Futbol Federasyonu’ndan bir köstebek sızdırdı haberi... Spor basını yaktı ortalığı, geçti... Galatasaraylılar, Beşiktaşlılar bile “Gökhan mı? O çocuk yapmaz” dediği halde... TFF’deki köstebek, bir şeyler karşılığında sattı Gökhan’ı...
TFF acaba arıyor mu bu köstebeği? Türkiye Futbol Direktörü Fatih Terim; 2 ay sonra Fransa’da oynatacağı bu adama sahip çıktı mı? Hukuk Kurulu ve PFDK’da görevli beyefendiler bu dosya bu kadar kabartılırken ne düşündüler?

Bakın sevgili futbolseverler...
Devre arasında atletini suyla yıkayıp, maç sonunda sahanın ortasında sıkan çakma adamları gördü bu gözler... Taça çıkacağını bile bile topa hikayeden kayarak reklam panolarına çarpanları da gördü... Maçtan önce foto muhabirlerinin yerini dikkatli gözlerle tespit edip, atılan ilk golde onların önüne giderek sayfaların birinci sayfalarına girecek pozları veren artistler de vardı bu dünyada... Kameraların kendisini çektiğini gördüğünde hırstan çatlayacak bir görüntüye bürünen sahtekârlar da...

Ve siz sevgili taraftarlar... Hep o adamları ‘kahramanınız’ yaptınız. Ve ‘kahraman’ yaptığınız o adamlar, gemiyi en önde terk ettiler her zaman...
Çıkartalım formalarımızı ve gerçek dünyaya dönelim birazcık da olsa lütfen... Az sayıda ‘iyi adamlarımız’ var futbol dünyasında. Onlara sahip çıkmalıyız hep birlikte...
Bugün Gökhan’a yapılan bu çirkinlik; yarın Mehmet Topal’a, Hakan Balta’ya, Serdar Kurtuluş’a, Mehmet Ekici’ye de yapılabilir.

Çünkü şunu da gördü bu gözler;
20 milyonluk İstanbul’da ‘yorulup’ sizin aracınıza isabet edebilirmiş mermi.
Derler ya; Kurşun adres sormaz ki!