Hücum dahisi!

Haberin Devamı ›
Gün gergin başladı. Sabiha Gökçen’de 2 Beşiktaş atkılı taraftar yüzünden 45 dakikalık rötarla yola çıktık. Yerde Beşiktaşlılar’la tartışan grup, uçakta da saatler sabah 07.45’i gösterirken kahve yerine birayı tercih edince kasıldık. Az kalsın, Türk tarihinde 12 bin metre yükseklikte ilk ‘kara savaşı’na tanık olacaktık. Görevliler araya girdi, Trabzon’a hasarsız ulaştık. Otelde biraz istirahat, Sürmene’de balık keyfi derken ‘Haftanın maçı’ başladı.
İlk yarıda kelimenin tam anlamıyla bir skandala tanık olduk. Beşiktaş’ın futbol adına hiçbir şey üretmediği bu süreçte, Trabzonspor daha etkiliydi. Ev sahibi savunmasını orta alanda kurarken, konuk takımın defansı, neredeyse kaleci Hakan Arıkan’ın da arkasına sarkacaktı. Ancak Bordo-Mavililer bir türlü çerçeveyi bulamadı. İkinci yarıya iki değişiklikle girdi Mustafa Denizli. Beşiktaş, rakip kaleye ilk şutunda golü buldu. Golü Ernst atarken ‘hücum dahisi’ denilen Denizli’nin sahadaki kadrosu şaka gibiydi: Hakan-İbrahim Kaş, Sivok, Ferrari, Köybaşı-Ernst, Fink, Toraman, Ekrem-Yusuf-Nobre... Yani 1 kaleci, 2 stoper, 1 sağ 1 sol bek, 3 ön libero, 1 10 numara,1 forvet ve ne oynadığını tam kestiremediğim 1 Ekrem...
Buna karşın çoğunluğu hücum oyuncularından kurulu Trabzonspor yeteri kadar pozisyon üretti, ama ne beraberliği bulabildi, ne de 2. golü önleyebildi.
Belki sahadaki futbolun hakkı bu değildi, ancak futbol böyle bir oyun işte. 2 pozisyon 2 gol ve kazanan Beşiktaş...
Günün tartışmasız yıldızı Hakan Arıkan’dı. Trabzonspor Yönetimi’nin çare bulması gereken en önemli sorun ise maç öncesi gittiğim berberin “Neden hem Fenerbahçe hem de Trabzonsporlusun” soruma verdiği yanıtta gizli: “Abi, Trabzonspor şampiyon olduğunda misket oynuyordum...” Acı ama doğru.