Arama

Popüler aramalar

Neden Galatasaray?

Abone OlGoogle News

Terim kazanmak istedi, Carvalhal ‘beraberlik iyidir’ dedi...

Haberin Devamı

Fatih Terim; 64’te Riera, 76’da Baros ve Aydın’ı aldı oyuna... Melo’yu, Emre’yi, Necati’yi çıkartarak... Aldığı üç adam da topu ayağına aldığı anda direkt rakip kaleyi düşünen futbolcular... Yani öyle sağa sola, geriye dönecek, oyunu tutacak değil; Cenk neredeyse oraya gidecek adamlar... Nitekim onlar girdi, Galatasaray takım halinde 10 metre daha ileriye taşıdı bütün hatlarını.. Ve beklenen hata önce Cenk, sonra Veli ile Sidnei’den geldi.

Carvalhal, 39’da Sidnei, 61’de Mustafa Pektemek’i aldı oyuna... Sidnei, Egemen’in sakatlığı nedeniyle yapılan mecburi değişiklik... Bu durumda taktik anlamda yapılan tek değişiklik, Mustafa...
Sakat İsmail’i haftalar sonra böyle bir derbide sahaya sürdü Carvalhal... Oysa ki Ekrem, en azından mücadele gücüyle bu bölge için bir alternatif olabilirdi.
Egemen sakatlanıp Sidnei oyuna girerken, kameralar uzun süre gösterdi Sidnei’yi... Muhtemelen izleyen herkes görmüştür fazla kilolarını... Resmen göbeği vardı çünkü... Peki, haftalardır şans vererek maç kondisyonunu yükseltmek istediği Ersan nerede? Fiziki açıdan daha heybetli olan Ersan, Elmander gibi bir kuleyle daha korakor bir mücadeleye giremez miydi?
Tüm bunlar, elbette teknik adamın kararı, saygı duyulmalı... Tamam ama ya şu soruya nasıl bir cevap verebilir ki;

Haberin Devamı

Arena’da öyle ya da böyle 2-2’yi bulmuşsun, uzatma dakikaları başlamış. Halen bir oyuncu değişikliği hakkın var. Üçüncü oyuncu değişikliğini yapsa, oyunu soğutsa, belki de Galatasaray, Beşiktaş ceza sahasına giremeden maçı bitirecek. Çünkü bizim ülkede her oyuncu değişikliği en az

1 dakika sürüyor!

Her şeyi bir kenara bırakın, sadece bu bile, bir teknik adamın yeterliliğini göstermez mi?
Hatalı değişiklikler, yanlış onbirler, kötü taktikler... Hepsi, anlaşılabilir veya ‘teknik adam kararı’ denilerek en azından saygı gösterilebilir eksikler...
Fakat yapılması şart olan bir hamleyi unutmak!
Bu affedilemez...

HHH

Ligin en çok kazanan, ligin en az yenilen, ligin en çok gol atan, ligin en az gol yiyen, ligin en çok puan toplayan takımı Galatasaray...
Doğal olarak da liderler.
Fakat koskoca Galatasaray-Beşiktaş derbisinin dört kelimelik özeti ise herşeye rağmen şu;
Almeida atamadı, Elmander attı...
Bu durumdan Galatasaray’ın da Beşiktaş’ın da çıkartması gereken sonuçlar olmalı...

HHH

Çünkü;
Almeida atsa, dakika 90’da Beşiktaş 3-2 öne geçecekti ve büyük ihtimalle maçı galip bitirecekti. Yukarıda ligin her istatistiğinde zirveyi sonuna kadar hak ettiğini söylediğimiz Galatasaray, bu derbiden üç kayıp puanla çıkabilirdi.

Çünkü;

Carvalhal, ayakları bir kaplumbağa kadar ağır olan Almeida’nın, rakiplerine üstünlük sağladığı hava toplarında da istediği verimi gösteremediğini gördüğü an, Mustafa’nın yanına Holosko ya da Ekrem gibi en azından çalışkan, saldıran bir adamı alarak oyuna etki edebilirdi. Galatasaray’ın topla tüfekle kendilerine saldırmasını önleyebilir, en ileride basan iki-üç adamla rakibin 4’lü savunması ve ön liberolarını tehdit edebilirdi. Yapmadı...

Haberin Devamı

HHH

Fatih Terim dün gece Beşiktaş’ın başında olsa, Carvalhal’in yapmadığı her şeyi yapar, yine bu maçı kazanabilirdi.

Carvalhal, ligin en iyi istatistiklerine sahip Galatasaray’ın başında olsaydı, Terim’in yaptıklarının hiç birini yapmaz ve yine kaybedebilirdi.
Almeida atsa, Fatih Terim’e haksızlık olurdu...
Elmander kaçırsa, yine Fatih Terim’e haksızlık olurdu...

HHH

Başkanı olmadan Galatasaray derbisine çıkan Beşiktaş’ın aslında teknik direktörü de yoktu Arena’da... Almeida’nın kaçırdığı golden çok daha acı bir gerçek bu...
Çünkü Almeida kaçırır, bir maç kaybedersin; fakat kulüben yetersiz ise maç kazanman sadece sahadaki kaliteli isimlerin insafına kalır...
Avrupa Kupası’ndaki Beşiktaş ile Süper Lig’deki Beşiktaş arasındaki dağlar kadar büyük farkın açıklaması budur...