Ölümün daniskası!

Haberin Devamı ›
Ümit yığılıyor yere, binlerce Alman ağlıyor. Yattara sakatlanıyor sentetik çimde, bir yetkilinin sesi çıkmıyor... Hayat, Almanya-Türkiye hattında anlam değiştiriyor... Ne diyelim, gömün gitsin!
Türkiye macerasına Beşiktaş ile başlamış, sonrasında Fenerbahçe’de de görev yapmış Alman bir teknik adam; Christoph Daum...
Yıllarca Süper Lig’de forma giymiş, adı Galatasaray ile özdeşleşmiş Kolombiyalı bir kaleci; Ali Faryd Mondragon...
Türkiye’de Anadolu kulüplerinde hak ettiği ilgiyi göremeyen, ancak Fenerbahçe’ye geldikten sonra kaptanlığa kadar yükselen bir değer; Ümit Özat...
Oynanan bir Bundesliga maçı; Karlsruhe-FC Köln... Ümit Özat yere yığıldığında, Alman hakem maçı tatil etmek için karar verme aşamasında... Daum ağlıyor, Mondragon ağlıyor, tribündeki binlerce Alman futbolsever ağlıyor.
Ardından Ümit’in iyi olduğu haberi geliyor. Acilen gözyaşları siliniyor, yüzler gülmeye başlıyor.
Elbette acı bir tecrübe bu Ümit Özat için... Ancak sonuçlarına bakıldığında ‘değermiş’ diyor insan.
Artık sıradan bir lejyoner değil o Türkiye için. Artık “Türkiye’yi dışarıda tanıtan değerlerin daniskasıdır” o...
Geçmiş olsun, helal olsun...
Antalya’nın patates tarlasına benzeyen stadına değinmiştik geçtiğimiz hafta... Bu hafta; 4 takımla Süper Lig’de temsil edilen Başkentimiz’in meşhur, sentetik 19 Mayıs Stadı’ndayız. Ziraat mühendisleri araştırmış ve şu raporu yazmış:
“UEFA, sentetik futbol sahalarında oyuncu, hakem veya yardımcıların ister ulusal, isterse uluslararası karşılaşmalarda, yaralanma ve sakatlanmalarında yetki ve sorumluluk kabul etmiyor. Bu tür sahalarda şu an için 3. kuşak çimler kullanılıyor. İlk 2 kuşak sentetik çim sahalar üzerinde yürütülen araştırmalar, bu sahalardaki sakatlanma oranlarının doğal çimlere göre yüzde 32 daha fazla olduğunu göstermiştir. Yapımı daha pahalı olan sentetik sahalarda, yazın sulanmamış suni çim yüzey sıcaklığı 72 dereceyi bile bulabilmektedir.”
Yattara, Ankaragücü maçında sakatlanıp çıktı oyundan. Tahlillerin ardından iyi olduğu açıklandı. Ya tersi olsaydı...
Futbol, spor, yarış ya da rekabet değil bu yazının özü aslında. İki ülke ve iki olaydan bahsediyoruz. İki farklı kültürden, iki farklı yaklaşımdan...
“Dünyayı güzellik kurtaracak,
Bir insanı sevmekle başlayacak her şey” diyor ya ünlü ozan...
Bizim tek derdimiz bu...