Quaresma ve pul biber!

İbrahim Tatlıses pul bibere veda etmiş. Ne kadar acı değil mi? Acı ama maalesef bu ülkenin magazin anlayışı da bu... Akşam evine gittiğinde ana haber bültenlerinin yayınlandığı saatte angarya işlerle uğraşıp, ‘kim, kiminle, nerede, ne yapmış’ programlarını saniye saniye bekleyen insanlar çok bu ülkede...
Haberin Devamı ›
Böyle insanlar çok ama; terör denen illetin bu coğrafyaya musallat olmaya başladığı günlerde doğan çocuklar da ölüyor bugünlerde... Evet, acı çekiyor ülkenin büyük çoğunluğu; fakat bir de diğer kısmı var bu ülkenin. O kısım, yaşadığı ülkede yaşanan acıların bile farkında değil. Emin olun, şu an Akdeniz kıyılarında tatil yaparken, ülkenin dört bir yanında yaşanan büyük dramdan bihaber insan da çok.
Hâl böyleyken bir başka değer kazanıyor kimi yaşananlar. Kaç gündür yazmak istiyordum, biraz bekledim, fakat büyük usta Ercan Güven yine herkesten önce girmiş konuya...
Yazmak istediğim ‘ADAM’ın adı Quaresma... Beşiktaş’ın büyük transferi... İnönü Stadı’nda tarihi bir törenle imzayı atan yıldız futbolcu...
Haberin Devamı ›
Adam Portekizli... Bugüne kadar yediği-içtiği, giydiği, söylediği, sevgilisi ya da saç kesimi hep yazılmış-çizilmiş. Biz de bu kadarını biliyorduk maalesef. İstanbul’a gelince ‘şımarık milenyum çocukları’ndan biri olmadığını da öğrendik.
Sıcak bir yaz günü, sadece senin için stada gelmiş 21 bin 340 futbol taraftarı önünde, sadece senin için hazırlanmış çok özel besteler söylenirken... “Türkiye’nin şehitleri için çok üzgünüm” sözleriyle başladı Beşiktaş’taki ilk resmi açıklamasına... Ve üstelik ne bir yönetici ne de bir akıl hocası söyletmiş ona bunları. Televizyonda görmüş acılı anaları-babaları, sormuş, öğrenmiş ve içinden geçenleri söylemiş.
Beşiktaş Yönetimi de konserleri iptal etmiş ve gün boyunca İnönü’de sadece bir şarkı çalınmasını sağlamış: “Bir başkadır benim memleketim...”
İyi ki gelmiş Quaresma... İyi ki pes etmemiş Beşiktaş Yönetimi... Çünkü büyüklük ayrıntılarda gizlidir. Ve Quaresma bu saatten sonra benim için ne 3-5 süper çalım, ne bir kaç gol ne de bir büyük futbolcu tanımlamalarıyla sınırlandırılabilir.
İsteyen ‘acı biberli haberleri’ okumaya devam eder, isteyen ‘acılarımızı paylaşan insanların’ karşısında esas duruşa geçer.
Ben esas duruşa geçtim: Hoşgeldin, iyi ki geldin Quaresma...