Topal'ın adamlığı!

Haberin Devamı ›
16. Yüzyıl’ın başlarında Roma Katolik Kilisesi, cennetten arazi satıyordu. Papa ve Ruhban sınıfının amacı Yaradan’a hizmet değil; zaten fakir olan halkı sömürmek, kendi hükümdarlıklarını sürdürmekti.
Bu duruma başkaldıran Martin Luther, Papa’ya bir mektup yazar ve gerçekten de cennetteki arazilerin satılık olup olmadığını sorar. Luther’in düşüncelerini bilen Papa, hayli yüksek rakamlardan oluşan bir arazi listesi çıkartır ve gönderir. Cennetteki arazilerin fiyatı bile; büyüklüğüne, konumuna ve şarap musluklarına olan uzaklığına göre değişmektedir! Bu listeyi alan Luther; bu kez cehennemdeki arazilerin satılık olup olmadığını sorar. Kilise rahatsızdır, fakat bir cevap verilmesi gerekmektedir. Kardinallerden biri “Cehennemi kim alır ki” der ve Papa’yı ikna eder. Bu kez, cehennemdeki arazilerin fiyatlarının olduğu bir liste hazırlanır ve Luther’e gönderilir. Cennete oranla o kadar ucuzdur ki; Luther kısa sürede topladığı parayla cehennemdeki bütün arazileri neredeyse bedavaya satın alır.
Ertesi gün Saksonya’yı dolaşmaya başlar Luther... Elindeki pankartta şunlar yazmaktadır:
“Değerli insanlar. Roma Katolik Kilisesi’nin satttığı Cehennem’e ait tüm arazileri satın aldım. Kapısına dev bir kilit vurdum ve anahtarı da cebimde. Artık Cehennem’e gitmek yok, zira orası kapalı.”
Uzun yıllardır süren çalışmalar sonucu bu hale geldik. 2010-2011 sezonundan bu yana da başardılar; Türk futbolu artık bize cenneti değil, cehennemi vaat ediyor sanki...
Hiç birimizde iyi niyet yok... Empati yapmıyoruz. Aklımızda hep kuşkular var. En iyileri bir günde en kötü ilan edebiliyoruz. En kötüleri ise bir günde melek!
Düne kadar adamlığına sayfalar döşendiğimiz... Mütevazılığına övgüler yağdırdığımız... Eşiyle birlikte yaptığı hayır işlerine gıptayla baktığımız bir adamdı o...
Bir günde her şeyi unuttuk. Ne adamlığı kaldı, ne karakteri, ne hayırseverliği... Televizyonda çıkıp, “Onu adam zannederdik” diyenler bile var. Adamlığın ölçüsü, sanki onun görüşleriyle sınırlıymış gibi...
(Keşke o golü iptal ettirseydi. “Hakeme söyledim” diyor gerçi ama, keşke “İptal et” diyebilseydi. Fakat meselenin özü bu değil ki!)
Mehmet Topal bir günde, bir pozisyonda, bir golde adam olmadı ki... Bir günde, bir pozisyonda, bir golde adamlığını sorgulayalım.
Türk futbolunu cehenneme çeviren adamlar var. Forma aşkımızı öfkeye, futbol sevgimizi nefrete çeviren adamlar onlar...
Renk körü olmuşlar; Dünyayı gri görüyorlar. Provakasyonları yüzünden İstanbul’da milli maç oynanmıyor artık. Bir kulübe gönül vermiş insanlar, başka takımı tutan can dostlarını yok sayıyor.
Türk futbolunun kurtuluşu için yepyeni, modern statlardan önce... Her çaldığı düdük doğru olan hakemler, her vurduğu gol olan santrforlardan önce... Eto’o, Love, Demba Ba, Persie, Sneijder, Adebayor gibi yıldızlardan önce...
Başka bir şeye ihtiyacı var.
Bu cehennemi cennete çevirecek, bu cehennemden beslenenleri yok edecek bir lidere...
Bir Martin Luther’e ihtiyacı var.