Gökhan İnler'den FANATİK'e özel açıklamalar: 'Avrupa'nın en iyisi olabiliriz'
17 Mayıs 2025, Cumartesi 06:59Güncelleme Tarihi:
Futbolculuk kariyerine Beşiktaş, Napoli, Başakşehir, Udinese ve Leicester City gibi takımların formalarını giyen ve şu anda Udinese'de sportif direktörlük görevinde yer alan Gökhan İnler, FANATİK'e özel açıklamalarda bulundu.

'VİZYONERLİK ŞART'
"Bugün futbol artık sadece 90 dakikalık bir oyun değil, çok daha büyük bir organizasyonun parçası. Başarılı bir sportif direktör, hem saha içini hem de saha dışını çok iyi okumalı. Teknik direktörle doğru bir dil kurmalı, kulübün vizyonuna uygun kısa ve uzun vadeli planları net bir şekilde belirlemeli. Bana göre bir sportif direktörün en önemli donanımı, insan ilişkileri. Oyuncuyu doğru analiz etmek, karakterini tanımak, potansiyelini görebilmek; sadece istatistikle olmaz. Oyuncunun gelişimine nasıl katkı sağlarsın, hangi teknik adamla çalışırsa en verimli olur, hangi ülkeye, hangi lige daha uygun… Tüm bunları doğru değerlendirmek zorundasın. Ayrıca bugünün dünyasında uluslararası bir vizyona sahip olmak çok önemli. Ben futbolculuk dönemimde birçok farklı kültürle çalıştım. Şimdi bu tecrübeleri, UEFA’da aldığım eğitimlerle birleştirip yönetim tarafına taşıyorum. Scout ekibiyle ilişkiden, altyapı modeline, transfer bütçesinden oyuncu psikolojisine kadar her detayda hâkimiyet gerekiyor. En önemlisi ise kulübün değerlerini koruyarak, sürdürülebilir bir başarı modeli kurmak. Ben Udinese’de tam olarak bunun üzerine çalışıyorum. Oyuncu keşfetmek, doğru yapı kurmak ve kulübü her yıl bir adım ileri taşıyacak stratejileri hayata geçirmek. Bence iyi bir sportif direktör; sadece bugünü değil, 3 yıl sonrasını da görerek hareket edebilen kişidir."

'ÖZEL HOCALARLA ÇALIŞTIM'
"Kariyerim boyunca gerçekten çok özel teknik direktörlerle çalıştım. Ottmar Hitzfeld, Walter Mazzarri, Claudio Ranieri gibi isimlerin üzerimde büyük etkisi oldu. Özellikle Ranieri’nin oyuncu yönetimi ve kriz anlarındaki soğukkanlılığı benim için örnek teşkil etti. Mazzarri ise taktik detaylara olan hassasiyetiyle beni çok etkiledi. Bu tecrübeleri şimdi sportif direktörlük görevimde stratejik planlamaya, insan yönetimine ve takım dinamiğine yansıtıyorum. Çalıştığım her hoca, yol haritam için bana bir şeyler kattı."

'DAHA DONANIMLI OLMALISINIZ'
"Oyuncuyken sahada her şey anlık ve içgüdüseldi. Ancak sportif direktörlük daha çok sabır, strateji ve uzun vadeli düşünmeyi gerektiriyor. Ve donanımlı olmalısınız. Bunun için UEFA’da ve İtalya Futbol Federasyonu’nda eğitimler aldım. UEFA eğitimleri bana sadece teknik bilgi değil, aynı zamanda futbolun yönetimsel tarafıyla ilgili yeni bir bakış açısı kazandırdı. Organizasyon yapısı, bütçe yönetimi, oyuncu psikolojisi, iletişim gibi birçok alanda donanım kazandım. Bu birikimi özellikle kulübün yapılanmasında ve departmanlar arası iletişimde aktif şekilde kullanıyorum."

'MENTAL ÇOK ÖNEMLİ BİR KRİTER'
"Udinese’nin kimliğinde yetenek keşfetmek, geliştirmek ve doğru zamanda doğru kulübe kazandırmak var. Bu kültürü koruyarak modernize etmek istiyorum. Daha entegre bir scouting ağı kurmak, veri analizini scoutingle birleştirmek ve genç oyunculara sadece futbol değil, karakter gelişimi de sunmak ana hedeflerim arasında. Yetenek tabii ki önemli ama tek başına asla yeterli değil. Oyuncunun karakteri, gelişime açık olup olmaması, öğrenme isteği ve takım oyuncusu olması en az yetenek kadar belirleyici. Ayrıca mental dayanıklılık da benim için çok önemli bir kriter."

'DENGE KENDİLİĞİNDEN OLUŞUYOR'
"Dil bilmek sadece iletişim değil, güven kazandırma aracı. Oyuncular, temsilciler, kulüpler… Hepsiyle doğrudan, aracısız konuşabilmek büyük avantaj. Bu, süreçlerin hem daha şeffaf hem de daha hızlı işlemesini sağlıyor. Güney Amerika, Balkanlar, Afrika bizim geleneksel radar bölgelerimiz. Ancak Türkiye de kesinlikle potansiyeli olan bir pazar. Hem genç yetenekler hem de mental olarak güçlü oyuncular çıkıyor. Türkiye’ye scoutlarımızı yönlendirdik ve yakından takip ediyoruz. Ortak karar çok önemli. Teknik ekip oyuncunun saha içindeki rolünü belirlerken, ben yapısal uyumu ve yatırım değerini değerlendiriyorum. Karar süreçlerinde şeffaflık ve karşılıklı saygı varsa, denge kendiliğinden oluşuyor."

'ALTYAPIYLA ÖZEL İLGİLENİYORUM'
"Altyapıdan A takıma geçişi daha sistematik hale getirmek istiyoruz. Genç oyuncuya sadece antrenman değil, yaşam koçluğu da sunmalısınız. Aile yapısı, okul eğitimi, psikolojik destek gibi unsurları içeren bir bütünsel gelişim modeli uygulamaya başladık. En yetenekli oyuncu bile mental olarak hazır değilse kaybolabiliyor. Bu yüzden mental testler, birebir mentorluk görüşmeleri ve davranış analizi sistemlerimiz var. Karakter verisi bizim için teknik veri kadar kıymetli. Genç yaşta parlayanlar genelde çevresel baskıya daha çok maruz kalıyor, o yüzden doğru yönlendirme kritik. Geç gelişen oyuncular ise daha aç ve odaklı oluyor. Her iki tip oyuncunun ihtiyacı farklı; önemli olan bu farkı erkenden anlayabilmek."

'FUTBOL EKONOMİSİ PLANLI YÖNETİLMELİ'
"Çok büyük potansiyel var ama sistematik eksiklikler de var. Özellikle veri kullanımı ve bireysel gelişim programları Türkiye’de hâlâ sınırlı. Ancak doğru yatırımlarla çok daha iyi bir noktaya gelinebilir. Maalesef birçok kulüpte sportif direktörlük ya kâğıt üzerinde ya da sınırlı yetkilerle yürütülüyor. Oysa bu rol kulüp stratejisinin temel taşı olmalı. Başarı sadece sahada değil, yapının arkasında başlar. Türkiye benim memleketim. Doğru proje, vizyon ve uzun vadeli planlama olursa katkı sunmayı çok isterim. Futbol ülkemizde bir tutku. Doğru organizasyonlarla Avrupa’nın en önemli futbol ülkelerinden birine dönüşmemiz çok zor değil. Mesele, güçlü olan futbol ekonomisini planlı yönetmek."

'EN ÜST SEVİYEYE ÇIKMAK İSTİYORUM'
"Liderlik her ortamda tutarlılık, sorumluluk ve güvenle oluşur. Sahada takım arkadaşımı motive ediyordum, şimdi tüm kulübü ileriye taşıma sorumluluğum var. Dinleyen, geliştiren ama karar anında net olan bir liderlik tarzım var. Şu anki hedefim, sportif direktörlükte kendimi en üst seviyede kanıtlamak. İleride başka sorumluluklar olabilir ama önemli olan, hangi pozisyonda olursam olayım futbolun gelişimine katkı sunabilmek."
