Fenerbahçe - Galatasaray derbisi hakkında flaş yorum: Orta sahan kadar konuş
Süper Lig'in 32. haftası dev bir maça ev sahipliği yaptı. İki ezeli rakip Fenerbahçe ile Galatasaray, Kadıköy'de kozlarını paylaştı. Zorlu 90 dakikanın sonunda 2-0'lık skorla galibiyete ulaşan taraf Fenerbahçe oldu. Fanatik yazarları bu mücadelenin analizini yaptılar. İşte derbiyle ilgili köşe yazıları...

Mehmet Demirkol - Baskılı oyun
Fenerbahçe rakip alanda Galatasaray savunmasına rahat pas yaptırmamak, oyunu Taylan’a yönlendirmek, onun Muslera ile bağlantısından da hata çıkarmak istedi.Net bir hata yaptıramadı ama oyun da kurdurmadı. Galatasaray ise 5’li bir blokla 2. 3. bölge arasında tüm pas kanallarını tıkayarak Fenerbahçe’nin oyun kurmasını engellemek istedi. Fenerbahçe araya toplar atmakta tedirgin olup yana oynayınca ilk yarıda maç risksiz bir oyuna dönüştü.

Galatasaray açısından şanslar ise planladıkları gibi İrfan/Osayi ikilisinin defansif zaafı üzerine çalışılmış şekilde geldi. Ancak Kerem’den değil. Oraya ekstra adam olarak dalışlar yapan Berkan’dan. Kale önüne attığı tehlikeli iki pası önce Kim sonra Ferdi son anda kesti. Tabii zaafın olduğu yerde üretim de vardı Fenerbahçe’de. Mert, İrfan, Osayi üçgeninde iki pozisyon bir gol çıktı.

Kazanması yetmezdi
İlk yarı 1 tehlikeli şutla bitince Torrent artık bir risk alayım dedi. Galatasaray dikine araya pas yapmaya başladı ama Fenerbahçe yine iyi yerleşti. Kerem dışında fark yaratacak bir oyuncu olmayışı, Gomis’in atıllığı, Kim başta, 2 orta saha 2 stoperin uyumu şans vermedi. Ama Fenerbahçe de çıkamadı. Sanırım İsmail Kartal artık müdahale etmeye karar verdiğinde Serdar Dursun’un golü geldi. Torrent’in taktik seçim konusunda radikal davranamayışı hatası. Bu maçı sadece kazanması yetmezdi. Baskılı bir oyunla kazanarak kendisini kabul ettirebilirdi. Ama arada kalınca bu kez hiç bir şey kazanamadı.

Faik Çetiner - Sezon kurtuldu
Maçtan önce bu sayfalarda “Galatasaray’ın kazanma şansı yok denecek kadar az“ demiştik. Bunu iddia ederken iki tarafın kadrolarını teraziye çıkarmıştım. Bakın maçta Fenerbahçe yedek kulübesine, yine rakibiyle başa baş oynayacak bir takım daha var. Fenerbahçe’nin İrfan Can, Mert Hakan gibi orta saha ustaları vardı. Osayi gibi kanatları iyi kullanan, adam eksilten bir kenar beki vardı. Crespo ve Zajc gibi defansif ve ofansif futbol becerileri olan orta saha oyuncuları vardı. Defansı tek başına ayakta tutan Kim vardı. Bu takım karşısında Galatasaray alan savunması yaptı ama hücumu beceremedi.

İlk yarıda biri Kerem’le biri de Cicaldau ile iki cılız pozisyon dışında rakip kaleye gitmekte zorlandılar. Çünkü orta alanda ne Taylan’ın ne Berkan’ın oyunu domine edecek becerileri yoktu. İlk45dakikamutlak Fenerbahçe üstünlüğü ile geçerken, Zajc’ın hazırlanış ve sonuç alan mükemmel vuruşuyla gol de geldi. Torrent’in kulübede maça etki edecek hamle oyuncuları yoktu, zaten fazla hamlede yapamadı.

Sürprizler olmazsa
Yaptığı Halil, Morutan ve Arda Turan hamleleri de göstermelik, gecikmiş hamleler idi. Fenerbahçe oyunun ikinci bölümünde de maçı istediği gibi şekillendirdi. Golüde mükemmel bir organizasyon sonunda Serdar Dursun ile buldu. Oyunun son bölümünde İsmail Kartal, çıkanları ve girenleri (Pelkas, Arda Güler, Gustavo, Szalai, Berisha) alkışlattığı hamleler ile noktalandı. Fenerbahçe bir yerde ezeli rakibini de üstün bir oyunla devirerek sezonu kurtardı. Büyük futbol sürprizleri olmazsa bu takım lig ikinciliği hedefini de yakalar. Peki bu camiayı keser mi derseniz, ona da ”Hiç yoktan iyidir” derim.

Metin Karabaş - Fenerbahçe zorlanmadı
Haftanın maçında Fenerbahçe ve Galatasaray, Kadıköy’de karşı karşıya geldi. Sarı-Kırmızılılar’da sakatlıkları geçen Kerem ve Omar sahaya ilk onbirde çıkarken, Mohamed maç kadrosunda yer almadı.

Zajc dengeyi bozdu
İki takım da mücadeleye temkinli başlarken, Fenerbahçe orta alanda daha etkili oldu. Sarı-Lacivertliler bu bölgede topu kendisinde tutmayı başardı. Galatasaray ise rakibinin baskısı karşısında oyunu geriden kurmaya çalıştı. Dakikalar ilerledikçe ev sahibi takım ön bölgede daha fazla etkili olmaya başladı. 26’da Zajc ceza sahası içerisinde vurdu ve top ağlara gitti: 1-0. İki takımın da risk almadığı ve güvenliği ön planda tuttuğu ilk 45 dakikada Fenerbahçe soyunma odasına 1-0 üstünlükle gitmeyi başardı.

Disiplinden taviz vermediler
İkinci devre daha tempolu başladı. Galatasaray ön bölgede topla daha fazla oynamak isterken, Fenerbahçe bu alanda sert bir oyunu tercih etti. Sarı-Lacivertliler 68’de etkili geldi. İrfan Can ortaladı, Mert Hakan kafayla aşırttı ve Serdar Dursun arka direkte tamamladı, fark ikiye çıktı: 2-0. Ev sahibi takım bu golden sonra iyice rahatladı. Galatasaray her ne kadar disiplinli bir oyun ortaya koymaya çalışa da yaratıcı olmaktan uzaktı.

Torrent ise bu ana kadar sahada etkinlik gösteremeyen takımı, izlemekle yetindi. İsmail Kartal, oyuncularının enerjilerini doğru kullanırken, taktiksel disiplinden de taviz vermedi. Kartal, haftalardır iyi oynayan takımını derbide de iyi yönetti ve haklı bir galibiyet aldı. 2-0 kazanan Fenerbahçe, lig ikinciliğine yükselmeyi başardı.

Umut Eken - Planda ısrar, zaferi getirdi
Galatasaray, baskıyı kabullenerek başladı. Fenerbahçe hücumcularını koşturup, 2. bölgedeki boşluğu aradılar. Riskli pasların son durağı genelde Marcao oldu. Brezilyalı, Kerem’in boşalttığı, Berkan’ın koştuğu alana yuvarladı topu. Amaca ulaştılar da. Sahanın açık ara en iyisi Kim ve Ferdi’nin iki mükemmel kademesi, hamleleri sonuçsuz bıraktı. Ama hepsi bu. Maçın sonlarındaki şişirme toplara kadar tehdit yaratamadılar.

Fenerbahçe de saldırmak için aynı koridoru seçti. Çok istekli ve her zamankinden daha süratli görünen Osayi koridor bulup önüne atılacak topları bekledi. Buldu da. Fenerbahçe golü de böyle geldi. Taylan’ın sırtı dönük top alırken çok ağır kalışı, Berkan’ın hücum rolü, Cicaldau’nun Crespo’yu imha gayesi… Galatasaray’a merkezi kaybettiren sebepler bunlardı. Bu lükse rağmen, Fenerbahçe İrfan Can, Mert Hakan, Osayi ve zaman zaman Zajc ile bir sağ kroşede ısrarcı oldu. Hikaye de çoğunlukla o kanatta gelişti. İkinci gol de öyle geldi.

Fenerbahçe, beklenenden daha kontrollü olmasına rağmen planında ısrarcı davrandı. Galatasaray, alternatif geliştiremediği gibi Kerem’i devreye sokmakta güçlük çekti. Babel’in top kayıpları da cabası. Oyuncu değişikliklerinde bile Fenerbahçe bir arayışta gibiydi. Galatasaray, oyuncu/mevki değiştirerek oyuna ortak olmak istedi. Olmadı. Bir 90 dakika daha oynansa da olmazdı. Haliyle bu derbi sonrası daha yüksek sesle sormak lazım. Fenerbahçe, İsmail Kartal’ı terk edecek mi?

Cem Dizdar - Net bir galibiyet
Gol öncesine yani 25. dakikaya kadar maç, iki takımın da istediği gibi ilerliyordu. Fenerbahçe temkinli arıyor Galatasaray temkinli bekliyordu. Ancak 25’te Taylan koşuyu kesip Osayi Samuel devam ederek rakip altı pasın köşesine inince Fenerbahçe de sinyali aldı! Bir dakika geçmemişti ki Osayi Samuel aynı bölgeyi zorlayarak darmadağın olmuş Galatasaray savunmasının arkasına yine sızdı. Ancak Taylan bu kez bir önceki pozisyonda gitmediği yere, ki bu kez de gitmemesi gerekiyordu, gidince Zajc’a gol kaldı.

Gol sonrası Galatasaray temkini bırakır gibi oldu... Kerem ve Babel’in kanadından zorlamalar yaptılarsa da ön tarafın takımın geneliyle mesafesi çok açık olduğu için hücumlarda devamlılık onlar açısından mümkün olamadı. Bir iki deneme, o kadar. Kadroları düşündüğümüzde Fenerbahçe’nin birçok bölgede önde olduğu aşikardı ancak çok şey yapmayan ama yine de koşarak oyunda kalan Serdar Dursun’a karşı Gomis!

Buradaki eksiklik tartışılmaz durumda? Demek Halil bin beter!.. Fenerbahçe kalesinden uzak tutmakta zorluk çekmediği Galatasaray karşısında net bir galibiyet aldı. Çok ciddi tehditlerle karşılaşmadan ve goller dışında ciddi tehditler oluşturmadan kazanmayı bildiler. Ancak tahminince yönetim düzeyinde işler iyice karıştı. Göreve ilk gelişindeki Aykut Kocaman ayrılığı için ‘’büyük hata’’ belirlemesi yapan Ali Koç için sezon sonu İsmail Kartal kararı da benzer riskler taşıyor.

Acıklı
Ve elbette Arda Turan’ın ‘’kurtarıcı’’, Arda Güler’in ise "koruma" gerekçesiyle aynı dakikada oyuna gönderilmesi memleket futbolunun ironik hallerinden biriydi. Ve son not... Hakemlik müessesesinin darmadağın edilişiyle iyiden iyiye cüretkarlaşan futbolcular hemen her pozisyonda hakeme itiraz etti. Örneğin Mert Hakan, acı içinde kıvrandığı anlardan birinde hastaneye mi kaldırılacak diye düşünürken bir anda fırlayıverdi ve gayet sağlıklı, son derece de hiddetli bir üslupla ‘’itiraz görevi’’ni yerine getirdi. Çaresiz hakem de tüm bu ve buna benzer olumsuzluklar içinde sadece pozisyonları süzmeye çalışıp durdu. Acıklı!..

Ali Ece - Dengesini bozdu
Osayi daha 4. dakikada haftalardır üstüne koyarak geliştirdiği ofansif bek kalite katkısını konuşturdu, çok iyi gördüğü Rossi’nin asiste dönüşebilecek ortasını son anda Marcao bloke etti. Galatasaray ise haftalardır olduğu gibi Kerem Aktürkoğlu ile etkili çıkmayı başardı. Kim ve 11’e dönen Ferdi ters kademelerde Kerem ekseninde gelişen Galatasaray ataklarını başarıyla durdurdular. Sonrasında Osayi bir kez daha kale çizgisine yakın yerden ortaya çok etkili bir top çıkardı, Zajc bu sezon birçok kez gösterdiği şut kalitesini bu kez de tek vuruşta gösterdi ve Fenerbahçe’yi şık bir gol vuruşuyla öne geçirdi.

Serdar Aziz’in Gomis’e yaptığı kontrolsüz müdahale gereksiz bir riskti. Devre sonuna doğru ise Galatasaray yine Kerem Aktürkoğlu kalite farkıyla ilk 45’teki en net gol pozisyonunu geliştirdi. İkinci yarıda Galatasaray beraberlik golünü ararken Kerem Aktürkoğlu’na gerçek anlamda bir tek Babel eşlik edebildi.

Sezon başında gelse...
Gomis etkisiz, Taylan ve Cicaldau kötüydü. Crespo mücadele gücüyle direnç noktası olurken, İrfan Can süper oynamasa da özellikle Serdar Dursun’un skoru 2- 0’a getirdiği golünde teknik kalitesini sahaya yansıtmayı başardı. O golde Osayi’nin içeri sızması bir kez daha Galatasaray savunmasının dengesini bozdu. Torrent hoca değişikliklerde geç kaldı lakin kendi kurmadığı formsuz bir kadroyla yapabileceği hamleler de son derece sınırlıydı. İsmail Kartal ise kendi kurmadığı kadroyla ligde son 8 maçın 7’sini kazanmayı başardı, lakin sezon başında göreve gelse bu kadroyu birkaç takviye şartıyla yeterli bulurdu. Artık top başkan Ali Koç’ta!

Deniz Çoban - 2.golden önce faul var
Fenerbahçe-Galatasaray maçlarında hakemlerin en çok zorlandıkları konu hep maç kontrolü olmuştur. Oyuncuların rakibe ve hakeme saygılı davranmaları hakem açısından büyük şanstı. Buna rağmen hakemi oyun kontrolünü 90 dakika elinde tuttuğu için kutlamalıyız. İlk yarıda Serdar, Marcao ve Babel ’e çıkan sarı kartlar doğruydu. İlk yarı problemsiz tamamlandı diyebiliriz.

49. dakikada Galatasaray ceza sahası içinde Babel ’in Crespo’ya arkadan küçük bir şarjı var. Crespo bence kendini kolay yere bırakıyor, hakemin devam kararı doğru. 54’te Marcao ’nun Mert Hakan’a müdahalesi temizdi, faul yoktu. Mert Hakan abartılı şekilde kendini yere atıp, sonraki agresif davranışlarına çıkan sarı kart da doğruydu. 62. dakikada İrfan Can ’ın Kerem ’e faulü sınırdaydı. Ben de hakem gibi sarı kartın yeterli olduğu fikrindeyim.

Gol iptali doğruydu
Bence hakem açısından en kritik dakika 68. dakikaydı... Serdar'ın golü öncesi Taylan yerde kalarak faul beklemişti. Golden önce Serdar, rakibini yaklaştırmamak için Taylan ’ın formasından tutuyor. Bu adil bir mücadele değil. O mücadele sırasında formayı tuttuğu kolu dikkatsizce yükselerek Taylan ’ın çenesine çarpıyor. Burada bir faul var. Devamı da gol oluyor.

Bu golün verilmeyip, faul verilmesi gerekirdi. 74. dakikada ceza sahasında top Nelson’un koluna çarpıyor. Burada bir oynamadan söz edemeyiz. Bu bir çarpma ve devam kararı doğru. 86. dakikada Halil ’in koluna gelen topu doğrudan kaleye göndermesinde yardımcı hakemin elle oynama tespiti doğruydu. Golün iptal edilmesi gerekiyordu, öyle de oldu.

Oğuz Dizer - Işık körlüğü!
Sarı-Lacivertli taraftarlarca tamamen doldurulmuş, ışıl ışıl tribünler; sahadaki futbolcuların tamamında ‘Işık körlüğü’ nedeni olmuş.Derbinin sadece adı var yani! milyonlarca Euro,Dolar ile telafuz edilen starlar, otomobil farına yakalanmış tavşandan az hallideydi dün gece. Zavallı Türkiye! Mert (!) Hakan denilen şahıs; futbolun, centilmenliğin, sporcu adabının yüz karasıydı ilk dakikadan itibaren. Tribünleri provoke etti. Karaoğlan’ı mosmor etmek, Marcao’yu attırmak için, ne lazımsa yaptı. Nasıl ve ne diye sabretti, Sakaryalı? Marcao‘nun tertemiz hamlesi sonrası, 8 takla attı, ardından Nelsson’a saldırdı!

Hakemin aklına son operasyonu sonrası ‘Sarı’ geldi. Oysa Fenerbahçeli Mert Hakan ve Bursalı Serkan hatta Kahveci defalarca kart görmeyi hak etmemiş miydi ? Zajc ve Serdar Dursun ‘Muslera uyumuş olsa da’ gerçekten akılcı birer gol attı.Doğrusu Fenerbahçe daha dengeli ve topla ilişkili. Aslında Galatasaray’da benzer uygulama için uğraştı da, ne gücü ne de beceri değerleri yetmedi. Yenilen gollerde en önden en arkaya kadar külliyen uyudu! Kerem, Taylan, Aanholt, Marcao tarafı Samuel’i milli yaptı! Fenerbahçe o kenarı, bedava otoban gibi kullandı. Gomis şeytanın bacağını yine kıramadı, Kim bırakmadı? Bilmem?

Aziz unvanını hak etti
Halil’in sayılmayan golünde ve Gomis’e kaldırdığı ofsaytta Alex; aziz ünvanını harbiden hak etti! Bu arada Aziz beye şifa dileklerimi gönderiyor, Uğur Dündar’a da, hayırlı olsun dileklerimi gönderiyorum. Bay Karaoğlan; tay tay Taylan’a da atsaydın keşke 90+2’de ! Sarı-Kırmızılı Çekirge de kaldı ikide, bu seyahatte üçleyemedi Kadıköy’de 2-0 yenildi.

Erman Özgür - Sezonun en değerli galibiyeti
Fenerbahçe topa sahip olduğu ilk yarıda özellikle Mert Hakan'a tanınan serbestliği, bu oyuncu İrfan Can'a yaklaşarak oynadığında çok iyi kullandı. Osayi Samuel'in bindirmeleri, Mert Hakan ve İrfan Can'ın servisleri ile pozisyonlara dönüştü ve Zajc bu organizasyonlardan birini gol yaparak takımını öne geçirdi. Galatasaray'ın rakibini orta sahada karşılayan görüntüsü, Fenerbahçe'yi çekmek istediği tuzak, Fenerbahçe'nin kolay pas hatası yapmaması sebebiyle suya düştü.

Yine de Berkan'ın sol çizgiden yaptığı çıkışlar ve Babel, Berkan'ın hazırladığı pozisyonda Keremle iyi fırsatlarda buldu ama Altay gole izin vermedi. 2. yarıya Fenerbahçe hem skor hem oyun olarak iyi, Galatasaray ise kulübesinin zayıflığından aynı kadrolarla döndüler.

Savunma hatasız olunca...
Oyun daha dengeli, Galatasaray biraz daha fazla topla oynasa da Fenerbahçe savunması hatasız oynayınca Galatasaray'ın oyunu dengelemesinin bir anlamı olmadı. 68'de Fenerbahçe'nin üretkenleri yine sahneye çıktı. İrfan Can ve Mert Hakan dokunuşları bu kez Serdar Dursun'a golü adeta yaptırdı. Galatasaray'ın maç boyunca tepki veremeyişi ile maç bu golle bir nevi bitti. Sonuçta form durumları, kadro kaliteleri ve iç saha avantajı düşünüldüğünde derbiden olağan bir oyun ve skor çıktı. İsmail Kartal yakaladığı çıkışı derbi zaferi ile taçlandırarak sezonun en değerli galibiyetini de almış oldu.

Serkan Akcan - Aşırı netti!
Adına yakışır bir derbi izlediğimizi söylemenin zor olduğu bir geceydi. Trabzon maçından bu yana oyununu geliştiren Fenerbahçe maçın başından sonuna kadar aşırı dengeli götürdü. Gereksiz coşkuya kapılmadılar, Galatasaray’ı orta sahada başarıyla karşıladılar. Serdar Dursun’u rakibin savunma-orta saha bloğunun arasında topla buluşturarak Marcao ile Nelsson’un arasını açtılar, Zajc’ı açılan bu boşluklara soktular. Samuel’in sağdan çıkışlarında Mert Hakan’ı da kaydırarak İrfan Can’a pas opsiyonu yarattılar.

Gecenin yıldızlarından
Sanırım bu kadar kolay olacağını İsmail Kartal bile tahmin etmemişti. Samuel muazzam bir gelişim sürecinde. Pereira dönemi 3-4-3’ün sağ koridorunda da iyiydi ama İsmail Kartal’ın 4’lü savunmasındaki sağ bek rolü dün gece dikkat çekiciydi. Karşısında oynayan Kerem’i geri iterek güvenle hücuma katıldı, ilk golün asistini yaptı. Hücumculuğu yeterince övgüyü hak ediyor ama dün geceki savunmacılığı da üzerine konuşulmaya değerdi.

Torrent bedelini ödedi
Mert Hakan, Fenerbahçe’nin iki golüne katkı yaparak gecenin yıldızlarından biri olmayı başardı. Fakat Mert’in agresifliğini bir yerde kontrol edebilmesi gerekiyor. Kadıköy’de 2016 Kasım’dan bu yana Galatasaray’ı yenen ilk hoca olma unvanını da tabelaya yazdıran Kartal, yönetimin yeni sezon planlamasını hayli zorlaştıracağa benziyor! Torrent, tüm hücum planını Kerem üzerine yapmanın bedelini ödedi. 2-0 olduktan sonra ayıp olmasın diye Halil’i oyuna aldı. Torrent, Galatasaray’ın en başarısız hocalarından biri olarak tarihteki yerini almaya hazırlanıyor gibi.

Tunç Kayacı - Orta sahan kadar konuş!
Derbide oyun başlangıcı beklenildiği gibiydi. Belki maç öncesi Galatasaray'ın Avrupa kupalarındaki oyununa bakıp acaba bu futbolu sahada sergiler mi diye düşündüm. Ancak konuk ekipte bu yönde bir oyun asla olmadı. Torrent rakibin baskı yapıp topu kapıp gol arayacağını bilmesine rağmen gereken önlemleri almadığını gördük. Özellikle sakatlıktan çıkmış Kerem’in yer aldığı sol kanatta hem hücum hem de savunma olarak döküldüler. Yenilen gole baktığınızda iki Fenerbahçeli futbolcu bomboş ve orta alan seyrediyor. Gerçekten bu kadar silik bir orta alan ile maç kazanmak çok çok zordur.

Nasıl olacaktı?
Hadi hücumu yapamıyorsunuz forveti besleyemiyorsun hiç olmazsa savunmayı iyi yapın. Fenerbahçe, savunup kapanmaya çalışan Galatasaray karşısında çabuk oynayıp rakibini hataya zorladı. Galatasaray bu baskıyı oyuna Muslera’yı çokça sokarak kırmak istedi. Torrent hafta içi duran top çalışması yaptırdığını öğrendik. Ancak takıma baktığınızda duran toplarda elinizde kaliteli ayaklara sahip değilseniz, nasıl etkili olacaksınız.

Rakibine kabul ettirdi
Açıkçası skordan bağımsız beklediğim gibi rakibin gücünü kabullenmiş bir Galatasaray izledik. Torrent ilginçtir işler kötü giderken oyuna müdahale ve değişiklik yapma konusunda çok ağır. İsmail Kartal ise saha kenarında maçı takımıyla beraber oynuyor adeta. Kartal bu maçta da dersine iyi çalıştığını gösterdi ve beklediğim gibi istikrarlı futbolunu doğru oyun planıyla rakibine kabul ettirdi. Son söz; Galatasaray için sezon bu maçla bitmiş gözükürken, Fenerbahçe için lig heyecanı son hızla devam ediyor...

