Fenerbahçe'de büyük sirkülasyon istikrarsızlık getirdi
Fenerbahçe'de yine teknik direktör krizi ortaya çıktı. Son yıllarda ciddi şekilde hem kadro hem de teknik direktör istikrarsızlığı yaşayan Sarı Lacivertliler'de Erol Bulut'un görevine son verilip verilmeyeceği tartışılıyor. Şampiyon olunan son Ersun Yanal döneminden bu yana çalkantılı seneler geçiren Fenerbahçe'de 7 senede 9 farklı teknik adam takımın başına geldi. Hatta Yanal iki kez takımı çalıştırdı ama ikisinde de gönderildi. İstikrarsızlık girdabı teknik direktör değiştikçe Fenerbahçe'yi daha da suyun altına çekti! İşte Fenerbahçe'nin 2013/2014 sezonundan bu yana teknik direktör sirkülasyonu... (Hakan Ateşler / Fanatik.com.tr)

Bu kare çekildiğinde Fenerbahçe 2013/2014 sezonunu Nisan ayında şampiyon tamamlamıştı. Taraftar mutluydu. Takım oturmuştu. Ancak beklentiler ve yaşanacaklar yine çok farklı olacaktı.

2014/2015 sezonu başında şok bir şekilde dönemin başkanı Aziz Yıldırım, Ersun Yanal ile yolları ayırmıştı. Takımın başına yıllardır yardımcı antrenörlük yapan İsmail Kartal getirilmişti.
Ağustos ayında ise İsmail Kartal'ın Fenerbahçe'si Prandelli'nin Galatasaray'ını Süper Kupa'da yenerek sezona kupayla başlamıştı. Ama...

FATURA İSMAİL KARTAL'A ÇIKTI
2014/2015 sezonunun Nisan ayında Fenerbahçe'ye Rize dönüşü Trabzon yolunda silahlı saldırı düzenlenmiş ve Sarı Lacivertliler şampiyonluk yarışında saha dışından gelen bir müdahale ile büyük darbe almıştı.
Sezon sonu ise Galatasaray şampiyon oldu, Fenerbahçe'de İsmail Kartal ile yollar ayrıldı.

Şampiyonluğun kaçması ile başkan Aziz Yıldırım 2015/2016 sezonu için düğmeye basmıştı. Van Persie, Nani, Fernandao, Ozan Tufan gibi müthiş transferler yapılmış, takımın başına ise çok da adı duyulmamış bir teknik adam olan Vitor Perreira getirilmişti.
Sezon sonunda ise gülen, Şenol Güneş'in Beşiktaş'ı olmuştu.
Fenerbahçe yavaş yavaş istikrarsızlık girdabında kaybolmaya başlamıştı. Yıldız transferlerin maaş yükü de Şampiyonlar Ligi'ne gidilememesinden ötürü kulübe ağır geliyordu.

2016/2017 sezonunda ise takım, teknik direktörlüğü bırakmanın eşiğinde olan Hollandalı tecrübe Dick Advocaat'a teslim edilmişti. Advocaat büyük ısrarlar sonucunda gelmeyi kabul etmişti. Bazı başarılar elde edilse de, istikrarlı giden Beşiktaş yine şampiyon olmuştu.
Advocaat ayrılmadan önce ise Fenerbahçe kadrosunun kalitesizliğinden bahsetmiş ve "Dost acı söyler" sözünü herkese hatırlatmıştı.

2017/2018 sezonunda ise takım "Eski dost" Aykut Kocaman'a teslim edildi. Ama yavaş oyun, Kadıköy'de kaybedilen basit puanlar, şu an olduğu gibi basitçe yenen goller ve ısrarla sürdürülen savunma futbolu, taraftarı çılgına çeviriyordu.
Seçimde Ali Koç'un başkan seçilmesi ise bambaşka bir yapıya büründürecekti Fenerbahçe'yi...

2018/2019 sezonu Fenerbahçeliler için çok büyük umutlarla başladı. Comolli, Philippe Cocu, Ayew, Slimani derken Fenerbahçe değişik bir yapılanmaya gitmişti. İlk maç Bursaspor karşısında 2-1 ile geçilmişti ancak her şey tepetaklak oldu.
İsmail Kartal'ın çalıştırdığı Ankaragücü'ne Kadıköy'de kaybedilmesi Cocu'nun da sonunu getirdi. Uzun yıllar çalışılması beklenen genç Hollandalı, 5 ayda gitti.

Cocu'dan sonra yardımcısı Erwin Koeman takımı devraldı ancak taraftarın tek bir isteği vardı. Ve bu istek öyle bir hale geldi ki, başkan Ali Koç bile sözünden dönmek zorunda kaldı.

Takımın başına Ersun Yanal getirilmişti. Hedefler yine büyümüş, Ersun hocanın takımı yine kolayca şampiyon yapacağı inancı herkeste oluşmuştu. Ama kolay değildi. Ersun hocanın Fenerbahçe'si daha ilk maçında Erzurumspor'la Kadıköy'de 2-2 berabere kalmıştı. Hem de 2-0 öne geçmesine rağmen...
Savunma hattı 'aynı tas aynı hamam'dı... Gol yeme problemi çözülemiyordu.

Ersun Yanal'a büyük destek vardı ama saha sonuçları da iyi değildi.
Başakşehir, Beşiktaş gibi herkesin beğenisini kazanan futbolun oynandığı maçlar da vardı ama bu durum sürekli değildi. Fenerbahçe'nin bir haftası diğerini tutmuyordu.
Şubat ayı başında şampiyonluğun favorisi olan Fenerbahçe, önce deplasmanda Ankaragücü'ne sonra da Kadıköy'de Galatasaray'a yenilince umutlar da suya düştü. Yanal'la da yollar ayrıldı.

Yanal'ın ardından ise getirilecek teknik direktör bulunamıyordu. Koronavirüs pandemisi de dünyayı etkisi altına almıştı.
Takım geçici olarak takım antrenörlerinden Zeki Murat Göle'ye emanet edildi.
Haftalar geçiyor, Fenerbahçe teknik direktör bulamıyordu. Erol Bulut ismi telaffuz edilmeye yavaş yavaş başlanmıştı ama o Alanyaspor'u çalıştırıyordu. Lig de ertelenmişti. Aslında adeta zaman durmuştu. Bu Sarı Lacivertliler'in avantajına olabilirdi. Ama...
Fenerbahçe, aylarını teknik direktörsüz mü geçirecekti? Evet öyle olacaktı...

Zeki Murat Göle'den sonra takımın başına Tahir Karapınar getirildi. Pandemi arasında hoca bulunamamıştı.
Karapınar'ın yeni hoca geldikten sonra altyapının başına getirileceği açıklandı. Yani yaz ayları da boşa geçen haftalardan oluşmuştu.
Erol Bulut ismi açık açık konuşuluyor, Fenerbahçe aylarını onun için çöpe atıyordu.

Ve beklenen oldu. Takımın başına Alanyaspor'da tüm Türkiye'nin övgüsünü alan Erol Bulut getirildi.
Genç, hırslı, yabancı dil bilen, Fenerbahçe'yi tanıyan Erol Bulut adeta baş tacıydı. Ama saha sonuçları iyi olmayınca, o da bir anda "Futbol cahili" ilân edildi.
Şimdi herkes soruyor: İstikrarsızlığa devam mı, yoksa değişik bir yol denemenin vakti geldi mi?
Son sözü tabii ki başkan Ali Koç söyleyecek...