Güç ve inanç Fener'e yetti
17 Eylül 2013, Salı 11:40Güncelleme Tarihi:

Futbolda bir takım savunmada kötü, hücumda iyi olamaz. O zaman zaten iyi değildir. Dünkü durum bu işte, bu kapsamda. Fenerbahçe'nin hücum gücü ve inadı, maçı kazanmayı, hatta farklı kazanmayı hak etti. Ancak savunma yerleşim ve mesafesi, hatta bireysel performanslar açısından döküldüler.

Oyun anlayışından bahsetmiyorum. Bizzat hatlardan bahsim. Savunma hattı özellikle göbek çok kötü, hücum hattı çabalı ve oldukça iyi... Sivas maçına oranla çok daha sert bir orta sahayla karşılaşmaları geçen hafta parlayan orta üçlüyü iyi etkilemedi. Babel Gökhan'la iki yönde de uğraşıp onun etkinliğini azalttı.

Sık sık arkaya sarkıp şans da yarattı. Kerem'in sert ama disiplinli oyunu Holmen'in hücuma destek konusunda eksik kalmasına yol açtı. Ancak sahada ligin şu ana kadarki en flaş oyuncularından takımının kaderini değiştirdi...

Caner serbest vuruştan harika bir gol attı. Bir diğerini direğin içine vurdu. Biri gol asisti olan 4-5 iyi orta yaptı. Oyunun kaderini o değiştirdi. Ersun Yanal'ın önde baskılı oyunu takım tarafından algılanmış.

Kasımpaşa deplasmanı böyle bir oyun için iyi bir testtir. Genel olarak plan yerleşmiş. Ancak problemler de var.

Alves'ten gereksiz hareketler!Savunma göbeği orta sahaya yaklaşıp bütün duramıyor. Takımın boyu uzuyor. Bu orta sahaya kademe olmaması demek. Bu alan geçildiğinde hemen baskı gelmiyor. önde baskı ve top kapma yüzdesi yüksek fakat savunma göbeği bunu tamamlamıyor.

Alves'in anlamsız faullerini sonra... Bu tip bir ön alan presi oyununda en akıllı ve sakin olması gerekenler arkadaki komutanlardır. Halbuki Fenerbahçe'de en çılgın ve kontrolsüz olanlar onlar.

Bu sorun önce çözülmesi gerekenkonu... Sonra bazı oyuncuların bu oyun mantığına ikna olmaları ve hazırlanmaları gerek.

özellikle de Sow ve Salih'in. Caner'e bakıp ne yapmaları gerektiğini görebilirler. Fenerbahçe'yi Yanal çalıştıracaksa böyle oynayacak. O yüzden herkes buna ikna olmalı.

MEHMET DEMİRKOL




