Spor yazarları Fenerbahçe - Kayserispor maçını değerlendirdi
31 Ekim 2017, Salı 10:43Güncelleme Tarihi:

Gazetemizin yazarları, Fenerbahçe - Kayserispor maçını kaleme aldı. İşte yazarlarımızın değerlendirmeleri...

MEHMET DEMİRKOL: SUNİ FUTBOL
İlk yarı üzerine söylenecek yazılacak hiçbir şey yok. Ya da saatlerce, sayfalarca neyin neden yürümediği üzerine konuşulabilir. Kayserispor, Fenerbahçe savunmasına top aldırdı. Ancak ondan sonrasına müsaade etmedi. Planları savunma orta saha, pas bağlantılarına pas arası yapıp, hızlı kontraya çıkmaktı. Fenerbahçe buna izin vermedi. Ancak bir şey de yapamadı.

ÜÇGEN KURMAK GEREK...
Orta sahada hiç üçgen kuramadılar. Topla en çok savunma 4’lüsü oynadı. Araya kimse top atamadı. Orta saha oyuncuları Kayseri’nin orta saha savunma arasında yüzü dönük topla buluşamadılar. Akan oyunda isabetli ilk şutu devrenin sonunda gol olması dışında Valbuena’nın Lung ve direkten dönen bir serbest vuruşu var sadece. Kendisini bir pas takımı olarak lanse eden bir büyük ekibin ucu ceza sahasına açılan üçgenler kurması gerekir.

OYUN KAYSERİ'YE GİTTİ
Rakip orta sahaya ve savunma arasına top geçirip oradan kanatlara dönmesi gerekir. Fenerbahçe markajsız alanda pas yapıp sonra kanada dönüyor. Kanattaki bekler ya da geriye gelmiş hücumcular 2’li üçlü duvarlarla karşılaşıyor. Böyle iç sahada kapalı savunma açılmaz. İlla iyi bir şey aranacaksa Umut’un şahane golüyle sonuçlanan Roman’ın hatası dışında rakibe bir şans verilmemesini bulabilirsiniz. Ve bir de Valbuena’nın her şartta bir topu en doğru adama gönderme konusundaki ısrarı. İkinci yarıda Fenerbahçe’de Dirar ve Ozan’ın biraz hareketlenmesi Valbuena’nın bu çabasını daha manalı kıldı.

Ceza sahasına biraz daha kalabalık ve akışkan girebildiler. Ancak bu kez de takım birbirinden koptu. Ancak mesele ilk yarıdaki gibi dururken değil, hareketliyken kompakt kalabilmek. 3-1’den sonra Kayseri riskleri almaya başlayınca takımdaki bu kopuşu Aykut Kocaman daha dirençli olduğunu düşündüğü oyuncuları alarak kapatmak istedi. Ancak her hamlede oyun biraz daha Kayseri’ye gitti.

SABIRLI VE AYAĞA
Kendisini pas takımı olarak tanımlayan Fenerbahçe, bu konuda bir okul takımı ayarına konuk ekibi sabırlı ve ayağa oyunları sebebiyle tebrik etmek lazım. Guiliano biraz dikkatli olsa maçtan 4-2 yenik ayrılabilirlerdi belki. Ancak hiç vazgeçmeden sabırla ve inatla akın yönünü değiştirme konusundaki ustalıklarıyla beraberliği buldular. Oldukları yeri hakediyorlar. Fenerbahçe’ye gelince. Kaleye gitmek için geçerli hiçbir planları yok. Kazanmaları gereken maçlarda her şey Valbuena’nın o günkü oyununa bağlı. Böyle büyük futbol oynanmaz. Hatta böyle futbol oynanmaz. Şimdi Tudor çıkıp ‘Asıl Fenerbahçe’nin futbolu suni’ dese kimse itiraz edemez.

CEM DİZDAR: DEFANSİF ZAAFLAR
‘Batı’yı anlamadığı için ‘doğru yanlarını’ da alamayanlar Avrupa’nın pahada en büyük altıncı ligini ‘seyircisiz’ oyuna mahkum etti. ‘Taraftar’ yerine ‘müşteri/seyirci’ tipine yönelenler bu profilin sadece ‘kazanıldığında’ stadyuma geleceğini kavrayamadı. Buna bir de tempo ve hızı düşük, ‘düşüne taşına oynama hali’ eklenince ortaya dün akşamkine benzer tribün manzaraları çıkıyor. Yaş ortalamaları 29 olan iki takımdan ev sahibi olanın maçta ağırlığını hissettirmesi için 30 dakika bekledi taraftarları.

Fenerbahçe düşük hızdaki ‘sabır pasları’yla oyunu rakip Alana taşırken 34 yaşındaki çalışkan santrforu Umut başta olmak üzere Kayseri için de defans arkasında fırsatlar doğmaya başladı. Roman’ın, bizde çok sevilen deyimle, ‘basit hatası’ golü getirdi ama Umut’un oradaki varlığını da atlamamak gerek. Golden sonra Kayseri birbirine daha yapışık oynarken Ozan’la girdiği mücadelede Deniz Türüç yerde kaldı. O yerdeyken dengesi bozulan Kayseri defansının arkasına ‘tiki taka ile sızan’ Fenerbahçe birkaç hafta önce yerden yere vurulan Ozan’la golü buldu. Böylece teknik ve kavramsal olarak oyun tartışamayanlar için de şahane bir ‘ahlak tartışması’ daha yakalandı.

HIRS KÜPÜ
Hakem faul vermediyse oyunun devam etmesi gerektiğini savunanlar olabilir ama futboldan ‘iyi insani ilişki hikayeleri’ çıkarmak istiyorsak orada topu dışarı bırakmak golden daha kıymetli ve öğretici olurdu kanısındayım. Golü nasılsa atarsın ama hayat insana sıklıkla ‘vicdani tavır koyma’ fırsatı vermiyor, değil mi?.. Ancak endüstriyel oyunun talepleri karşısında oyuncuları doğrudan hedef almak da doğru gelmiyor bana. İkinci yarının başındaki ‘saman alevi hücumlar’dan gol çıkarıp öne geçen Fener, hırs küpü oyuncusu Valbuena’nın kimsenin beklemediğini yapmasının ardından skoru garantiye almıştı ki, yine bir ‘kaza golü’ yedi.

GEREKSİZ FAUL
Ardından Kocaman, Ozan/Topal değişikliğiyle skoru korumak istediğini açıkca beyan etti. Ne var ki, Kayseri’nin yarı kurgusal ‘doldur boşalt’larına açık hale gelen oyunda Hasan Ali’nin gereksiz faulünün ardından zincirleme stoper hataları bir son dakika şokuna yol açtı. Adını ancak sonlara doğru duyuran Guiliano’nun etkisizliğine rağmen önceki maçlara göre etkin ofansif görünen Fener bu kez defansif zaaflarının kurbanı oldu.

ERMAN ÖZGÜR: SONUNU GETİREMEDİ
Kapanan bir takımı açmak için gerekli olan en önemli oyuncu forvet arkasıdır. Fenerbahçe’de bu pozisyonun oyuncusu Giuliano ise oyun kurucu özelliği olmadığı için oyun içerisinde kaybolup gidiyor. İş de sürekli Valbuena’ya kalıyor. Pas kalitesinin Kayserispor tarafında daha iyi gözüktüğü ilk devrede Fenerbahçe pas yaparken dikine oynayamadı, kenardan oynayamadı, adam eksiltemedi hatta doğru dürüst duran top dahi kazanamadı.

Zaman zaman rakibe pres yapma isteği Badji ve Şamil’in akıllı oyunuyla etkili olmadı. Bütün bunlar yetmezmiş gibi Neustadter yaptığı ikramla işleri zorlaştırırken imdada sahanın Fenerbahçe adına en fazla sorumluluk alan oyuncusu Valbuena yetişti.

DURAN TOP USTASI
İlk yarının son dakikasında yaptığı organizasyonla Ozan Tufan’a golü attırıp, 2. yarıyada müthiş başladı. Forvet hattındaki Dirar, Janssen ve Giuliano’nun hiç işe karışmadığı maçta oyunu 3-1’e getirdi. Getirirken de iyi futbolculuğunu hissettirdiği kadar duran top ustası olduğunu da ispatladı. Form durumu yüksek Kayserispor ise pes etmedi. Hatta gol pozisyonu konusunda rakibine oranla daha organize olduğu maçtan önce Neto’nun golü ile uzatmalarda da Gyan’ın golü ile hakları olan puanı almayı başardılar.

ÖNDE TUTAMAYAN...
Maçı 3-1’e getirmesine rağmen topu önde tutamayan, topu kendi sahasında oynamasına rağmen Kayserispor’a bırakıp rakibinin peşinde koşmayı tercih eden Fenerbahçe bu oyun tarzı ile 3 gol bulmasına rağmen sonunu getiremedi. Fenerbahçe’de Valbuena ve Ozan haricinde iyi bir oyuncu yokken, Kayserispor’da Badji, Umut, Kana Bıyık ve Deniz Türüç alınan puanın kahramanları oldular.

TUNÇ KAYACI: KUTLUYORUM
Dün gece açıkcası daha rüzgarı arkasına almış çoşkulu bir Fenerbahçe bekliyordum. Tabii ki Kayserispor bu maç kadar topladığı 17 puanla kolay lokma olmayacağı belliydi. Konuk ekip ilk yarıda alanı daralttı, topu ayağa oynayarak Fenerbahçe’nin tempo yapmasını da önledi.

Aslında ilk 45 dakika Kayserispor’un istediği gibi geçti. Sadece bir pozisyonda eksik yakalandılar, beraberlik golünü ağlarında gördüler. Fenerbahçe’nin top ayağına geldiği zaman taraftarını heyecanlandıran ismin sadece Valbuena olması düşündürücü. Aykut Kocaman’nın klasik oyun disiplininden kopmamak güzel de koca bir yarıyı bir pozisyon bir de golle bitirmek Fenerbahçe taraftarını tatmin etmez.

ELEŞTİRİLEBİLİR
İkinci yarıya Fenerbahçe genlerini hatırlatır bir başlangıç yaptı. Üst üste gelen iki gol biraz rehavete soktu Sarı-Lacivertliler’i. Çünkü Kayserispor oyundan kopmadı ve skora razı olmadı. Skora bakmadan Fenerbahçe adına şunu söyleyebilirim ciddi bir geri dörtlü sıkıntısı var. Kayserispor’un etkili hücumlarında savunma zaafları hemen ortaya çıktı.

Dün gece Valbuena bir anlamda şapkadan tavşan çıkardı diyebiliriz. Fransız oyuncu pes etmeyen yapısıyla oynadı, oynattı ve Fenerbahçe’yi oyuna döndüren isimdi. Bence iyilerden biri de çok eleştirilse de Ozan’dı. Aykut hocanın bir farklı önde götürdüğü maçta son bölümde Valbuena’yı alıp Alper’i sokması eleştirilebilir. Ancak Aykut hoca, Valbuena’yı yorgunluk nedeniyle oyundan alıp yerine Alper gibi bir ismi sahaya sürerek ‘bu skor bana yeter’ dedi.

POZİTİF FUTBOL
Kayserispor için kırılma anı erken yedikleri beraberlik golüydü. Yine de Şumudica oynattığı pozitif futbolla aradığı puanı, santrası bile olmayan son saniye golüyle almayı başardı, kutluyorum...

MEHMET ALİ SABUNCU: KISMETSİZ MAÇ!
Maç öncesi Kadıköy’de taraftarın beklenen ilgiyi göstermemesi gerçekten düşündürücü. Çünkü Fenerbahçe için yukarıya tırmanma maçları başladı, umarım düzelir... Maça iki takımda kontrollü başladı. Maçın ilk 10 dakikası karşılıklı birbirini yoklama ve hakem protestolarıyla geçti! 11’de Deniz’den önce topa ayak koyan Neto, Kayserispor’un mutlak golünü önledi. Tuhaf fauller çalan hakem Halil Umut Meler iki takım kulübesini de elektriklendirdi! 21’de Valbuena’nın pasıyla topla buluşan Dirar’ın uzaktan şutu Kayseri defansına takıldı.

KADIKÖY GERİLDİ
33’de Valbuena serbest vuruşta topu doğrudan kaleye gönderdi. Lung ve üst direk golün olmasına engel oldu. 41’de Neustadter’in hatasıyla topla buluşan Umut, çaprazdan topu ağlara göndererek kadıköyde takımını öne geçirdi: 0-1. Ancak 3 dakika sonra Valbuena soldan ceza alanına daldı, geriye çıkardığı topa Ozan, düzgün vurdu ve eşitliği sağladı: 1-1. Golden hemen önce Deniz’in kendini yere atıp faul beklentisini hakeme yedirememesi ve kenardan oyuna hemen başlaması Kadıköy’ü oldukça gerdi. Devre bu sonuçla bitti.

NEUSTADTER AFFETTİRDİ
48’de Valbuena’nın şutu heyecan yaratsa da isabetli değildi. 50’de Fenerbahçe üstünlüğü yakaladı, Valbuena’nın soldan korner atışında topa Neustadter kafayı vurdu ve durumu 2-1 yaptı, Kayserispor’un golündeki hatasını da affettirdi.! 56’da Umut’un uzaktan şutu lakayıt ve isabetsizdi, kenardaki Sumudica hocayı da çıldırttı! 62’de Janssen’in düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşu Valbuena kullandı, direkten dönen topa Josef dokundu: 3-1. 68’de gol düellosuna Neto’da katıldı ama kendi kalesine atarak durumu 3-2 yaptı.

BERABERLİĞİ GYAN GETİRDİ
72’de Mendes’in yakın mesafeden şutunu Kameni engelleyince taraftardan alkış aldı. 90+2’de Giuliano’nun vuruşu isabetsizdi. 90+4’de Gyan’ın golü Kayserispor’a beraberliği getirdi. Bu sonuç “Bu kadarda kısmetsizlik olur mu? dedirtti Fenerbahçe camiasına...






