Fanatik yazarlarının Beşiktaş - Yeni Malatyaspor maçı yorumları
23 Nisan 2018, Pazartesi 07:27Güncelleme Tarihi:

Zor oldu ama oldu (Cem Dizdar)
Şampiyonluk yarışındaki Beşiktaş özellikle hücumda ciddi başlayıp devam etse bile planlı ve doğru oynama konusunda sıkıntı yaşıyor. Bu nedenle bu kadar berabere kalıp (8) bu kadar mağlup oldu (4). Dün akşam ilk devre boyunca oyunu Quaresma/Caner üzerinden enine genişletmekte sorun yaşamadılar lakin devamı gelmedi.

Yüksek topta güçlü bir takım topu bu kadar yüksek oynayıp uzun süre sonuç alamıyorsa ne demeli? İlk gol de yüksek toptan değil ‘seken top’tan nefis bir bitirici vuruşla geldi. Devamında topu elde tutsalar da rakibi gözlemekte sorun yaşadılar.

Bu nedenle lig sıralamasındaki yeri rahat olan Malatya üst üste yakaladığı iki pozisyondan kolayında atamadığı golü daha zor olanında buldu. Baskıya bağlı Beraberlik sonrası Malatya’nın bir ‘Türk klasiği’ olan ‘kontra’ya dönmesi nedeniyle oyun (11 artı en az yedi) maç boyu tek yarı alanda oynanmaya başladı.

Bu nedenle Beşiktaş için iş organizasyona değil baskıya bağlı ‘kaza’ya kaldı. Oyun iyice ‘dert dakikaları’na girerken maç boyu ortalıkta görünmeyen Babel’in yerine Adriano ortasında Talisca problem çözdü. Ardından Quaresma da risk ihtimalini ortadan kaldırdı.

Gecenin sorusu (Cem Dizdar)
Babel’in gönülsüzlüğü gözle görülürken bu kadar sahada kalması nedendi? Ayrıca bu ülkede deplasman takımları sürekli beraberlik oyunu mu oynayacak? Malatya 1-0’dan 1-1 getiren oyununu neden sürdürmek/yükseltmek istemez?

Maçın starı (Cem Dizdar)
Rakibin oyunu bu kadar sıkıştırmasına izin verilen maça ‘yıldız’ yazmak zor. Kritik kurtarışlar yapan Fabri ve maçı çözen kenar oyuncuları Quaresma ile Adriano’ya haksızlık etmek olmaz: Onlar...

Maçın olayı (Cem Dizdar)
Akıl edenlerin aklına sağlık! 10 yaşındaki Elif Naz’ın gol anonsu yapması. Bu vesileyle Hisarlı Ahmet’i de analım; “Elif dedim be dedim, kız sen ne güzel iş ettin! Kim ne derse desin, bu oyunu çocuk saflığı ve kadın duygusu kurtaracak.

Kısa mesaj (Cem Dizdar)
Öne geçtiğin oyunu gösterini yükselterek eline alamazsan devamı ‘can havli’ oyunla geçer. Bu da seni ‘kazanma garanti’li oyundan uzaklaştırır.

Taraftar etkisi (Erman Özgür)
Quaresma’nın Vodafone Park’a dönüşünün hissedildiği ilk 10 dakika içinde çok net pozisyon bulamasa da Yeni Malatyaspor’un ikramını geri çevirmeyen Negredo, Beşiktaş’ı öne geçirdi. Ancak bu gol Yeni Malatya’nın değil Beşiktaş’ın temposunu düşürdü.

Topa hakim olmasına rağmen üretkenlikten uzak kalan Beşiktaş 2 dakika içerisinde verdiği iki pozisyondan birinde Pereria golü atınca pabucun pahalı olduğu meydana çıktı.

Beşiktaş’ın tempoyu arttırmakta zorlandığı zaman geçtikçe stresin ve gerginliğin arttırdığı Beşiktaş’da son 10 dakikaya gelene kadar Babel ve Oğuzhan’ın kötü oyunları, Caner’in sakatlığı gibi olumsuzluklar adeta kabus gibiydi.

Ancak sezonun kurtarıcısı Talisca yine ortaya çıkarak Adriano’nun ortasında Beşiktaş’ı kabustan uyandıran golü attı. Quaresma ise maçın yıldızı olduğunu ilan ettiği maçta skoru ilan etti.

Sonuçta Beşiktaş oyun kalitesi anlamında sezonun en vasat maçlarından birini bana göre Vodafone Park ve taraftar etkisi ile kazandı.

Gecenin sorusu (Erman Özgür)
Bu performans derbi öncesi kafalarda soru işareti oluşturur mu? Beşiktaş takımı bu yıl iyi konsantre olduğu derbi maçlarını iyi oynarken Galatasaray’ın da kazanma mecburiyeti Beşiktaş için deplasmanda olmasına rağmen küçük bir avantaj olabilir.

Maçın starı (Erman Özgür)
Quaresma Beşiktaş’ın hücum hattında en fazla sorumluluk alan, en çok deneyen ve skoru belirleyen oyuncusuydu. Quaresma’nın oyunu adeta Beşiktaş’ın kötü oyununun da kurtarıcısı oldu.

Maçın olayı (Erman Özgür)
Çok uzun zamandır Babel’in bu kadar kötü oynadığı bir maç hatırlamıyorum. Ancak kötü oynamaya en çok hakkı olan oyunculardan biri olduğu da bir gerçek.

Kısa mesaj (Erman Özgür)
Vida bana göre Beşiktaş’ın yediği golde hatası olmasına rağmen maçın genelinde iyi bir oyun sergiledi.

Quaresma’nın keyfine kalmış! (Serkan Akcan)
Beşiktaş maça hızlı başladı, alışılagelmiş temposunun üzerinde bile diyebiliriz aslında. Golü bulana kadar topa da oyuna da sahipti. Oğuzhan ile Quaresma sayesinde topla kaliteli zaman geçirince Malatya’yı kalesine yasladı ve ceza sahası civarına yerleşerek oynadı.

İlginçtir golü vasat bir korner organizasyonundan rakibin hatası sonucu buldular. Bunda Erol Bulut’un 0-0 stratejisinin rolü yadsınamaz. 1-0 sonrası Malatya’nın oyun merkezi öne kayınca Beşiktaş, Tosiç ve Vida ile uzun topa yöneldi ve maçın momentumunu yitirdi.

Vida, et mi balık mı anlamadık hala. Rakibi karşılama mesafesi fazla açık, topa karşı pozisyon alma konusunda sorunlu olunca Beşiktaş’a golü yedirdi. Hırvat Milli Takımı’yla Rusya 2018’e gidecek bir stoper için bu saatten sonra kimse neden oynamıyor diye sormaz.

Vida’nın Beşiktaş performansı büyük bir hayal kırıklığı. Ayrıca Boutaib atılan tüm uzun topları Vida’ya rağmen çok rahat indirdi ve Malatya’yı öne taşıdı. Babel sezonun en kötü futbolunu oynayınca Beşiktaş’ın hücum düzeni bozuldu, şut kalitesi sıfıra indi.

Fakat Quaresma oyunda isyanı başlatan oyuncuydu. Sağ kanadı otobana çevirdi, ortalarıyla Malatya savunmasının dengesini bozdu. Ve elbette attığı harika frikik golüyle Talisca’nın pabucunu dama attı. Keyfi yerindeyse, kafası sahadaysa, hakeme ya da rakibe takılmazsa Beşiktaş için büyük şans.

Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Fabri’nin futbolculuk kalitesi kaleciliğinin ötesinde olduğu için Güneş’in vazgeçilmezi. Vida yenen golde hatalı ama Fabri’nin bu kadar rahat bir şutu çıkaramaması görmezden mi gelinecek?

Maçın starı (Serkan Akcan)
Quaresma frikikten attığı harika golün ötesinde maça karakter koyarak Beşiktaş’ı ayağa kaldıran isimdi.

Maçın olayı (Serkan Akcan)
Murat Yıldırım maçın ilk yarısında Quaresma’nın kaburgasına tekme attı. Pozisyonun kırmızı kart olması gerekirdi. Hakem sarıyla geçiştirdi.

Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Beşiktaş, Galatasaray deplasmanına puan kaybetmeden gitmeyi başardı. Şayet derbiyi kazanabilirse ligin momentumunu eline geçirir.

İki kritik hatası var (Deniz Çoban)
Maçın 42. dakikasında Murat, Quaresma’ya faulü sebebiyle sarı kart gördü. Kartın rengi sarı değil, kırmızı olmalıydı. Murat uzak mesafeden, hız alarak, ayağı dizden gergin ve kramponun çivileri Quaresma’ya dönük, yaralayıcı ve acımasız bir müdahalede bulundu.

Kırmızı kartı gerektiren bütün kriterler mevcuttu. Pozisyonda Murat’ın topla oynaması, muhtemelen Özkahya’yı yanılttı.

67’de Pereira-Vida kafa topu mücadelesinde, Pereira’nın kolu Vida’nın yüzüne geldi. Karar Beşiktaş lehine penaltı olmalıydı ve Pereira sarı kart görmeliydi.

Ancak Özkahya ‘devam’ dedi. Maçı Beşiktaş’ın kazanması da, hakemin tartışılmasının önüne geçti.

Güneş zirveye doğdu (Orhan Yıldırım)
Kupa derbisinde yaşanan olaylar.. Atiba ve Pepe’nin yokluğu.. Yarıştaki diğer rakiplerin kazanması.. Bu olumsuzluklar Kartal’ı sarstı. Ama yıkamadı. İlk yarı öne geçmesine rağmen bocalayan Güneş’in ekibi, ikinci devre açıldı.

Yıldızları ile sonuca gidip, Galatasaray derbisi öncesi moral buldu. Şampiyonluk yarışını sonuna kadar sürdüreceğini bir kez daha ortaya koydu.

Golü attı, yattı (Orhan Yıldırım)
Beşiktaş maça istekli başladı. Taraftarın da müthiş desteği ile ilk dakikadan itibaren yüklendi. Yeni Malatyaspor, baskılı oyun karşısında kabuğuna çekildi! Herkesin beklentisi farklı skor üstüneydi.

Bir de 13’te Negredo’nun golü gelince, umutlar iyice arttı.. Ancak ne olduysa bu golden sonra oldu. Kartal durdu. Bununla da kalmayıp rakibine yol verdi.

Fabricio ikramı (Orhan Yıldırım)
Beşiktaş’ta Talisca, Babel ve Oğuzhan tutuk başladılar. Negredo golün dışında yoktu. Quaresma’nın bireysel ataklarına, arkadan Adriano ve Caner destek olsa da, skor artmadı. Buna bir de 33’te, Pereira’nın vuruşunda; Fabricio’nun içeri tokatladığı gol eklendi.

Uçan tekme serbest (Orhan Yıldırım)
Hakem kararlarının sürekli maçların önüne geçmesine bir yenisi eklendi. Yeni Malatyasporlu Murat, Quaresma’ya resmen uçan tekme attı. Net kırmızı kartlık pozisyona sadece sarı çıktı. Profesyonel bir oyuncunun, meslektaşına böyle bilerek yaptığı hareketi anlamak da mümkün değil.

Kilidi Talisca açtı (Orhan Yıldırım)
Her geçen dakika gelmeyen gol, stres yarattı. Sadece saha değil, tribünlerde de gerilim zirve yaptı. 81’de yılların tecrübesi Adriano, soldan ‘al da, golünü at’ dercesine kesti. İyi yükselen Talisca uzak köşeye bıraktı: 2-1.

Beşiktaş bu kez işi ciddiye aldı. Ataklarını daha da sıklaştırdı. Maça son noktayı bitime iki dakika kala Q7 koydu. Portekizli, serbest atıştan skoru 3-1 olarak belirledi.

Futbol yok, goller güzel... (Metin Tükenmez)
Ligin zirvesindeki takımların hücum varyasyonlarına baktığımızda, en kötüsünün daha doğrusu bilgiye, plan va programa dayalı oynamayan tek takımın Beşiktaş olduğunu söylemeliyiz.

Quaresma'nın orta demeye bin şahit gerekli kaleye doldurduğu toplardan gol bulmaya çalışan Beşiktaş eğer ligi şampiyonlukla kapatırsa, adına "rastlantı şampiyonu" dersek çok da haksızlık eder miyiz bilemiyorum?

Oyunun içinde sadece iki pozisyona baktığımızda, Beşiktaş'ın iyi ile kötü yüzünü görmüş oluruz. Henüz oyunun başında yine kale önüne doldurulan bir rastlantı atağında top Negredo'nun önüne düşüyor.

7 metre 32 santimlik kalenin, İspanyol santrforun konumuna göre bir metrelik sağ tarafında kaleci ve bir savunma oyuncusu var. Oysa altı metrelik kısım bom boş. Negredo o bir metrelik kısmın içindeki kaleci ve savunmacının üzerine vurdu, gol oldu. Bilinçsizce yapılan bir vuruşun sonucunda Beşiktaş öne geçti.

Quaresma'nın onlarca defa "orta" adı altında yaptığı top doldurma işleminden sonuç alamayan Beşiktaş, Adriano ile "gerçek bir orta" yapınca Talisca'nın kafası ile golü buldu. Orta ile top doldurmanın ya da karanlığa kurşun sıkmanın farkını da böylece görmüş olduk.

Malatyaspor'un attığı golde bir şey daha gördük: Vida ile oynanan her maç Beşiktaş için kayıp. Neredeyse altı pas içinde topu istediği gibi oynayan rakip futbolcu ve bu oyun çabalarına karşılık veremeyen Hırvat savunmacı Beşiktaş'ın ağrıyan karnı durumunda.

Caner çok güzel ortalar kesiyor.Gerçi çoğu kesik olduğu için kısa kalıyor. Gene de bir itirazımız yok. Ama hepsi o kadar! Rakip sol tarafını kapayınca hiç bir işe yaramıyor.

Ağır olduğu için adam geçemiyor, kilosu nedeniyle çok koşmaya çalışınca da bedeni tepki olarak sakatlığı devreye sokuyor. İnsan vücudu öylesine muhteşem bir yapı ki, daha büyük olayları önlemek için adale sakatlığını devreye sokuyor.

Caner'in yavaş, Babel, Talisca, Oğuzhan'ın formsuz, Negredo'nun yalnız başına kaldığı bir maçı Beşiktaş 3-1 kazandı. Rastlantı bir takımın bu denli yanında oluyorsa o ekibin sahip olduğu birtakım değerler var demektir.

O değerler Galatasaray maçında devreye girmeyebilir. Malatyaspor maçı rastlantılar ile kazanılabilir ama Galatasaray'dan bu oyun ile, kendi evindce puan almak bu denli kolay olmaz...

