Fanatik yazarlarının Fenerbahçe - Evkur Yeni Malatyaspor maçı yorumları

3 puandan mükemmeli yok (Mehmet Demirkol)

Yüzde 66 topla oynama oranı. Yüzde 85 pas isabeti. 421 olumlu pas. 2 gol, Soldado’yla kaçan 2 net gol. Geçen haftanın travmasından sonra çok iyi bir performansı olabilirdi. Ama Erol Bulut, Skrtel’sizlik sendromundan çok iyi yararlandı.

Topal-Roman-Sadık üçlüsü havadan o kadar yetersizdi ki hava kontrolü tamamen Malatya’nın eline geçti. Mehmet Ekici parlak 2 gol attı ama Benzia korkunç performansına devam edince topa sahip olduğu kadar efektif olamadılar.

Cezayirli, ligdeki ilk isabetli şutunu atma başarısını gösterse de hücum bölgesinde 3 olumlu pas yapabildi. Beyin böyle olunca ayaklar da bir yere kadar yürüyebiliyor.

Olumlu yön, ikinci yarı dağılmamaktı. Her şey mükemmel hale mi geldi? An itibari ile 3 puandan daha mükemmeli yok. Hele son saniyede Sadık’ın çıkardığı topu görünce...

Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)

Moses nasıldı? Fenerbahçe’de dripling eksiği var. Takımın çok eksiklerinden biri. Eğer pas alabileceği bir orta saha olursa çok iş görür.

Maçın starı (Mehmet Demirkol)

Ekici’nin 2 şahane golü, kaçırdığı penaltıyla gölgelendi. Donald’ın harika oyunu ise güzel golüyle taçlandı. İkisinin arasındayım. Ekici’nin performansı büyük önem taşıyor. Yanına mutlak 2 yardımcı lazım. Bu Benzia değil, kritik golüne rağmen Topal da...

Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)

Son 20 yılın istatistiklerine göre Fenerbahçe’nin düşme riski bu galibiyetle yüzde 45’ten yüzde 25’e düştü.

Umutları ekti! (Ali Ece)

Fenerbahçe attığı ilk golde uzun süredir açık ara en başarılı kolektif hücumunu yaptı. Golün hazırlanışı ayrı güzel, Mehmet Ekici’nin son vuruşu ayrı güzeldi.

Lakin son dönemlerde Fenerbahçe en kötü huyunu tekrar sahaya yansıttı: Öne geçer geçmez ofansif açıdan ani şekilde frene basıp kaza golüne davetiye çıkardı.

Neustadter’in Fenerbahçe’nin yediği iki goldeki hava topu performansı, adını anmak istemediğim Liverpool’un sözde stoperinin Lukaku karşısındaki hava topu savunamama performansı kadar berbattı.

Neustadter yerine Skrtel olsa o hatalar yüzde 99 olmazdı ama Fenerbahçe yine bir şekilde gol yiyebilirdi. Çünkü savunma önünde Mehmet Topal’ın yanında Benzia’nın olması, takım savunmasının pamuk ipliğine bağlı olmasına denk!

Mehmet Ekici ekstradan harika bir frikik golüne imza attı. Şapkadan tavşan çıkardı. Kaçırdığı penaltıda tavşan şapkaya geri döndü. Ekici yerine giren Valbuena klasikleşmiş korner ustalığı ile tavşanı yeniden çıkarmayı başardı.

Gecenin sorusu (Ali Ece)

Fenerbahçe altyapısında yetişen stoper Merih’in İtalya’ya transfer olduğu hafta, eski ön libero Neustadter’in bu fundamental hataları sadece tesadüfle açıklanamaz, değil mi?

Maçın starı (Ali Ece)

Ekici hat-trick uğruna penaltıyı kaçırsa da yorulana kadar sahanın kralıydı.

Maçın olayı (Ali Ece)

Tekniğini çok beğendiğim Guilherme’nin ilk yarıda yaptığının tam olarak ne olduğunu bilmekle beraber tazminat ödeyecek param yok!

Kısa mesaj (Ali Ece)

Skrtel dönünce Fenerbahçe en az bu kadar iyi oynayarak seri galibiyetlere başlamalı.

En değerli galibiyet (Erman Özgür)

Fenerbahçe, maçın ilk yarısında Malatya’nın sezon boyu gösterdiği futbol sertliğine aynı şekilde karşılık verdi.

Sarı-Lacivertliler, Mehmet Ekici’nin uzun zamandır beklenen skorerliğinin hissedildiği maçta 2 kez öne geçmesine rağmen Malatya özellikle stoper Mina’nın yüksek toplarda Fenerbahçe stoperlerine sağladığı üstünlükle içeriye beraberlikle girmeyi başardı.

Büyük takımların böyle dönemlerden geçtiği zamanlar futbol kalitesinden çok mücadelenin arandığı zamanlardır. Fenerbahçe için de görüntü iyi mücadele etmeye odaklanmış bir takım görüntüsüydü.

Bu görüntü 2. yarıda da galibiyete yakın tarafı Fenerbahçe yaptı. Penaltıyı kaçırmalarına rağmen pes etmediler. Oyunu daha çok Malatya’nın sahasına yıkıp Topal ile golü bularak belki de sezonun en değerli galibiyetlerinden birini aldılar.

Gecenin sorusu (Erman Özgür)

Fenerbahçe’de değişen bir şey var mır? Daha fazla isteyen, daha çok koşan, daha iyi konsantre olan bir Fenerbahçe vardı. Kazanmayı hak eden taraftı. Sadece maçı değil güçlü Malatya’yı yenerek özgüvende kazanmayı başardı.

Maçın starı (Erman Özgür)

Bir tarafta penaltı kaçırmasına rağmen santrfor performansına muhtaç Fenerbahçe’nin imdadına yetişen Mehmet Ekici, diğer tarafta Malatya’nın attığı golleri atan ve attıran Mina maçın yıldızları oldular.

Maçın olayı (Erman Özgür)

Guilherme gibi yetenekli ve formda bir oyuncunun kazanmak uğruna ilk yarıda yaptığı kandırmaca tam anlamıyla rezaletti. Maç sert geçmesine rağmen bu sertlikten çok Guilherme’nin hareketi oyuncuları gerdi.

Kısa mesaj (Erman Özgür)

Moses fizik gücünü çabuk hissettirdi. Aynı çabukluğu uyum sürecini atlatmakta da gösterirse Fenerbahçe için doğru transfer denebilir.

Palabıyık kontrolü sağlayamadı (Deniz Çoban)

Son haftalarda yaşanan ‘hakem tartışmaları’nın, hakemlerin karar mekanizmasını etkilediğini düşünüyorum. Hakemler sahada tutarsız düdükler çalarken, video başındaki hakemler de tutarsız müdahalelerde bulunuyor.

Dünkü oynanan maç bu fikrimi perçinledi, acilen önlem alınmazsa bu günlerimizi ararız diye düşünüyorum. Palabıyık; çaldığı, çalmadığı düdüklerle; gösterdiği göstermediği kartlarla; oyun kontrolünü sağlayamadan bir maç yönetti.

Penaltıyı atladı (Deniz Çoban)

Mehmet Ekici’nin freekick golünden önce faul yoktu, hatalı faul golü getirdi. Hasan Ali Kaldırım’ın rakibine dirsek attığı yönünde bir algımız var ama bu anı yakalayan bir kamera görüntüsü olmadığı için net bir şey söyleyemiyorum.

Ceza sahasında Ekici’nin yerde kaldığı pozisyon bence penaltıydı. Rakibinin arkadan itmesi Ekici’nin dengesinin bozulması için yeterliydi.

64’de Erkan’ın, Dirar’ı düşürdüğü pozisyon penaltıydı. Hakem bu pozisyonda yanılmadı. Erkan’a 2. sarı kartı göstermemesi değişen kurala göre doğruydu.

'Mehmet'lerin gecesi! (Mehmet Ali Sabuncu)

Maç taraftar tepkisiyle başladı, kadroda Slimani’nin olmayışı yeni transfer Moses’in 18’de olması beklenen gelişmeydi. 5’te 5 yaparak kendini ispatlayan Malatyaspor ise kendinden emin Kadıköy’deydi. 2’de maç golle başladı.

Isla’nın pasıyla topla buluşan Ekici’nin düzgün vuruşu maç başında tabelayı değiştirdi 1-0. 20’de yerde yatan futbolcu için önce duraklayıp Fenerbahçe defansını durdurup birden etik davranmayan topla oynayan Guilerme sahayı karıştırdı.

Ancak Ali Palabıyık olaya hakimdi, gerekenlere sarıyı yapıştırdı. 28’de Benzia, Guilerme’ye topu kaptırdı, oluşan pozisyonda Mina Meza’nın plasesi eşitliği getirdi. 1-1.

6 hafta sonra yüzler güldü (Mehmet Ali Sabuncu)

31’de gecenin yıldızı Ekici takımını bir kez daha öne geçirdi, kullandığı frikikte vuruş stili tartışılmazdı. 2-1. 35 ve 41’de Soldado tek başına kaldığı pozisyonda Farnolle’yi geçemedi, herkesi isyan ettirdi.

45+4de Donald, Sadık’a rağmen golü atarak durumu eşitledi. 2-2. 47’de iki rakibini ekarte eden Benzia’nın şutu Farnolle’de kaldı. 64’de Erkan, Dirar’ı ceza alanında düşürdü, penaltıyı Ekici kullandı, kaçırdı.

66’da Bifouma tek başına ceza alanına girdi, vuruşunda Volkan yatarak golü önledi. 86’da Sadık’ın kafası Farnolle’den sekti, Topal yetişti kafayla işi bitirdi. 3-2. 89’da Moses hızla Malatya kalesine yüklendi, çaprazdan şutu isabetsizdi.

90+7’de Sadık kalesine gelen topu çizgiden çıkartarak eski takımını üzdü, yeni takımını sevindirdi. Son dakikalar büyük stres içinde geçti ancak Fenerbahçe 6 hafta sonra galip gelerek taraftarınınn yüzünü güldürdü. İyi direnen Malatya’nın galibiyet serisi sona erdi.

Mehmet Ekici’nin kendine özgü özel becerisiyle attığı kusursuz iki golün karşısında da, başta Neustadter olmak üzere savunmada yaşadığı beceri noksanlığı ve pozisyon bilgisi eksikliği var.

İnsan sormadan edemiyor: Fenerbahçe ligdeki konumu bakımından aşağılarda olsa da Türkiye’nin en büyük firmalarından biridir. Bu büyük kurum böylesine basit goller nasıl yer?

Galibiyet golünün başlangıcında vurduğu kafa gibi ek görevler yaparak Fenerbahçe’nin devamlı oyuncusu olunabilir ancak.

Ancak maçın temposuna Benzia uyum gösteremedi. Zaten böyle bir oyunda görev verilmesi de hataydı. Yeni transferlerden Moses Fenerbahçe’nin aradığı oyunculardan biri. Çok hızlı ve kolay adam eksiltiyor. Deplasmanlarda onun üzerinden sonuca gidilebilir.

Maçın fizik mücadeleye dayalı oynanmasından dolayı kuralları zorlayan girişimler futbol sınırları içinde görülebilir. Ancak oyunun 30. dakikasında artık günümüz futbolunda en azından hoş karşılanmayan, takım arkadaşı yerde yatarken oyunu durdurmak ister gibi yapıp sonrada arkadaşına neredeyse gol pası vermesi Guilherme gibi iyi bir oyuncuya yakışmadı. Sahada oynayanlar bir yana, tribünlerdeki on binlerce insanı aldatmayı düşünmek bugünün futbol etiği ile bağdaşmıyor.