Fanatik yazarlarının Konyaspor - Galatasaray maçı yorumları

Kocaman’ın istediği oyun (Mehmet Demirkol)
Fofana ve Ömer Ali’yi Yatabare’nin iki yanında görünce Aykut hocanın sahte dokuz kullanıp iki kanatta hızlı çıkmayı planladığını düşündüm. Ama bu hiç olmadı. Maçın ilk isabetli şutu 61. dakikada geldi.

O ana kadar ev sahibinin nasıl rakip sahaya geçmeyi plandığına dair sahada bir şey görmedik. Galatasaray sağdan sola iki çizgiye geniş alanda iyi yayıldı. Fofana ve Ömer Ali tehdidine rağmen tereddütsüz savunma kanatlarını çıkardı.

Konyaspor ise bazen 8’li bazen 9’lu blokla kendi 2. bölgesine yerleşti. Galatasaray iyi yayılmasına rağmen topu hızlı çeviremedi. Konya hep doğru hareket etti. Tabii sadece savunma yönünde. Onyekuru ve Belhanda’yı demarke bırakmadı.

60’ta Konyaspor çıkmaya başladı. Terim’in hamlesi 74’te çift santrfor artı Emre Akbaba oldu ardından Selçuk. Ancak oyunda bir değişiklik olmadı. Galatasaray topu Kocaman’ın istediği şekilde kontrol etti. Terim’in istediği gibi değil.

Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
3 şampiyonluk adayından herhangi biri tulum çıkarabilecek mi? Herkes zorlanıyor zira.

Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Bir yıldız oyuncu performansı izleyemedik. Buraya yazacak hiçbir şey yok maalesef.

Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Galatasaray, oyuna hakimdi ama isabetli şut bulmak konusunda sezonun en kötü performanslarından birini sergiledi. Oyuna hakimken böyle bir sonuç normal mi? Rakip Konya ise evet. İlk maçta da sadece 2 isabetli şut bulabilmişlerdi.

Kısa mesaj (Mehmet Demirkol)
Galatasaray hâlâ tüm maçlarını kazanırsa şampiyon oluyor. Ama bakalım bu sonuç 3 takımın psikolojisini nasıl etkileyecek?

Net kartları vermedi (Deniz Çoban)
Hakemlerimiz net kartları göstermez duruma geldiler. Mete Kalkavan da “Takımlar bizden bulmasın” düşüncesiyle dün maçı yönetti. Luyindama, Ömer Ali, Jevtovic ve Nagatomo sarı kart görmeliydi, Diagne de kırmızıyla atılabilirdi.

Ligde son düzlüğe girdiğimiz günlerde maalesef hakemlerimiz; “Takımlar bizden bulmasınlar!” moduna girdiler. Net kartları göstermez duruma geldiler. Faulleri çalıyorlar gerisine karışmıyorlar.

Mete Kalkavan da dünkü yönetimiyle bu düşünceye uygun maç yönetti. 18’de Luyindama’nın rakibinin yüzüne gelen dirseği sarı kart olmalıydı. 46’da Ömer Ali sarı kart görmeliyken, hakem Konyaspor lehine faul çaldı.

Benzer durum, Belhanda- Jevtovic pozisyonunda da oldu. Jevtovic Belhanda’nın bileğine bastığı için sarı kart görmeliyken, Konyaspor lehine faul çalındı. 80’de Milosevic’in yüzüne gelen elinden dolayı Nagatomo da sarı kart görmedi.

Diagne ucuz kurtuldu (Deniz Çoban)
Bence asıl problem 56. dakikadaydı. Diagne yerde kaldı ve penaltı bekledi. Aslında Zuta’nın Diagne’ye penaltıyı gerektirecek bir müdahalesi yoktu. Aksine Diagne’nin eli rakibinin yüzüne geliyordu.

Bana göre Diagne bunu biliçli yaptı. Bilinçli şekilde rakibin yüzüne yapılan müdahaleler-yüz hassas bölgedir- kırmızı kartı gerektirir. Dolayısıyla Diagne’nin ucuz kurtulduğu fikrindeyim.

‘Hangi yüzle’ oynayacak? (Serkan Akcan)
Galatasaray’ın biri içeride öteki dışarıda iki farklı yüzü var. Aslantepe’de ne kadar akıcı hücum ediyorsa, deplasmanda bir o kadar kötü. Terim ve öğrencileri Konya’da iç saha coşkusuyla başlayıp 15 dakika topla oynama yüzdesinde 80-20 öne geçse de akıcı hücum aksiyonları eksikti.

Elbette Diagne’nin sorgulanan santrfor performansı bunda etkiliydi. OPTA’ya göre ilk yarıda Konyaspor’un stoperi Diagne 16, Galatasaray’ın santrforu Diagne ise sadece 9 kez topla buluşabildi.

98 dakika oynanan maçın sonunda ise kalecisi Muslera 56 kez topla oynarken Diagne’nin sadece 20 kez topa dokunabilmiş olması sanırım Galatasaray’ın rakip kaleye tek isabetli şut çekemeden maçı bitirmesini biraz olsun anlatır.

İlk yarıyı 0-0 geçmek Aykut Kocaman’ın genelde tercih ettiği bir senaryodur. Planı yine kusursuz işledi. Rakibine 98 dakika boyunca tek bir isabetli şut şansı tanımadı.

Gecenin sorusu (Serkan Akcan)
Konyaspor geride iyi kapanıp alan bırakmazken Mitroğlu ve Emre Akbaba daha erken giremez miydi?

Maçın starı (Serkan Akcan)
Luyindama yüzde 93 pas isabetiyle geriden oyun kurulumunu sağladı, savunmada ise hatasız oynadı.

Maçın olayı (Serkan Akcan)
Maçın ilk yarısında toplam 5 faul yapılmış olmasına rağmen temponun düşüklüğü ve iki takımın da isabetli şut çekememesi. Devamında Galatasaray’ın maçı tek isabetli şut çekemeden bitirmesi.

Kısa mesaj (Serkan Akcan)
Galatasaray; 2. yarıda kaybettiği 8 puanın tamamını dışarıda yitirmişken Beşiktaş, Başakşehir, Rize ve Sivas maçlarında hangi yüzünü gösterecek?

Tempo ve enerji lazım (Umut Eken)
Konyaspor çok disiplinli. Maç 3 gün sürse, dizilişlerini bozmayacaklarmış gibi duruyorlar. Bu doğru duruş sayesinde Galatasaray'a yaşam alanı vermediler.

Oyunun büyük bölümünü istedikleri gibi oynadılar. Galatasaray'ın belli bölgelere kadar topla gelmesine izin verip, sonrasında -hala kaldıysa- tüm alanları daralttılar.

Maç böyle ilerlerken Galatasaray'ın kanatlardan çizgiye inmesi beklenebilirdi. Nadiren Onyekuru ile yapabildiler. Kenar ortalarından uygun fırsatlar da bulmalarına rağmen Diagne ve Fernando ayaklarını biraz daha uzatamadı.

Galatasaray'ın bu sezon sıkça gördüğümüz ceza alanı dışındaki Feghouli şutlarına bile duvar ördü Konyaspor. Kaleyi göstermediler adeta. Bu nedenle 90 dakikanın tamamında Serkan Kırıntılı'yı bulan doğrudan bir şut çıkmadı.

Galatasaray'ın topla oynayacağı alan bu kadar daralmışken, adam eksiltecek Onyekuru'nun kenara alınması kafa karıştırıcı. Mitroglou'nun oyuna girmesi ne kadar doğru ise kaleden uzak kalması o kadar problem. En önemli sorun ise tempo aslında.

Galatasaray topu hızlı çeviremediği, adam eksiltemediği için pozisyon bulamadı. Konyaspor böyle istediği için topla rakip ceza alanına kadar gidebildiler, hepsi o kadar. Üstelik oyunun hiçbir anında Konya hücumcuları tehdit yaratamamışken, Galatasaray takım halinde geriye koşmamışken yaşandı her şey.

Beşiktaş, Rizespor (D), Başakşehir maçları için çok daha fazlası lazım. Daha fazla enerji, daha fazla isyan. Galatasaray son hafta şampiyonluklarını o başkaldırılarla kazanmıştı. Bugünkü tempo ile değil.

Bir soruyla bitirelim. Konyaspor geriye düşseydi, skoru çevirmek için ne yapacaktı? Aykut Kocaman, 11 haftadır neden kazanamadığına kafa yormalı!

Aslan kredisinden yedi (Hakan Can)
Konyaspor’un çok yavaş ve yavan oynadığı, Galatasaray’ın da bu tempoya ayak uydurduğu bir ilk devre seyrettik. Konyaspor bölünmeden parçalanmadan dar alanda savunma yapmaya çalışırken, topa sahip Galatasaray Onyekuru ile biraz kıpırdadı ama pozisyonları da Ömer Ali ile Konyaspor yakaladı.

Galatasaray’ın hücum organizasyonundaki kilit isimleri Feghouli ve Belhanda’nın ortada olmayışı Galatasaray’ı da sıradanlaştırdı. Takımbiraz çabuk pas yapınca, pozisyonlar da gelmeye başladı.

Galatasaray adına koca devrenin “ah” dedirtecek tek pozisyonu Fernando’nun güzel ara pasında Diagne’nin santimlerle ofsaytta yakalanmasıydı. Luyindama ve Fernando arkadaşlarından daha iyi oynadı, dönen toplar çabuk kazanıldı ama kaliteli orta üretmeden olmaz.

Solda Nagatomo, sağda Feghouli ve Mariano orta yaparken ya rakipleri şişledi, ya da topu Diagne’nin 5 metre önüne 5 metre arkasına gönderdi. Koca maç tek süper denebilecek pası Belhanda gönderdi, onu da Diagne kullanamadı!

Gecenin sorusu? (Hakan Can)
Kanat ortaları nerede?

Maçın starı (Hakan Can)
Luyindama... İdeal partneriyle oynamasa da, havadan yerden çok etkiliydi. Çok kritik iki müdahalesi ile bence maçın oyuncusu olmayı hak etti. Mariano ise tekniğini inkar edercesine kötü paslar üretti.

Maçın olayı (Hakan Can)
65-71... Belhanda’nın biri akan oyunda diğeri duran topta verdiği paslarda Diagne ve Ndiaye’nin kaçırdığı fırsatlar. Bu kilit pasları da ondan başka atan yok. Hep oynamalı.

Kısa mesaj (Hakan Can)
Galatasaray’ın Başakşehir’i yenmesi koşuluyla, rakipler de her maçı kazanırsa bir beraberlik hakkı vardı, kalmadı. Çok heyecanlı olacak.

Kritik kayıp (Metin Karabaş)
Başakşehir’in mağlubiyetinin ardından son derece kritik bir maça çıkan Galatasaray, Konyaspor’a konuk oldu. Sakatlığı bulunan Marcao’nun yanı sıra Linnes’i 21 kişilik kadroya almayan Fatih Terim herhangi bir sürprize imza atmadı.

Kapanan rakibi karşısında son bölgeye girmekte zorlanan Fatih Terim’in takımı uzaktan şutlara yöneldi. 18. dakikada Feghouli’nin şutu üstten auta gitti.

27’de Galatasaray’ın tehlikeli atağında Fernando kale ağzında dokunamadı, top auta gitti. İlk yarısını Sarı-Kırmızılılar’ın oyun olarak üstün oynadığı mücadelede soyunma odasına 0-0’lık eşitlikle gidildi.

Savunmayı açamadılar (Metin Karabaş)
İkinci yarı da benzer bir tempo ve oyunla başladı. Galatasaray yine topa sahip olsa da gol yollarında çözüm üretmekte zorlandı. 65’te Diagne çok net bir pozisyondan yararlanamadı. 72. dakikada Jevtovic vurdu, Muslera son anda köşeden kornere tokatladı.

Kapanan Konya savunmasını açamayan Fatih Terim, 75’te iki değişikliğe gitti. Tecrübeli hoca, Belhanda’nın yerine Emre Akbaba’yı, Onyekuru’nun yerine ise Mitroglou’nu sahaya sürdü. Fakat bu değişiklikler de gol atamama sorunu çözemedi.

Galatasaray maç boyunca oyuna hakim olsa da skoru değiştiremedi. Konya deplasmanından 0-0’lık beraberlikle dönen Sarı- Kırmızılılar liderlik fırsatını değerlendiremedi.